|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Washington'da düşünce kuruluşu Stratejik ve Uluslararası Etüdler Merkezi'nin hazırladığı bir raporda, Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceği bakımından Amerikan yönetiminin orta dönemli önceliğinin, "Türkiye'nin, Suriye ve İran'a karşı olası eylemde etkili desteğini garanti etmek" olduğu savunuldu. Düşünce kuruluşunun Türkiye Projesi Direktörü Dr. Bülent Alirıza'nın imzasını taşıyan raporda, Amerikan yönetiminin Şam ve Tahran ile hesaplaşmaya doğru ilerlemesi halinde, Türkiye'nin kendisini bir kez daha Irak savaşı öncesindekine benzer bir durumda bulabileceği ve "hassas dengeleri korumakta zorlanabileceği" öne sürüldü. Alirıza, raporunda, Irak savaşıyla oluşturulan jeo-stratejik ortamda, Ankara ve Washington'ın, birbirinden tam olarak ne beklediğini ortaya koymak gibi "kaçınılmaz ve zorlu bir görevle'' karşı karşıya olduğunu belirtirken, ABD Başkanı Bush yönetiminin orta dönemdeki önceliğinin, "Türkiye'nin, Suriye ve İran'a karşı olası eylemde etkili desteğini garanti etmek" olduğunu vurguladı. Raporda, ABD'nin acil hedefinin ise, Türkiye'nin Kuzey Irak'ta tek taraflı bir eylemde bulunmaması olarak ortaya konulduğu kaydedildi. "Top Türk sahasında" ABD Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz'in, Türkiye'nin bu ülkelerle yakınlaşmasını "yanlış yön seçmek'' olarak nitelediği, Suriye ve İran'a yönelik Türk politikalarının, ABD politikalarıyla örtüşmesinin taşıdığı öneme işaret ettiği belirtilen raporda ayrıca, Wolfowitz'in, Mayıs ayında Washington'ı ziyaret eden TÜSİAD heyetine, ilişkilerin geleceğini tanımlamak için "topun Türk sahasında olduğuna" dikkati çektiği belirtildi.
ABD yönetimlerinin 50 yıldan fazla zamandır Türkiye'yi, stratejik olarak elzem bir müttefik olarak algıladığı, buna paralel olarak Türkiye'nin de ABD'den önemli askeri ve ekonomik yardım aldığı, diplomatik destek, insan hakları konusunda anlayış gördüğü savunulan raporda, Irak savaşında Türk parlamentosunun ABD'ye asker geçiş izni vermemesinin "hoş olmayan bir sürpriz" olarak değerlendirildiği belirtildi. Alirıza, Türkiye'nin iyimser yaklaşımının, ABD'nin ek savaş bütçesinde Türkiye'ye 1 milyar dolar ayırmasıyla daha da güçlendiğine işaret etti.
|
|
|
|
|
|
|