AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Yoksulluk sınırların dışına çıkılarak yenilir

Yoksullukla savaşta ağırlık toprak, makina ve sermaye gibi görünen üretim faktörlerinden misyon, vizyon ve risk alma yeteneği benzeri görünmeyen faktörlere doğru kaydı. Hem ulusal hem de uluslararası düzeyde, büyük ölçüde şeffaflaşan dünyada yoksulluk gelir farkından daha çok eğitim farkından kaynaklanıyor. Yoksulluk ve eğitimsizlik birbirini besleyip, büyütür. Yoksullar eğitimsiz, eğitimsizler yoksul olur.

Anadolu insanının öncelikli sorunu, eğitimcilik ve yoksulluk fasit dairesinden kurtulmaktır. Bütün Türk ve İslam dünyasını çepeçevre kuşatan bu çelik dairenin kırılabilmesi için, her ülkenin diasporasından yararlanmanın yol ve yöntemlerini bulması gerekir. Hiçbir ülkenin kendi sınırları içinde kalarak, yoksulluk çemberini parçalaması mümkün değildir. Ekonomiden politikaya kadar her alanda sinerji, farklılıklardan doğan getiriyi paylaşmasını bilmekten kaynaklanır.

İstanbul'un şehiriçi ulaşımında geliştirdiği "akıllı bilet"le devrim yapan Belbim'in eski genel müdürü Ahmet Kozakoğlu geliştirdikleri teknolojiyi Bükreş Belediyesi'ne satmaya çalışırken, başkanla arasında geçen ilginç bir konuşmayı anlattı. Bükreş Belediye Başkanı "Akbil"in teknolojisini çok beğenmiş, Avrupa'daki benzer teknolojilerden üstün ve hesaplı bulmuş. Ancak başkan "Türkiye bizim doğumuzda. AB'ye aday bir ülke olarak, bizden daha doğudaki bir ülkeden teknolojiyi satın alamayız" demiş.

Bükreş Belediye Başkanı çok haksız değil. Nerede durduğunu ve nereye gitmek istediğini bilmeyen bir ülke, yoksulluğun çelik çemberini kıramaz. Yoksulluğun, kaynağını kurutmada, çözümü kendisinden daha başarılı ülkelerde aramayan ülke, beklenen sinerjiyi doğuramaz. Bunun için, Türkler Asya'nın içlerinden çorak Afrika'nın içlerine değil, verimli Avrupa'nın içlerine doğru göç etmiş. Göçteki güç farklılıkları görme ve onlardan yararlanması bilmede gizlidir.

Geçen hafta büyük ilgi gören Yoksulluk Sempozyumu'nun kapanış paneline katıldım. "Yoksullukla Mücadele'de Yeni Arayışlar"ın tartışıldığı paneli Kanal 7'den Ahmet Hakan Coşkun yönetti. Panele konuşmacı olarak, Prof. Dr. Mehmet Altan, Prof. Dr. Eser Karakaş, Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, Doç. Dr. Ahmet Saltı ve ben katıldım. Panelde söz dönüp dolaşıp AB'ye geldi.

Altan ve Karakaş Türkiye'nin AB'ye katılma sürecini çok yakından izleyen iki akademisyen olarak, Anadolu'nun geleceğinin Avrupa'da olduğunun üzerinde önemle durdular. Yoksulluğu yenmede Türkiye'nin yolunu Asya değil, Avrupa açacaktır. Türk toplumu, Avrupa'nın Türkiye hakkındaki önyargılarından arınmasını istiyorsa, kendisi de Avrupa hakkındaki önyargılarını bırakmalıdır. Bunun için, Türkiye Avrupalılar'ı düşman olarak değil, aynı uluslarüstü şemsiye altına ekonomik, siyasal ve kültürel alanlarda işbirliği yapmak için biraraya gelmiş ortaklar olarak görmelidir.

Türkiye geçen yüzyılın Osmanlısı olmadığı gibi, İngiltere, Fransa ve Almanya da geçen yüzyılan Avrupa devletleri değildir.

Yoksulluk Türkiye'nin sınırları içinde kalınarak çözülemez.


8 Haziran 2003
Pazar
 
NAZİF GÜRDOĞAN


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED