 AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
| ||
|
||
|
AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ |
| |
|
| ||
|
||
 |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Kınalı Kar ile Serseri adlı diziler ve televizyonlarda dönen iki ayrı reklamla ekranların tanınmış siması haline gelen Mahir İpek, "Oyuncu için sahne, perde veya ekran ayırımı olmaz" diyor.
Birbirleriyle rekabet eden 6 ulusal kanalda; ağa dizilerinden, mahalle dizilerine, gençlik dizilerinden aile komedilerine 40'ın üzerinde dizi gösterimde. Televizyonlarda yaşanan bu dizi hareketliliği doğal olarak oyunculuk sektörünü de hareketlendirdi. Tiyatro ve sinemadaki olumsuz koşullar konservatuarlı sinema ve tiyatro oyuncularının neredeyse hepsini dizilere yönlendirdi. Özellikle yeni nesil oyuncular için hem kendilerini gösterme hem de kazanç kapısı olması hasebiyle diziler oldukça önem kazandı. Bu nedenle artık konservatuardan mezun olan yeni oyuncular soluğu dizilerde alır oldu. Kanal D'de yayınlanan 'Kınalı Kar' ve 'Serseri' adlı dizilerde oynayan, televizyonlarda dönen iki ayrı reklamda bitirim tiplemesiyle dikkat çeken Mahir İpek de bu oyunculardan biri. 'TELEVİZYONDA OYUNCULUK OLUR' Ankara Bilkent Üniversitesi Tiyatro Bölümü mezunu olan Mahir İpek, bir süre Ankara Sanat Tiyatrosu'nda çalışmış. Ancak, Türkiye'de sadece tiyatroyla yaşamanın mümkün olmadığını görünce, 2 yıl önce bu işin merkezi olan İstanbul'a gelmiş ve televizyona iş yapmaya başlamış. "Bir şekilde hayatımızı devam ettirmemiz gerekiyor" diyen oyuncu, bu arada mesleğini de ciddi bir şekilde icra ettiğini söylüyor. "Televizyonda oyunculuk olmaz" fikrine katılmıyor çünkü. Televizyonda olmakla işin sadece mecrasının değiştiğini kaydederek şöyle devam ediyor: "Oyunculuk her yerde oyunculuktur. Sonuçta bir karakteri canlandırır, oynarsınız. Ha kameranın önünde oynamış, ha sahnede, ha ekranda oynamışsınız. Bence bir farkı yok." Televizyonlardaki dizi hareketliliğinin tiyatro için de önemli bir gelişme olduğu görüşünde Mahir İpek. Ona göre, yapılan iş bir şekilde tiyatroya yansıyor. 'BENZERİM AMA ÖYKÜNMEM' Hem tip olarak hem de üslup olarak Yılmaz Erdoğan'ı andıran İpek, böyle bir benzerliğin farkında olduğunu söylüyor. Hatta, Yılmaz Erdoğan'ın da bunun farkında olduğunu şöyle anlatıyor: "Yılmaz Erdoğan ile birbirimizi benzetiyoruz. Geçenlerde Bursa'ya gelmişler. Biz de Kınalı Kar'ın çekimindeydik. Beni görünce 'Ooo benzeyenim de buradaymış' dedi. Tip olarak benzeştiklerini ancak oyunculuk anlamında Erdoğan'a bir öykünmesinin olmadığını vurguluyor Mahir İpek ve ekliyor: "Yılmaz Erdoğan iyi bir oyuncu, iyi bir tiyatro adamı, iyi bir yazar ama ben Mahir İpek'im ve farklıyım."
Ömer'le Sibel ayrılıyor
Mahir İpek'in, 'Cemo' karakterini canlandırdığı 'Serseri' adlı dizinin bu haftaki bölümünde, Ömer ile Sibel ayrılıyor. Bülent, Sibel'in sayesinde kendine gelmiştir. Ömer, Sibel'i Bülent'in başında görünce evinde odasına kapanır ve kimseyle konuşmaz. Sibel hem Ömer'i unutmak hem de Bülent'ten kurtulmak için ailesinin yanından ayrılıp, ayrı bir eve taşınmaya karar verir. Ömer, Cemo ve 'Cap Cup' Cafer'le birlikte yeni işler yapıp çok para kazanmaya karar verir. Diğer yandan, Şahin'in peşindeki adamlar Saliha'yı hırpalayıp Şahin'in yeni adresini öğrenmeye çalışırlar. Kemal, evlenme teklifinin kabul edilmesinin Ömer'in eve dönüşüne bağlı olduğunu bildiği için onun dönüşünü dört gözle beklemektedir. Bülent'in adamları Sibel'in yeni adresini aramaktadır. Bu arada doktor, Şahin'e çok riskli de olsa Maral'ın gözlerinin açılabileceğini, ancak çok para gerektiğini söyler. Ömer çok para kazanır ve bir sürü hediye ile geri döner. Zehra, Kemal'in evlenme teklif ettiğini çocuklarına söyler.
İFTAR SAATİ
TAN'LA RAMAZAN
SAHUR ÖZEL
|
|
|
|
|
|
|
|