|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
HALUK REHA KAPLAN Hititler üzerine ilk canlandırma belgesel olan Tolga Örnek imzalı film, yurtdışında başarıdan başarıya koşuyor. ABD'de büyük ilgi gören Hititler, bugün Japon prensinin de katkılarıyla Tokyo'da özel gösterimle Japon izleyicisinin karşısına çıkacak. Aralık'ın ilk günü Avustralya'da gösterime girecek olan film Ocak ayında da beş Avrupa ülkesinde 92 kentte izleyiciyle buluşacak. Türkiye'de Mayıs ayında gösterime giren 'Hititler', 70 bin sinemasevere ulaşmıştı. Türünün ilk örneği olan film daha önce de 'Nemrut' belgeselini yöneten Tolga Örnek'in imzasını taşıyor. Filmin Japonya'daki gösterimi nedeniyle Tokyo'ya giden Örnek, kardeşi Burak Örnek'le birlikte bir süredir canlandırma belgesel film üzerine çalışıyor. Tolga ve Burak Örnek kardeşler Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'in de oğlu. Hititler'in senaryosunu da Tolga Örnek yazmış. Kardeşi Burak Örnek ise Sadun Eren'le birlikte filmin yapımcılığını üstlenmiş. Filmde Haluk Bilginer, Sanem Çelik, Burak Sergen gibi önemli oyuncular rol almıştı. 'Hititler'in dünya ölçeğindeki başarıları üzerine konuştuğumuz yapımcı Burak Örnek, filmde umulan başarıyı elde ettiklerini belirtiyor. Örnek, turizmi teşvik edecek ve Türkiye'yi tanıtacak nitelikteki filmlerin devlet tarafından desteklenmesi gerektiğini kaydederken, "Kültür Bakanlığı'ndan ve diğer devlet kurumlarından daha fazla destek bekliyorduk. Mesela bence Kültür Bakanlığı, Hititler'in Japonya'daki gösterimi nedeniyle orada bir stand açmalıydı" diyor. Hititler kendi türünün ilk örneklerinden. Daha önce 'Nemrut'u çektiniz. Tarihi bir canlandırma belgesel yapma fikri nasıl doğdu? Hititler projesi üç yıl önce başladı. Nemrut belgeselini yaparken orada bazı Hitit kalıntılarına rastladık. Tarihe meraklı olduğumuzdan fikir iyice olgunlaştı. Filmin çekimleri 2001'in Ağustos ayında başladı. Dört mevsim; değişik ülkelerde, Türkiye'de, Mısır'da, Suriye'de ve Almanya'da çekim yaptık. Film başarılı olunca İngilizce seslendirmeyi de Jeremy Irons yaptı. Hititler 21 Kasım'da tekrar gösterime girecek. Ardından da televizyonlarda gösterilecek. Japonya'daki gösterim de Türk-Japon Yılı olması vesilesiyle yapıldı. Japon prensi Çorum'a, Hattuşaş'a maddi ve manevi olarak yatırım yapan kişidir dünyada. Filmin gösterimine onursal başkan imparatorun amcası da katılıyor. Ağabeyinizle çalışmaya nasıl karar verdiniz? Sinema küçük yaşlardan beri ağabeyimin tutkusudur zaten. Onun ilk tezi 'Atatürk'tü. Chicago Film Festivali'nde üçüncü oldu. Sonra 'Nemrut'ta birlikte çalışmaya başladık. Ben aslında işletmeciyim, ama abimin yeteneklerini görünce onunla güçlerimizi birleştirmemiz gerektiğini düşündüm ve ona katıldım. Bundan sonraki projeleriniz neler? Canlandırma belgesellerden sonra sinema filmi de yapmayı düşünüyor musunuz? Bir belgesel daha yaptıktan sonra uzun metrajlı bir sinema filmi yapmayı düşünüyoruz Amerikalılarla birlikte. Ağabeyimin eskiden beri Kardak Krizi'ni filmleştirmek gibi bir düşüncesi var. Ama öncelikle elimizdeki Çanakkale belgeselini bitirmemiz gerekiyor. Hedefimize ULAŞTIK
Hititler'in yapımcısı Burak Örnek, filmi çekerken Türkiye'yi tanıtma amacına yönelik olarak yurtdışına açılma hedeflerini büyük oranda gerçekleştirdiklerini fakat bu tip tarihi araştırmaların ülkemizde ilgi görmediğini söylüyor. "İleri medeniyetlerde, ABD, Avrupa, Japonya'da çok önemseniyor bu tür çalışmalar. İşte Japon prensinin en büyük tutkusu Hititler. Nemrut'u RAI, ZDF ve Kanada Discovery kanalına sattık. Bu başarıyı tahmin ediyorduk tabii. Ama ben yurtiçinde daha çok ilgi görmemizi beklerdim. Dışişleri Bakanı ve Kültür Bakanı ile görüştüğümüzde onlara, "Biz bu filmi bitirdik. Sizden istediğimiz bunun arkasında durmanız" dedik. Bu iki bakanlık maddi olarak olmasa bile manevi olarak bize biraz destek verseydi daha iyisi olabilirdi. Düşünün bugün dünyanın bu coğrafyasında savaş var. Irak savaşı... Oysa burası öyle bir medeniyet beşiği ki ilk Barış Anlaşması burada yapılmış. Hititler'le Mısırlıların ünlü Kadeş Anlaşması. Mısır bu işi iyi yapıyor. Keşke bizim bakanlıklarımız da bu tür faaliyetlerini biraz öncelikli olarak ele alsalar. Mesela Japonya'daki gösterime Japonlar Onursal Başkan düzeyinde katılıyorlar. Bizden de birilerinin gitmesi gerekirdi."
|
|
|
|
|
|
|
|