AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Başbakan'ın deneme sürüşü

Aylar yıllar süren çalışmalardan sonra ve çuvallar dolusu para harcanarak tamamlanan yol inşaatı, törenler yapılarak hizmete açılıyor.

Kimi zaman davul zurna ile...

Kimi zaman bando mızıka ile...

Veya yerine göre mehter bölüğü eşliğinde.

İsterseniz hepsi bir arada bile yer alabilir.

Konuşmalar yapılıyor, eller çırpılıyor, alkışlar eşliğinde kordela kesiliyor.

Kordela dedim de, tam burada antiparantez bir hususa temas eylemek şart oldu.

Eskiden bir makas olurdu ve törendeki en kıdemli kişi keserdi kordelayı.

Son yıllarda protokolda kim varsa hepsinin eline birer makas tutuşturuluyor.

Maksat kimse gücenmesin herhalde.

O kesti ben kesmedim krizi çıkmasın.

İyi fikir aslında.

Uyanık birinin buluşu olmalı.

Yine de kafama takılıyor, bir anda o kadar makas, o kadar tepsi, o kadar tepsiyi taşıyan genç kız ayarlamak ve onları mahalli kıyafetler içinde -kıyafetlerin yöresi belli değil ama, ille de mahalli- salındırmak kolay olmasa gerek.

Ayrıca kesilen kordelanın otuz santimlik parçaları -evet otuz çünkü makas çok kordela kısa- sonradan ne yapılır, onu da hep merak etmişimdir.

Her neyse.

Törenin esas keyifli tarafı birçok kişi için oradaki ikramlar yahut elde makasla kordelaya doğru hamle etmek olsa bile, ki o sırada flaşlar da patlamaktadır, başrol sadece bir kişiliktir.

O da törendeki en rütbeli, kıdemli kişidir.

Yani Başbakandır.

Açılışı yapan Başbakan, makam aracının direksiyonuna geçip yola çıkar ve basar gaza.

Önceki gün Denizli-Aydın arasındaki duble yolu açan Başbakan Erdoğan da makam otosunun direksiyonuna geçmiş ve yeni yolda ilk sürüşü yapmıştı.

Kimi gazeteler bu olayı "test sürüşü yaptı" şeklinde verince, beni de her seferinde alıyor bir gülmek.

Yine öyle oldu.
Yahu ne denemesi, ne testi?
Yolun tadını çıkarıyor adam.
Keyfini sürüyor.
Özal da öyle yapardı.
Korumaları yetişemezdi arkasından.

CEVAPSIZ

Üstad Prof. Dr. Haşmet Meab'a sorduk:
"Manşet Özel, Mustafa Özel'in nesi oluyor?"
Üstad cevap veremedi.
Demek ki bunu bilmiyor.
Demek ki üstadların da bilmediği konular olabiliyor.

BENZER MISRALAR

"Size bir şey nakledeyim. Paul Valery'nin bir mısraı:

´Ayak sesleri benim kalbimdir.' diyor. Birisi çıktı, Ayak Sesleri şiirimdeki; ´Artık, atan kalbimde bir ayak sesi oldu' mısraını ondan aldığımı iddia etti. Bir de baktık ki onun şiiri benimkinden iki sene sonra neşredilmiş. Şimdi... Valery benden aldı demeye niyetim yok." Necip Fazıl


7 Kasım 2003
Cuma
 
MEHMET ŞEKER


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED