|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
İlerleme Raporu'nda din özgürlüklerine geniş yer ayıran AB Komisyonu, bu sefer de Türkiye'deki başörtüsü sorununu görmezden geldi.
İlerleme Raporu'nda din özgürlüklerine geniş yer ayıran AB Komisyonu, Türkiye'deki başörtüsü sorununu yine görmezden geldi. Bahai Cemaati'nin ibadet yeri olarak kullandığı arsayla ilgili istimlak sorununa yer veren rapor, din özgürlüğü konusunda başörtüsü sorununu yine görmezden geldi. Türkiye'nin 6. İlerleme Raporu'nda hükümetin 1 yıl içerisinde gerçekleştirdiği reformlardan övgüyle söz edildi. Geçtiğimiz yılların aksine bu yıl hükümet raporun detaylı olarak hazırlanmasını istedi ve "muğlak" ifadelere yer verilmemesi için Komisyon ile yakın işbirliği içinde bulundu. Meslek liselerinin yeterli olmadığı belirtilen raporda, Ege sorunlarının 2004 yılına kadar çözülmesi isteği de tekrarlandı. Olumlu gelişmeler Din özgürlüğü alanında kaydedilen olumlu gelişmeler raporda şöyle sıralandı: Mülkiyet haklarına ve ibadet yerlerinin inşasına yönelik tedbirler alınmıştır. Olumlu bir gelişme din eğitimi kitaplarında Hristiyan mezheplerinin tanımlarının revize edilmesi çalışmasının tamamlanmasıdır. Temmuz 2003'te Ankara'da Türk makamları ve Avrupa Komisyonu tarafından ortaklaşa olarak organize edilen din özgürlüğü hakkındaki toplantıda taraflar bugüne kadar yapılan yasal reformların yetersiz olduğu ve bu alandaki mevzuatın ayrım yapmama, eşitlik ve işbirliğine ilişkin genel kabul görmüş kurallara dayalı olarak gözden geçirilmesi gerektiği sonucuna varmışlardır. Sünni olmayan Müslüman cemaati bakımından, Alevilerle ilgili bir değişiklik olmuştur. Kapatılan Alevi ve Bektaşi Derneklerine Nisan 2003'te faaliyetlerini devam ettirmeye imkan tanıyan tüzel kişilik statüsü verilmiştir. MGK kaygısı sürüyor
MGK'da ve Genel Sekreter'in sadece askerlerden seçilemeyeceği konusunda yapılan yasal değişikliğe rağmen kaygılar da raporda, "Sivil-asker ilişkilerinin AB ülkelerindeki uygulamalara yakınlaştırılması için, kabul edilen reformların etkili bir şekilde uygulanması, sivil kurumlardaki askeri temsilcilerin çekilmesi ve savunma bütçesinin kontrolünün tümüyle Parlamentoya geçmesi gerekmektedir" şeklinde yer aldı. Orduya ait iki bütçe dışı fon bulunması ve bunlardan savunma sanayi destekleme fonunun, savunma harcamalarının belkemiğini oluşturması. Strateji Belgesi'nde ise MGK'nın RTÜK ve YÖK'te temsilcilerinin bulunması eleştirildi. Ancak raporda, Cumhurbaşkanı Sezer'in sık sık kullandığı veto yetkisinden de övgüyle söz edildi.
|
|
|
|
|
|
|