|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
İstanbul'da Sinan Paşa'ya köle olarak satılan İspanyol Sanz'ın özgürlüğüne yeniden kavuştuktan sonra yazdığı "Türkiye'nin Dört Yılı 1552-1556" adlı kitabın bazı bölümlerinde Osmanlı zamanında yeme-içmeye verilen önemin farkına varılmış. Sanz, İstanbul'a götürülüyor: "(...) Buradaki yemek de öbürüne benziyordu. Fasulye, zeytin, yarım soğan ve kuru ekmek." Taşoz adasındalar: "(...) Midilli ve Sakız'a uğrayacak iki gemi yanaştı. İkisi de buğday yüklü Venedik gemisiydi. Kıyılardan gizlice buğday yüklendiğini öğrendim." Sanz, İstanbul sofrasını anlatıyor, yer Galata: "Burada Rum ve Ermeniler, yabancı gemiciler oturur. Rum fırıncılar o kadar güzel ekmek çıkarırlar ki dünyada bir eşi daha bulunmaz. Senyörlerin yedikleri francaları orada halk yer. "Melantiyo" dedikleri üzeri susamlı veya anasonlu çörekleri yemeğe doyum olmaz." Sanz, kendi ülkesi ile karşılaştırmalar yapıyor; "İstanbul'da bulunduğum üç yıl içinde azık sıkıntısı çekildiğini görmedim. Yarım akçeye, Pazar ekmeği dedikleri iki okka ağırlığındaki ekmeğin bir okkasını verirlerdi. Ekmekleri ince undan yoğrulduğu için kar gibidir. Bunların bir okkası bir akçeyedir. Kastilya'nın en iyi etleri ayarındaki koyun etlerinin ikiyüz dirhemini bir akçeye verirler.
Dilimli ekmek kızartması
Malzemeler: 2 bayat ekmek- 1 çay bardağı sıvı yağ- 1 çorba kaşığı salça- 1 çorba kaşığı ketçap- 1 tatlı kaşığı kekik- 200 gr beyaz peynir- 2 yumurta Yapılışı:Tepsiyi yağlayarak dilimlenmiş ekmekleri dizelim. Salçayı, ketçabı, yumurtayı, kekiği, sıvı yağı ilave ederek çırpalım. En son ezilmiş beyaz peyniri ilave edip ekmeklerin üzerine sürelim. Orta ısılı fırında ekmeklerin üzeri pembeleşinceye kadar pişirip sıcak sıcak ikram edelim.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv Bilişim | Dizi | Karikatür | Çocuk |
© ALL RIGHTS RESERVED |