AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

G Ü N D E M
Din dersini kim verecek?

YÖK'ün kontenjan vermemesi nedeniyle beş yıl önce 15 bin olan ilahiyat öğrencisi sayısı, bugün 6 binlere kadar düştü.

İlahiyatların öğrenci kontenjanlarını her yıl biraz daha kısıtlayan Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), bu fakültelerde okuyan öğrenci sayısının son beş yılda yaklaşık üç kat azalmasına neden oldu. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni yetiştiren tek okul olan İlahiyatlardan bazıları, bu öğretim yılı sonunda kapısına kilit vuracak. 1999 yılında bin 978 öğrencinin alındığı İlahiyat Fakülteleri'ne, 2003 ÖSS sonunda 945 öğrenci kayıt yaptırabildi. İlahiyat Fakülteleri'nin kontenjanlarını her yıl biraz daha azaltan YÖK, İnönü, 100. Yıl ve Osmangazi üniversitelerine bağlı İlahiyat Fakülteleri'ne son 5 yılda tek kişilik kontenjan bile vermedi. YÖK'ün bu kısıtlaması sonucunda 1999 yılı ve öncesinde İlahiyat Fakülteleri'nde eğitim gören öğrenci sayısı 15 binin üzerindeyken, bugün gelinen noktada ise bu sayı 6 bin 839'a kadar düştü.

Türkçe öğretmeni din dersi veriyor

İlahiyat Fakültesi kontenjanları hızla düşerken, okullardaki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni açığı Türkçe, Sosyal Bilgiler gibi branşların öğretmenleri tarafından kapatılıyor. Okul müdürlerinin belirlediği öğretmenler, haftada iki saat zorunlu olan ve İlahiyat Fakültesi mezunları tarafından verilmesi gereken Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerine giriyor. İstatiklere göre ise Türkiye genelinde 61 bin branş öğretmeni ek ders ücreti alarak din dersi veriyor. Öte yandan İlahiyat Fakültesi mezunlarını istihdam eden Diyanet İşleri Başkanlığı'nın da her yıl en az 5-6 bin İlahiyat Fakültesi mezununa ihtiyaç duyuyor.

İnönü İlahiyat'ta öğrenci kalmadı

İmam Hatip Liseleri'nin sınavsız geçiş yapmasına imkan veren İlahiyat Meslek Yüksek Okulları'na 1998'den itibaren öğrenci alımının durdurulması ve İlahiyatların tümünde ikinci öğretimlerin iptal edilmesi de bu fakültelerin öğrencisiz kalmasına sebep oldu.

İlahiyat Fakülteleri içinde YÖK'ün kontenjan sınırlamasından en fazla etkilenen ise 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın bizzat açılması için emir verdiği Malatya İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi oldu. En son 2000 yılında 32 öğrenci almasına izin verilen fakülte, mevcut 22 öğrencisini bu eğitim öğretim sezonunda mezun ettikten sonra öğrencisiz kalacak.

YÖK'ün kıyımına maruz kaldılar

YÖK'ün kontenjan kıyımına maruz kalan İlahiyat Fakülteleri içinde Sakarya ve 19 Mayıs Üniversitelerine bağlı fakülteler ise en fazla öğrenci kaybeden fakülteler oldular. 1998 yılında 1324 öğrencisi bulunan 19 Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2003-2004'te sadece 179 öğrenciye eğitim verir duruma düştü.

1999 yılında 780 öğrencinin eğitim gördüğü Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde ise bu yıl sadece 152 öğrenciye eğitim veriliyor. Süleyman Demirel Üniversitesi İlahiyat Fakültesi de YÖK'ün kısıtlaması sebebiyle, 895 öğrenciden 250 öğrenci kapasitesine kadar düştü. Öğrenci sayısı yarıdan fazla azalan bir başka fakülte ise Erzurum Atatürk Üniversitesi İlahiyat Fakültesi oldu. 1999'da binden fazla öğrencisi bulunan okul, bugün 450 civarında öğrenciye dini eğitim veriyor.

Yazıcı: 80 bin din dersi öğretmenine ihtiyaç var

TİYEMDER Genel Başkanı Selahattin Yazıcı, ilköğretim okullarında 80 bin din dersi öğretmenine ihtiyaç olduğunu belirtti.

Tüm Yüksek İslam Enstitüleri ve İlahiyat Fakülteleri Derneği (TİYEMDER) Başkanı Selahattin Yazıcı, Türkiye'de 10 bin din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenine karşılık 50 bin ilköğretim okulu bulunduğunu belirterek "40 bin ilköğretim okulunda din dersi öğretmeni bulunmuyor. Her okulda en az 2 öğretmen olması gerektiği düşünülürse yaklaşık 80 bin din dersi öğretmenine yani ilahiyat mezununa yani ihtiyaç var" dedi.

Din dersi öğretmeni açığının okullarda bu işin ehli olmayan hatta ateist öğretmenlerle kapatılmak zorunda kaldığını dile getiren Yazıcı, "Taze beyinler, yanlış bir dini anlayışla yetişmek zorunda bırakılıyor. Bu çocuklar dini hayatları boyunca kendilerine öğretildiği gibi algılamaya başlıyor. Bu durum, büyük manevi yıkımlara sebebiyet veriyor" dedi. Öğrenci velilerinin de bu durumu farkettikten sonra, resmi olmayan yollardan çocuklarına dini eğtim aldırdığını dile getiren Yazıcı, "Yani suyu kesiyorlar ancak su bir şekilde bulunuyor. Ancak bulunan bu artık ne kadar sağlıklı ya da mikroplu mu mikropsuz mu olup olmadığı bilinmiyor" diye konuştu.

  • RECEP YETER İSTANBUL



  • 14 Kasım 2003
    Cuma
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED