AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Albaraka Türk

Y A Z A R L A R
Kırsal alan, kamusal alan…

Hayat sadece gündelik siyasetten, ekonomi de yalnızca batan bankalardan ibaret değil. Peşinden koşup gittiğimiz şeylerin birçoğu bizim dışımızdakilerin gündeminde sandığımız kadar yer tutmuyor. Bu yüzden de süreçlerin dışına çıkıp kuşbakışı bakıldığında ortaya birden çok Türkiye çıkıyor. Öteki Türkiye, beriki Türkiye kalıplarını da zorlayan birbirinden farklı dünyaların Türkiye'leri yaşanıyor.

Siyaset için de herhangi bir hükümet için de önemli olan bu farklı dünyaların içine girebilmek, varlığını o alanlarda hissettirebilmektir. Sadece hizmet değil, dönüşüm sağlayacak yaratıcı projelerle bu kesimlere ulaşabilmektir.

Neyse ki artık bu yönde önemsenmesi gereken adımlar atılıyor. Mesela, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı son aylarda geleneksel yaklaşımı terkederek, ayrıntılardan hareket edip yeni bir konsept geliştirmiş bulunuyor. Önce, 1000 Köye 1000 Karımcı programı üretilerek, köylerdeki ziraati bir tür bilimsel hakemlikle zenginleştirme yolunda ciddi bir girişim başlatıldı. Şimdi de ülkedeki işsizlikten en büyük payı alan tarım kesimine gerçekten bugünden yarına katkı sağlayabilecek daha kapsamlı bir proje için düğmeye basılmış bulunuyor.

Kırsal Alanda Sosyal Destek Projesi adı verilen bu yeni programla kooperatifi bulunan köylerde çiftçilere ikişer inek veriliyor. Bu da ilk iki yılı ödemesiz olarak 5 yılda geri ödeyeceği bir krediyle sağlanıyor. En önemlisi ve "inanılmaz" olanı ise bu kredinin faizsiz verilecek olmasıdır. Geçtiğimiz dönemi ağır faiz yükü altında ezilerek, icra ve cezaevi kıskacına mahkum olarak geçiren çiftçi için bu gerçekten inanılması güç bir tekliftir. Çünkü, Tarım Bakanlığı'nın bu projesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu tarafından destekleniyor. Kaynaklarını faizsiz kullandıran Fon'un bu desteği sayesinde 17 gün gibi kısa bir sürede ilk 200'lük parti devreye sokuldu. Her ay 1000 aile bu destek programının kapsamına alınacak.

İlk yıl için toplam 200 trilyon lira kaynak ayrılan proje köylüleri de şaşırtıyor.

Önceki gün, Düzce Saçmalıpınar köyünde bu programın ilk teslim törenini izlerken de bu şaşkınlığa şahit olduk. Köyün muhtarı Tarım Bakanı Sami Güçlü ve Devlet Bakanı Beşir Atalay'a dönerek "Sayın bakanlarım.. Bu teklif bize ilk geldiğinde inanamadık çünkü, bugüne kadar faiz ödemeden hiç destek alamadık" diyordu.

En önemli nokta burasıdır. Zira, yoksullaşan ve değil üretime katkı, gündelik ihtiyaçlarını bile idame ettirmek konusunda acze düşen çiftçi kesiminin artık tek kuruşluk finansal maliyet taşımaya mecali kalmadığı görülüyor. Devlet Bakanı Atalay'ın emrindeki fonu böylesine amaca bir projeye yönlendirmeyi akıl etmesi isabetli olmuştur. Tarım Bakanlığı'nın "balık vermek değil, balık tutmayı öğretmek" ilkesine açık bir örnek sayılacak bu projesi kırsal kesimdeki yoksulluğun giderilmesi için ortaya önemli bir fırsat çıkarabilir. Çiftçiye, yılların popülist uygulamalarıyla değil, artık böyle kalıcı fikirlerle yaklaşmanın da zamanı gelmiştir. Çünkü, her alanda olduğu gibi tarımda da deniz bitmiştir. Türkiye kaynaklarının aslında birer seçim yatırımından başka anlam taşımayan yollarla gelişigüzel dağıtılmasının dağıtana da dağıtılana da bir yararı olmadığı anlaşılmıştır.

Proje kadar dikkat çekici olan bir başka husus da Devlet Bakanı Atalay ile Tarım Bakanı Güçlü arasındaki profesyonel işbirliğidir. Bu işbirliğinin özellikle, unutulmaz deprem felaketinin yıldönümünde Düzce'de tahakkuk etmesi anlamlıdır. Koordinasyon eksikliği ve vurdumduymazlık yüzünden enkaz altında kalan devletin yeni bir yüzle bölge halkının karşısına çıkması umut vericidir. İki bakanın sergilediği tablo, yaraları henüz sarılamamış Düzce, Sakarya ve benzeri diğer yaralı illeri umutlandırmıştır. İki bakan, sadece destek projesini başlatmakla kalmadılar, hepimizin önünde Düzce'nin depremden kalma sorunlarını çözmek için gayret göstereceklerini de ilan ettiler.

Devletin imkanları belki sınırlı ama asıl kıtlık bu imkanların koordine edilememesinden kaynaklanıyor. Aklın yolu bir olunca da sorunlar kolaylıkla aşılıyor.

"Kırsal alan"da işler yolunda. Devletle millet gayet güzel kucaklaşıyor. Darısı, "kamusal alan"ın başına!..


14 Kasım 2003
Cuma
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Karikatür | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED