AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

H A Y A T
DAMAK TADINDA DOSTLUK

Türk yemeklerini öğrenmek için İstanbul'a gelen Yunanlı aşçılar, ortak mutfak kültürünün iki ülke arasındaki dosluğu pekiştireceğini ifade ettiler. Yunanlı aşçıların Başkanı Andonis Sarımavrogenis, birçok yemeğin isminin iki ülkede de aynı olmasının, Yunanistan ile Türkiye'nin birbirlerine ne kadar yakın olduğunu gözler önüne serdiğini söylediler.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 'Türk Yunan Turizm Formu' kapsamında imzaladığı protokol gereği İstanbul'a gelen Yunanistan'ın Turizm ve Otelcilik Okulları'nda eğitmen olmarak görev yapan 9 aşçı, İstanbul'un beş yıldızlı otelleri, ünlü pastane ve restoranlarda düzenlenen kurslara katılarak, Türk mutfağına ait yemekleri öğreniyorlar. Yunanlı aşçılar öğrendikleri Türk yemeklerini kendi ülkelerindeki meslektaşlarına öğretecekler. İstanbul Armada Otel'in mutfağında ziyaret ettiğimiz Yunanlı aşçıların başkanı Andonis Sarımavrogenis, iki komşu ülke olan Yunanistan ile Türkiye'nin mutfak kültürü başta olmak üzere birçok ortak yönlerinin bulunduğunu söyledi. Yunanistan'la Türkiye'yi ikiye ayıran Ege Denizi'nin 'Barış Denizi' olması gerektiğini savunan Sarımavrogenis, "Bazı yemeklerin isimlerinin Türkiye ve Yunanistan'da aynı olması, iki ülkenin birbirine ne kadar yakın olduğunu gözle önüne seriyor"dedi.

Sarımavrogenis, Türkiye ziyaretlerinin iki ülke arasında dostluğun gelişmesine katkıda bulunacağına inandığını söyledi. Yunan halkının Türkiye'nin AB'ne girmesini çok istediğini kaydeden Sarımavrogenis, şunları söyledi: "Türkiye AB'ye girdiğinde dünyadaki turizm pastasından daha çok pay alarak, insanların refah seviyesi artacaktır. Bu durum en çok biz aşçılara yarayacaktır. Türkiye'nin AB üyeliği gerçekleşmesi halinde Yunanlı aşçılar Türkiye'de, Türk aşçılar da Yunanistan'daki 5 yıldızlı otellerde çalışma imkanı bulacaklardır."

Son yıllarda Yunan mutfağı'nın Avrupa mutfağına yöneldiğini hatırlatan Sarımavrogenis, ülkelerinde yapılan değişik sebze yemeklerinin turistler tarafından çok beğenildiğini ifade etti.

İmambayıldı paylaşılamıyor!

Hür iki ülkenin de mutfak kültüründe yer alan yemekelerden sadece bir tanesi olan 'imambayıldı' yemeğinin asıl sahibi Türkiye mi yoksa Yunanistan mı olduğu tartışma konusu oldu. Ancak yemeğin isminde 'imam' kelimesinin yer alması, Türk mutfağına ait olduğunu doğruluyor. Armada Otel'de hazırlanan 'imambayıldı yemeği, Yunanlı ve Türk aşçılar tarafından kalite testinden geçirildi. Aşcılar yaptıkları oylamada yemeğe on üzerinden dokuzbuçuk puan verdiler. Yunanlı aşçı ülkelerinde hazırlanan immabayıldı yemeğindeki patlıcanların boyutunun daha küçük olduğunu ifade etti. Bir hafta Türkiye'de kalacak olan Yunanlı aşçılar, Ferriye Lokantası, Karaköy Güllüoğlu, Pelit Pastaneleri başta olmak üzere İstanbul'un değişik turistik tesislerini ziyaret edecekler.

Türk aşçılar da Yunanistan'a gidecek

Yunanistan ve Türkiye Turizm Bakanlıkları arasında imzalanan protokol gereği önümüzdeki aylarda bir grup Türk aşçı da Yunanistan'a giderek Yunan yemeklerini öğrenecek. Yunanlı aşçılar Türk meslektaşlarını Yunanistan'da ağırlamaktan büyük mutluluk duyacaklarını ifade ettiler. Aftinos, fasulye, dolma, çacık, imambayıldı, musakka, pirzola gibi yemek isimlerinin iki ülkede de aynı olduğunu ifade etti.

İslim kebabı mestetti

Yunanistan'ın Korfu Adası'ndaki bir otelde başaşçı olarak çalışan Yogos Aftinas, Türkiye'ye de kendilerine ikram edilen kuzu etinden yapılmış 'islim kebabı'nı çok beğendiklerini söyledi. Aftinas, yapımını öğrendikleri 'islim kebabını' ülkelerinde de yaparak, Yunan halkına ikram edeceklerini kaydetti. Yunanistan'da marul ve kuzu etiyle yapılan 'Arni Frikase' adlı yemeğinin oldukça meşhur olduğunu kaydeden Aftinas şunları söyledi: 'Yunanistan'da mutfak kültürü yörelere göre değişiklik gösteriyor. Her bölgenin kendine özgü yemek çeşitleri bulunmaktadır. Ancak Yunanistan balık yemeklerinde çok iddialıdır. Bu da Yunanistan'ın deniz ve sahil ülkesi olmasından kaynaklanıyor.' Yunanistan'ın 2004 yılında Olimpiyat Oyunları'na ev sahipliği yapacağını hatırlatan Aftinas, Türkiye ve İslam ülkelerinden gelecek sporculara, Türk yemekleri ikram edeceklerini kaydetti.

  • OKTAY MEHMET

  •  
    'Bu da geçer ya Hu'
    Çocuk ölümleri azalıyor
    UNICEF tarafından hazırlanan bir raporda, 1990-2000 yılları arasında, 5 yaş altı çocuk ölümlerinin 63 ülkede üçte bir, 100'ün üzerinde ülkede de beşte bir oranında azaltıldığı, ancak, 5 yaşından küçük çocukların çoğunun, tedavisi görece ucuz olan 5 yaygın hastalığın biri ya da birkaçı nedeniyle ölmeye devam ettiği bildirildi. Raporda, dünyadaki 63 ülkenin, 5 yaş altı çocuk ölümlerini üçte bir azaltarak, zirve hedefini gerçekleştirdiği, çocuk felcinde bildirilen vaka sayısında, 10 yıl öncesine göre yüzde 88 azalma görüldüne yer verildi. Öte yandan Avrupa Birliği üyesi ülkeler arasında en yüksek bebek ölüm oranının Hollanda'da görüldüğü bildirildi. AB'ye üye 15 ülke arasında yapılan araştırma sonuçlarına göre Hollanda'da her bin bebekten 4'ü doğumdan sonraki bir ay içinde hayatını kaybediyor.
    Winnie the Pooh en çok kazandıran karakter oldu
    ABD ve Japonya sanayisinde önemli yer tutan ve geçen yıl 23 milyar dolar ciro yaptığı hesaplanan kurgu karakterler içinde en çok kazandıran "Winnie the Pooh" oldu. İş çevrelerinin dergisi Forbes'in araştırmasına göre, A. A. Milne isimli çizer tarafından ilk başta resimli çocuk kitabı karakteri olarak 1926'da yaratılan "Winnie the Pooh" ve arkadaşları, geçen yıl Walt Disney ve Coca Cola gibi dev şirketlere 5,9 milyar dolar kazandırdı. Sevimli ayıcık ve arkadaşlarının bulunduğu oyuncak, kıyafet, okul çantası ve yemek kabı gibi yüzlerce çeşit ürün tüm dünyada satış rekoru kırdı.
    Midenin düşmanı HP bakterisi
    Stres, alkol ve sigaranın neden olduğu sanılan mide kanserinin baş sorumlusu Helicobacter Pylori (HP) bakterisi, yetişkinlerin yüzde 86.2'sinde görülüyor. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Anabilim Dalı Gastroenteroloji Kliniği'nde, Prof. Dr. Hayri Karaaslan ile Prof. Dr. Ali Özden tarafından yapılan araştırmada; gastrit, ülser ve mide kanseri, mide lenfomasının baş sorumlusu olan Helicobacter Pylori (HP) bakterisinin yetişkinlerde görülme oranı hesaplandı. Kliniğe başvuran 3 bin 128 kan donöründe yapılan HP testinde, yetişkinlerde ülser hastalığına neden olan HP pozitifliği yüzde 86.2 olarak tespit edildi.
    28 Kasım 2003
    Cuma
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Karikatür | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED