Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Yardımcılarından olan Kemal Kocatürk, Hırçın Kız'dan sonra şimdi de Midas'ın Kulakları adlı oyunun yönetmenliğini yapıyor. Aynı zamanda III. Richard'da da oyuncu olarak görev alan Kocatürk, yaşadığı yoğunluk içinde sehnede bir de küçük kaza geçirmiş. Provalar esnasında geçirdiği kazadan sonra görüştüğümüz yönetmen, yeni oyunu Midas'ın Kulakları'nda sanatla yüzleşme sürecini izlerinin olduğunu söylüyor.

Midas'ın Kulakları'nı tekrar sahneleme fikri nasıl doğdu?

Bana yazmayı ve dramturjiyi öğreten hocam Güngör Dilmen'in öğrencisiyken bu oyunu sahnelemeyi istiyorum. Oyun belki çok eskidir şimdiki varoluş biçimiyle. Ama ben o eski olanın yeniden dönüp hatırlamak gerektiğini düşünüyorum. Biz bu oyunu Türk tiyatrosunun hangi temellerden geleceği ile ilgili ciddi ipuçları veren bir oyun olduğu ve Anadolu kaynaklı ya da Anadolu toprağı kaynaklı tiyatroya öncülük eden oyunlardan bir tanesi olduğu için seçtik. Kendi tiyatromuzun yapı taşlarını birleştirmenin yollarını gösteren bir oyun. Belki yeni yazarlar buna bakarak Anadolu temelli tiyatroyu yeniden şekilleyebilirler.

Daha önce sahnelenen bu oyunun sizin rejenizdeki farklılıkları neler?

O farklılıkları eski oyunları izlemiş olanlar mutlaka farkedeceklerdir. Burada sanatın, sanatçının ne olduğu konusunda toplumla yüzleşmem var. Oyun Apollon'un müzik yarışmasıyla başlar. Kimin daha iyi çaldığı konusunda yargıyı verecek olan da Midas'tır. Ben sanatta yargıyı Estetik de zaten bu temeller üzerinde vardır. Oyun da bunu söyler. Dolayısıyla halkın sanatıyla burjuva sanatı arasında gidip gelen bu karşılıklı oyunu sorguluyoruz. Her ikisinin de aslında kendi varlık alanlarının çok farklı yerlerde durduklarını ve ancak kendi varlık alanlarını korudukları sürece varolabileceklerini, birbirlerinden etkilenerek yeniden bir sentezin oluşabileceğini söylemeye çalışıyoruz.

Oyun bugünün insanına ne anlatıyor?

İnsanın kendi kaderini kendisinin şekillendirdiğini anlatıyor.

Bu sezon birçok görevde görüyoruz sizi. Bu yoğunluk ne kadar sürecek?

Benim sezon içindeki görevlerim artık azalıyor. İdari görevlerimi aksattım, onlara döneceğim. Bu yoğunlukta vücut da iflas ediyor. Karanlıkta sahneye ilerlerken merdivenden yuvarlandım. Vücut yorgunluğu kaldıramaz hale geliyor ve sinyaller veriyor. Sinyalleri almazsanız kazalar kaçınılmaz oluyor.

KENDİN OLDUĞUNUN FARKINA VAR

Midas'ın Kulakları adlı oyun, yazarı Güngör Dilmen'in, Frigya Kralı Midas'ın dünyasına getirdiği fantastik yorumuyla sahneleniyor. Tanrılar arasındaki yarışmada taraf olarak Pan'ın flütünü Apollon'un lirine tercih eden Kral Midas'ın Apollon tarafından kulakları eşek kulağına dönüştürülür. Midas'ın herkesten sakladığı eşek kulaklarını berberi saçlarını keserken farkeder. Midas, hiç kimseye anlatmama şartıyla berberine yaşamını bağışlar. Fakat berber dayanamayıp ıssız bir yerde bir çukur açıp sırrı söyler. Kazdığı çukurun yanındaki kamışlar rüzgarla sallanarak "Midas'ın kulakları eşek kulakları" diye sırrı her tarafa yayar. Önce bu görünüşünden ürken Midas, daha sonra kulaklarıyla övünmeye başlar. Apollon da Midas'ın kulaklarını eski haline dönüştürür. İnsanın kendisini olduğundan farklı görmesinin bedelinin öyküsünü anlatın Midas'ın Kulakları, mitlerin dünyasından günümüz gerçekliğine 'perde' aralıyor. Kemal Kocatürk'ün sahneye koyduğu oyunda başlıca rolleri Atacan Arseven, Alper Kul, Berrin Akdeniz, Can Başak, Can Ertuğrul, Işıl Zeynep Karaalp, Kubilay Penbeklioğlu paylaşıyorlar. Oyunun dekor tasarımı Nurullah Tuncer; kostüm tasarımı Zuhal Soy,ışık tasarımı Cengiz Özdemir imzasını taşıyor.

HALE KAPLAN ÖZ