AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

P O L İ T İ K A
Alan: YAŞ da yargı denetimine açılsın

Danıştay Başkanı Alan, cumhurbaşkanının yetkilerinin kısıtlanmasını isterken, Yüksek Askeri Şûrâ kararlarının da yargı denetimine alınması için Anayasa değişikliği istedi.

Danıştay Başkanı Nuri Alan, cumhurbaşkanının yetkilerinin kısıtlanmasını isterken, demokratik hukuk ilkelerinin egemen olduğu bir ülkede, cumhurbaşkanlarının yaptığı işlerden dolayı yargı denetiminin dışında tutulmalarının söz konusu olmadığını belirtti. Alan, Yüksek Askeri Şûrâ kararlarının da yargı denetimine alınması için gerekli anayasal değişikliğin yapılmasını önerdi.

Danıştay'ın kuruluşunun 135. yıl nedeniyle düzenlenen törende konuşan Danıştay Başkanı Alan, cumhurbaşkanının yüksek mahkemelerin oluşumuna etkili biçimde katıldığına işaret ederek, 1982 Anayasası'nın cumhurbaşkanına parlamenter rejimi aşan yetkiler tanıdığını ileri sürdü.

Cumhurbaşkanının yetkileri

Cumhurbaşkanına yargı ile ilgili yetkilerinin "tarafsız devlet başkanı" kimliği ile verildiğini, bunun da cumhurbaşkanının tarafsız olmasını gerektirdiğini kaydeden Alan, ancak ağırlıkla "siyasi kimlikli" kişilerin cumhurbaşkanı seçilmesinin bu tarafsızlığı tehlikeye düşürdüğünü savundu. Alan, özetle şöyle konuştu: "Cumhurbaşkanlığı makamına, parlamenter sistemin işleyişine ve doğasına uygun olarak, Meclis'te çoğunluğu sağlayabilen siyasi partinin mensupları arasından birinin ve büyük olasılıkla bu partinin genel başkanının seçilmesi halinde, yargının oluşturulmasında cumhurbaşkanına tanınan yetkiler amacına ulaşabilecek midir? Milletvekilleri arasından seçilecek bir cumhurbaşkanının, belli siyasal görüşlere ve değer yargılarına sahip olacağının düşünülmesi halinde, bu yetkilerin, veriliş amacının dışında, tam tersine bir sonuca neden olması ve böylece yargının siyasallaşması uzak bir ihtimal olarak görülmemelidir.''

Alan, bu sakıncaların önlenmesi için Anayasa'nın 104. maddesine göre, cumhurbaşkanına yargı ile ilgili olarak verilen yetkilerin olabildiğince sınırlandırılması gerektiğini belirtti.

Ayrıcalıklı merciler yaratılmamalı

Hukukun üstünlüğünün, ancak sınırlandırılmamış ve etkili bir yargı denetimi ile geçerli kılınabileceğini ifade eden Alan, cumhurbaşkanının tek başına yaptığı işlemler ile YAŞ kararlarını yargı denetimi dışında bırakılmasının hukuk devleti ilkesine aykırı olduğunu kaydetti.

Alan, "YAŞ kararlarının, belli kural ve ilkelere uyularak ve kamu yararı ön planda tutularak alındığından kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Bu kararlar yargı önüne geldiğinde de görevli mahkemelerin kararlarını hukuk ilkeleri içinde, cumhuriyetin niteliklerini ve kamu yararını gözeterek vereceklerdir. Hukuk devletinde ayrıcalıklı merci ve makamlar yaratılmamalı, temelinde hukukun üstünlüğü kavramının yer aldığı çağdaş devlet düzeyine ulaşabilmek için, kamu gücü kullanılarak yapılan her türlü işleminin yargı denetimine bağlı olduğu kabul edilmelidir'' dedi.

Atamalar konusunda uyarı

Danıştay Başkanı Nuri Alan, son dönemlerde tartışma konusu olan "kadrolaşma" iddialarına da konuşmasında yer verdi. Türkiye'de her iktidar değişikliğinde üst düzey devlet memurları ve kamu görevlilerinin görevlerinden alındığını, yerlerine iktidardaki partiler ile daha uyumlu çalışacaklarına inanılan kişilerin atandığını anımsatan Alan, bu değişikliklerin çoğunda, daha önceki iktidar döneminde yapılan siyasal amaçlı atamaların neden gösterildiğine işaret etti.

Alan, "İleri sürülen bu gerekçe haklı ve büyük ölçüde gerçeği ifade etmekle birlikte, daha sonraki değişikliklerin de gerekçesi olacağı için ortaya bir kısır döngü çıkmaktadır. Siyasiler tarafından sıkça tekrarlanan 'ben programını ancak kendi ekibimle uygulayabilirim' savı geçerli değil. Emri yerine getirmeyen kamu görevlisi, görevini yapmamış olur ve bunun hukuki sonuçlarına da katlanır" dedi.

Alan, emeklilik yaşını 65'ten 61'e indiren düzenlemenin yürürlüğün durdurulması kararından sonra, emekliye sevkedilenlerin tümünün eski görevlerine iade edilmesinin de uygun olacağını söyledi.

Anayasa değişikliği istedi

Adalet Bakanlığı'ndan hakim ve savcı atamalarında Hukuk Fakültesi mezunlarına daha çok yer vermesini de isteyen Alan, maaş konusuna da değinerek, "Parasal sorunlarını aşmış olan bir yargıç, her türlü dış etkilere direnebilecek, bağımsızlığını ve yansızlığını korumada çok güçlü olacaktır" dedi. Alan, TBMM'de grubu bulunan iki siyasi partinin Anayasa'nın yargı ile ilgili kurallarının, diğerlerinden bağımsız bir paket olarak ele alınabileceğini düşündüğünü belirterek, "İki siyasi partimiz arasındaki bu işbirliğinin Anayasa'nın diğer maddelerinin değiştirilmesi konusunda da önemli bir zemin oluşturacağına inanıyorum" dedi. Alan, Danıştay binasının yetersiz olduğunu da, "Sizleri bu daracık genel kurul salonunda, törenin niteliğine ve katılanların kimliğine uygun olmayan koşullarda ve protokol kurallarını zorlayarak ağırlamak zorunda kaldık" sözleriyle hükümete duyurdu.

ABD'ye 'Nürnberg' uyarısı

Konuşmasında Irak savaşına da değinen Alan, şöyle konuştu: "Dünyanın en güçlü ülkesi, yine dünyanın güçlü ülkelerinden birinin desteği ve işbirliği ile binlerce kilometre ötesindeki bir ülkeye acımasızca saldırmış; Irak'ı günlerce bombalamış, yüzlerce günahsız insanın ölümüne neden olmuş ve bu ülkeyi işgal etmiştir. İleri sürdüğü gerekçe 'o ülkeyi demokratik yönetime, halkını özgürlüğe kavuşturmak'tır. Bağdat'ın ele geçirilmesinden sonra, binlerce yılda oluşan ve gelişen insan uygarlığının en eski ürünlerinin önemli bir bölümünün saklandığı ve sergilendiği Bağdat Müzesi yağmalanmıştır. Petrol Bakanlığı'nın, petrol kuyularının ve tesislerinin etrafında derhal güvenlik önlemleri alan işgal güçleri, müzeyi korumamış ve yağmalama eylemine seyirci kalmıştır. Sivil toplum örgütleri ve bilimadamları, 2. Dünya Savaşı sonrasında kurulan Nürnberg mahkemelerinde nazi savaş suçlularının 'kültür varlıklarının çalınması ve zarar görmesi' suçlarından da yargılandıklarını hatırlatarak, bu savaşa karar verenlerin ve uygulayanların da aynı suçtan yargılanmaları gerekliliğini savunmaktadırlar. İnsan hakları konusunda, hukukun üstünlüğü konusunda, en küçük ihlalleri kınayan ve her vesile ile gündeme getiren, gerektiğinde yaptırım uygulayan uluslararası hukuk kurumlarından ve diğer ilgili kuruluşlardan hiç ses çıkmamış, ya da çıkan cılız sesler duyulamamıştır."

 
'Nereden çıktı
bu Cuma'

Başbakan Erdoğan, İş Yasası Tasarısı'nda yapılan düzenlemeyle "Cuma gününün tatil ilan edilebileceği" yönündeki tartışmalara, "Nereden çıktı? Yok öyle bir şey" diye tepki gösterdi.
Meclis, millete çalıştı
57. Hükümet döneminde Meclis'ten geçirilen yasalar IMF ve patronların istediği yasalardan oluşurken, AK Parti hükümetleriyle Meclis millete çalışmaya başladı.
KKTC'ye su ve elektrik vereceğiz
Başbakan Erdoğan'ın Kıbrıs ziyaretinde 'siyasi açılım' beklenirken ekonomik ilişkilerde önemli adımlar atıldı. Türkiye Kıbrıs'a elektrik ve su verecek, gümrükler sıfırlanacak.
NYT: Erdoğan bölge için güçlü bir örnek
Danışma Kurulu: Bize de danışın
İnsan Hakları Danışma Kurulu Başkanı Prof. Kaboğlu, Dışişleri Bakanı Gül'le görüşerek, "İnsan haklarıyla ilgili yasal değişiklik-lerde görüşümüzü alın" dedi.
Ağar: K. Irak'a
erken girecektik

DYP lideri Mehmet Ağar, "Türkiye, Irak konusunda yardan da oldu, serden de" dedi. Ağar, partisinin Nevşehir İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, hükümeti eleştirirken, "Türkiye'nin Kuzey Irak'ta askeri gücünü hissettirmesi gerektiğini çoğu kez gündeme getirdim. O dönemde iktidar bunu yapsaydı, şimdi Irak'la ilgili kararların alınmasında sözsahibi olacaktı. Ama maalesef Türkiye, Irak konusunda yardan da oldu serden de..." diye konuştu. Türkiye'de, DYP iktidarı döneminde insanların rahat ve huzur içinde yaşadığını öne süren Ağar, "Türkiye'nin, yönetme kabiliyeti olan ehliyetli insanlarla yönetilmesi lazım" dedi.
'KADEK, PKK'nın devamıdır
İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, KADEK'i terör örgütü görmeyen ülkeler bulunduğunu söyledi. Türkiye, Bulgaristan ve Romanya içişleri bakanlarının katılımıyla düzenlenen "İçişleri Bakanları 3'lü Doruk Toplantısı"nda konuşan Aksu, Türkiye'nin yıllardır terör konusunda uluslararası işbirliğinin şart olduğunu deklare ettiğini, ancak pekçok ülkenin, terörle mücadelede ortak çalışma fikrine sıcak bakmadığını hatırlattı. Aksu, pekçok ülkenin PKK'yı terör örgütü olarak tanımasına rağmen, PKK kadrolarıyla silahlı güçlerinin transfer edildiği KADEK'i terör örgütü olarak görmeyen ülkeler olduğunu bildirdi.
CHP'li Öymen hükümeti savundu
Hükümete içeride en büyük muhalefeti yapan CHP, ABD'lilerin iktidarı eleştirmesini "içine sindiremedi". Wolfowitz, Grossman ve Perle'nin hükümete yönelik eleştirilerine sert tepki gösteren CHP İstanbul Milletvekili Onur Öymen, "TBMM, ABD'nin isteklerine çok demokratik bir yöntemle 'hayır' dedi. Demokrasiyi özümsemiş bir ülkeye söylenmesi bile düşünülemeyecek laflar ettiler. Bu hükümet Türk halkının seçtiği ve iktidar yaptığı bir hükümet. Burası da müstemleke değil. Biz eleştiririz, ama ABD'lilerin eleştirmesine de göz yumamayız" dedi.  SAMİ GÖKÇE
Avusturya basını: Wolfowitz küstah
Avusturya'da Der Standard gazetesi, ABD Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitz'in Türkiye'ye yönelik sözlerini "küstahlık" diye niteledi. Gerhard Plott imzalı yazıda, "Demokrasiden bahseden Wolfowitz, TBMM gibi demokratik yollarla seçilmiş bir kurumdan, hukuka uygun olarak alınmış kararlarını, ABD talimatı üzerine değiştirmesini talep ediyor. ABD yönetiminin üst düzey temsilcisinin, demokratik bir ülkede ordunun neredeyse iktidarı ele almasını istemesi çok çirkin" denildi.
11 Mayıs 2003
Pazar
 
Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED