KAMİL OĞUZ, İSTANBUL
Ormanlarımızın düşmanı yalnızca yangınlar değil. Kaçak kesim, açma ve yerleşme, izinsiz hayvan otlatmanın yanısıra termik santraller de ormanlara zarar veriyor. Son 10 yılda çıkan yangınlarda 13 bin 726 hektar alanı yangınla kaybetmemize rağmen, aynı süre içinde yasa dışı yollarla kesilerek, işgal ve faydalanma şeklinde tahrip edilen ormanlık alan 18 bin 942 dekara ulaştı.

Orman Bakanlığı'nın hazırladığı bir raporda rakamlarla ormanlarımızda meydana gelen tahribatın boyutlarına dikkat çekildi. Büyük bir bölümünü yangınlarla kaybettiğimiz ülkemizin akciğerine rant çevreleri de büyük zarar veriyor.

Önce aç, sonra yerleş...

1937 yılından 2002 yılına kadar ormanlarımızda gerçekleşen tahribatlarla ilgili yapılan araştırmada, 1 milyon 307 bin 337 kaçak kesim eylemi tespit edilirken, 640 bin 962 açma ve yerleşme kayda geçirildi. 20 bin 593 işgal ve faydalanma, 266 bin 663 hayvan otlatma gerçekleşti. Bu tür eylemler sonucu Bakanlığın verilerine göre 2 milyon 302 bin 319 dekar orman alanın tahrip edildi. Raporda son 5 yıl içinde azalmasına rağmen, 21 bin 323 ton kaçak yakacak amaçlı kesim yapılmış. Bu da 18 bin 942 dekar ormanlık alana karşılık geliyor.

Ormanlardan yasa dışı ağaç kesenlere 2 aydan 1 yıla kadar, bu işi motorlu testere kullanarak yapanlara 4 aydan 2 yıla kadar hapis cezası uygulanıyor. Bu tür suçlardan ceza görenlerin sayısı tahrip edilen orman alanlarıyla orantılı değil. Kadastrosu yapılan ormanlarda tarla açanlara ve konut yapanlara da 1 yıl ila 4.5 yıl arasında hapis cezası öngörülmesine rağmen binlerce konutun bulunduğu ormanlık alanlarda bu tür ceza alanların sayısı çok az.

Termik santraller ormanı kurutuyor

Ülkemizin enerji ihtiyacını karşılamak maksadıyla Muğla'nın sınırlarında kurulan termik santraller ormanları olumsuz etkiliyor. Bakanlığın raporuna göre Yatağan Termik Santrali 1986 yılında 3047 hektar, Kemerköy Santrali 2000 yılında 1650 hektar, Yeniköy Termik Santralleri 2001 yılında 552 hektar alanın kurumasına yol açtı.

66 YILDA 72 BİN 316 YANGIN

Ülkemizin enerji ihtiyacını karşılamak maksadıyla Muğla'nın sınırlarında kurulan termik santraller ormanları olumsuz etkiliyor. Orman Bakanlığı, 1937 yılından 2002 yılı sonu itibariyle tutulan 66 yıllık kayıtlara istinaden toplam 72 bin 316 adet orman yangını olduğunu açıkladı. Bu yangınlarda 1 milyon 549 bin 506 hektar orman sahasının yandığının belirtildiği raporda, buna göre yılda ortalama 1096 adet yangın çıktığı ve 23 bin 477 hektar alanın her yıl yanarak yok olduğu ortaya çıktı.

12 hektarlık çam ormanı kül oldu

Çanakkale'nin Lapseki ilçesine bağlı Taştepe Köyü Küçük Karanlık mevkiinde çıkan orman yangını, 10 saatlik bir çalışma sonunda kontrol altına alınabildi. Taştepe Köyü Küçük Karanlık mevkiinde, önceki gün saat 16.30 sıralarında çıkan ve rüzgarın da etkisiyle kısa sürede büyüyen yangına, İtfaiye ekipleri müdahale etti. 10 saat süren ve 12 hektar baltalık çam ormanının kül olduğu yangında, kesimi yeni yapılan 600 milyar lira değerindeki çam ağacı da yine kül oldu. Yetkililer, yangının çıkış sebebinin ise araştırıldığı bildirildi.

Karabük'te yangın

Öte yandan Karabük'ün Yenişehir çamlık bölgesinde dün öğle vakti orman yangını çıktı. Çam ağaçlarının yoğun ve orman arazisinin engebeli olması nedeniyle itfaiye araçlarının müdahale etmekte zorlandığı yangın, rüzgarın da etkisiyle yangın giderek büyüdü. İtfaiye ve vatandaşlar yangını kontrol altına almak için çalışıyor

Ormancılar müfettiş olacak!

Çevre ve Orman Bakanlıkları'nın birleştirilmesine ilişkin kanunda şube müdürü, daire başkanı, bölge müdürü görevlerinde bulunan kişiler isterlerse teftiş kurullarında müfettiş olarak görev alabilecekler. Bakanlıkların birleştirilmesi sıkıntılara sebep oluyor.

Hazırlanan tasarıya göre açığa çıkan şube müdürü, daire başkanı, bölge müdürleri müfettiş olabilecekler. Çevre ve Orman Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun Tasarısı'nın 4. maddesinde, "Teftiş Kurulu Başkanlığı'nda istihdam edilmek üzere en az 4 yıllık eğitim veren orman, hukuk, siyasal bilgiler, iktisadi ve idari bilimler, iktisat ve işletme fakülteleri ile mühendislik fakültelerinin çevre mühendisliği bölümlerinden mezun olanlardan, kamu kurum ve kuruluşlarında halen denetim elemanı olarak çalışmakta olup, mesleğe yarışma ve seçme sınavıyla giren, belirli süreli meslek içi eğitimden sonra bakanlıktaki kuruluşlarda üç ay içinde durumlarına uygun müfettiş ve başmüfettiş kadrolarına naklen atanabilirler" hükmü bulunuyor. Öte yandan uygulamaya halen müfettişlik yapanlar tepkiyle yaklaşıyor.