|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Ne yalan söyleyeyim, Star gazetesinin manşetlerini görüp Fatih Çekirge'nin yazılarını okudukça yüreğim burkuluyor... Geçen hafta birden çok önemli olay oldu, 'en önemlisi' hangisiydi? Genelkurmay başkanlığının yaptığı açıklama, değil mi? Hani, Hürriyet gazetesinden Sedat Ergin'in yaptığı, "Açıklamada Emin Çölaşan ve Mustafa Balbay'a cevap veriliyor" yorumundan hareketle burada değerlendirdiğim açıklama... Star yayın yönetmeni Fatih Çekirge yorumlarımıza katılmıyor. Hayır, hiç katılmıyor... Ona göre, açıklamanın tek bir adresi var: Hükümet... Geçen gün "Hükümet eğer bu açıklamayı görmezse..." başlığıyla kaleme aldığı yazısının girişi şöyleydi: "5 Mayıs günü Genelkurmay çok keskin ve çok önemli bir açıklama yaptı. Ağır ifadelerde bulundu. Açıkça Hükümeti uyardı. Ancak Ankara'da 'sanki hiç böyle bir açıklama yapılmamış gibi' bir hava var... Sanki bu uyarıyı TSK değil, başka bir ülkenin ordusu yaptı... / Hükümet hiçbir tepki vermediği gibi, bazı yönlendirmelerle, TSK açıklamasındaki uyarıları çarpıtan, hatta küçülten haber ve yorumlar pompalandı... / İşte bu manzara, Ankara'yı ciddi şekilde geriyor..." Eskiden olsa, Fatih Çekirge'nin 'sisler bulvarı' diye bilinen yazılarından biri çıktığında, olayları yakından izleyen herkes kulak verir, "Aman Allahım" telâşına düşerdi. Oysa, Star yönetmeni gazetesinin manşetlerini 'sisler bulvarı' olarak kullanıyor günlerdir, bırakın öteki gazetelerin yazarlarını, kendi gazetesininkileri bile olayın ciddiyetine inandıramıyor... "Yüreğim burkuluyor" dediğim bu durum işte... "Sisler bulvarında durum karışık, Ankara gergin" uyarısı Fatih Çekirge tarafından yapılıyor, ama ipleyen yok... Star yönetmeni, ertesi gün de, hükümetin TRT'nin başına getirmek istediğini ileri sürdüğü, RTÜK'te en fazla oyu alarak 'TRT genel müdür adayı' haline gelmiş Şenol Demiröz ile ilgili bir yayın yaptı. Demiröz'ün senaryosunu yazdığı 'Çanakkale Savaşı' ile ilgili bir belgeselde Atatürk'ün adının geçmediği dehşete düşürmüş Fatih Çekirge'yi... "Atatürk düşmanı" demiyor, ama okuyan o sonucu kendisi çıkartıyor... Sürmanşete tırmanan o yazı da önemsenmedi. Önemsenmemesi, Şenol Demiröz hükümetin TRT'ye genel müdür yapmak istediği kişi olmadığı için değil herhalde... Başka bir sebep olmalı, ama ne? Acaba sebep şu olabilir mi? 'Çanakkale Savaşı' belgeseli ile ilgili iddia daha önce başkaları tarafından dile getirildiğinde cevabını almıştı. Demiröz'ün bir zamanlar irtibatlı olduğu 'Ajans 1400' yapmış belgeseli, ancak 'TRT genel müdür adayı' ile proje arasında hiçbir irtibat yokmuş... Senaryosunu yazmamış, yapımcılığı veya yönetmenliği üstlenmemiş... Dahası, 'Çanakkale Savaşı belgeseli' diye sunulan proje, Mehmet Akif'in 'Çanakkale Şehitlerine' başlıklı şiirine dayalı bir belgeselmiş; mutlaka bilirsiniz, o şiirde kimsenin adı geçmez... Bir eser üzerine çekilen belgesele, eserde bulunmayan unsurlar herhalde eklenemezdi... Sözün kısası, Fatih Çekirge'nin yeni bir konuymuş gibi gazete manşetine yerleştirdiği iddianın iler tutar tarafı bulunmuyor... İddia daha önce seslendirildiğinde herkesi tatmin eden bir cevap almış ve konu kapanmıştı... Peki ya, 5 Mayıs tarihli 'genelkurmay açıklaması' üzerine yazdığı zehir zemberek yazı? Hükümete dönüp, "Eğer bu açıklamayı görmezsen..." tehdidinde bulunması? Önce, 'gerginlik sebebi' olarak gösterdiği ayrıntıya biraz daha yakından bakalım... Uzunca bir alıntı olacak, ama katlanın; çünkü ardından yazacaklarım önemli. Fatih Çekirge, 'gerilim sebebi' olarak gösterdiği ayrıntıyı şöyle açıklıyor yazısında: "Özellikle MGK toplantıları sonrasına yönelik bir taktik izleniyor. Bu taktik, MGK toplantılarında Tayyip Erdoğan'ın güçlü ve duruma hâkim olduğu, hatta askerin eleştirilerine karşı gerekli cevapları verdiği imajını yaratmayı amaçlıyor. Bunun için de, her MGK toplantısından sonra basına Tayyip Erdoğan'ın hiç yapmadığı veya yapamayacağı konuşmaları olmuş gibi gösteren bilgiler sızdırılıyor... / Son örnek şu: "- Askerlerden gelen kadrolaşma eleştirilerine karşı Erdoğan şöyle diyor: / 'Bize kadrolaşma yaptığımızı söylüyorsunuz, siz de Kara Kuvvetleri Komutanı olması gereken Emin Başer (doğrusu Edip Başer olacak, TK) yerine Org. Aytaç Yalman'ı getirdiniz. Biz de buna kadrolaşma mı diyeceğiz?' Ertesi gün bu senaryo basında geniş yer alıyor. / Ancak, MGK'da Erdoğan, ne böyle bir cümle söylemiş ne de benzeri bir tavır alabilmiş... / (..) Tayyip Erdoğan kendi tabanında güç gösterisi yapmış oluyor." İddia tüylerinizi diken diken etmedi mi? Bir ülkenin başbakanı, kendini daha güçlü gösterebilmek için askerleri küçük düşürmeye çalışıyormuş... Korkunç bir iddia... MGK toplantısı sonrasında Edip Başer ile Aytaç Yalman isimlerinin geçtiği haber iddianın aksine basında geniş yer almadı, tek gazetede çıktı. Konuyu araştırdım, bulgum şu: Bir kişi MGK sonrası gazeteyi kendiliğinden arayarak aktarmış o konuşmayı... Mensubu olduğu kurumun santral numarasını bırakan, geri aranınca 'sahte' mükâlemeyi aktaran o kişi, politikacı veya politika içinden biri olmadığı gibi çalıştığı yer de sivil bir kurum değil... İlk aklına gelen ihtimali gerçek gibi gazete manşetine taşıması olabilir mi Fatih Çekirge'nin şimdiki yazdıklarının ses getirmemesinin sebebi?
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |