AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Darbe söylentileri...

Şu cümlelere dikkat: ''Eğer Türk hükümeti önümüzdeki birkaç yıl içinde herhangi bir radikal adım atarsa batıda ne kadar kabul edilemez ve zıtlaşmayı göze alan bir tavır olarak görülürse görülsün, ordu hükümeti devirebilir...''

''Askerler, öncelikle kamuoyuna yapacakları açıklamalar, hükümet üyelerine yönelik ziyaretler, Milli Güvenlik Kurulu'na getirecekleri öneriler ve sivil toplum kuruluşlarını güçlendirme yoluyla belli bir baskı oluşturmaya çalışacaklar. Hükümet, eğer bütün bunlara rağmen herhangi bir radikal değişikliğe yeltenirse TSK, askeri sokağa çıkarabilir. Hükümet ise bir askeri darbeye yol açabilecek bu denli dramatik bir radikal değişikliğe başvurmaktansa erken seçime gidecek kadar çaresiz kalabilir..."

"Alternatif olarak, eğer AK Parti, askeri dinler ve sadece tedrici bir değişimi seçer, bu şekilde de daha uzun süre iktidarda kalmayı başarırsa bu Türk Silahlı Kuvvetleri'nin sert bir tavır almasını zorlaştırabilir. Ancak halen görevde bulunan Genelkurmay başkanı, (üst kademelerden daha da Kemalist olan) alt ordu kademelerinden, daha kararlı davranılması yolunda ciddi bir baskı altında görünüyor..."

Bu satırlar Londra merkezli önemli bir think thank'in, Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nün (www. iiss.com) yeni yayınlanan 2003 yılı Stratejik Değerlendirme Raporu'nda yer alıyor.

Bu raporda Türkiye'ye istisnai olarak 15 sayfalık bir bölüm ayırılmasının, bu tür değerlendirmelere yer verilmesinin en azından kendi içinde bir anlamı var.

Gözlemler ve duyumlardan hareketle edinilmiş bilgiler, kullanılan dil, Türkiye raportörünün Ankara kulislerinden, siyasi ve resmi merkezlerden iyi beslendiğini ortaya koyuyor.

Nitekim askerin içinde ayrışma yaşandığı ve Ağustos'un riskli bir ay olduğu başkentte her köşedeki tartışma ve iddiada karşınıza çıkıyor.

Öylesine ki, bu söylentilerden etkilenenler ya da bunları yaymak isteyenler, 'Ağustos ayında darbe geliyor' şeklinde e-mail mesajları çekiyor ve dolaştırıyorlar.

Askeri darbe ya da müdahale ihtimalinin askerin kendi iç yapısından çok, AKP'nin politikalarına ya da muhtemel adımlarına dayandırılması, raportörün ya da raportörlerin bilgi kaynakları açısından şüpheler doğurmuyor değil.

Bu bilgi kaynaklarının, orduya yakın yazarları Genelkurmay Başkanı aleyhine köşe politikası sürdürmeye cesaretlendirenlerle aynı kişiler olup olmadığı ya da bu tür angaje yazarlardan oluşup oluşmadığı belli değil.

Her neyse...

Önemli olan şu:

Kazan öylesine kaynıyor ya da kaynatılmış ki, iş artık iyice dışarıya sızmış... Söylentiler kendi meşruiyetlerini yaratır hale dönüşmüş.

Unutmamak gerekir ki, kavgalar, kavga sözünün telaffuzuyla başlar. Telaffuz, bazen zemini olmasa bile kavga üretir.

Nitekim "geleneksel olarak asker kışkırtıcılığı yapan ya da asker içinde belli gruplarla ittifak içinde davranmayı duruş olarak benimseyen kişilerin kendilerini açığa vurmaları" örneğinin ya da "bazı generallerin Denktaş'a kendi başlarına destek ziyaretinde bulunmaları" misalinin işaret ettiği gibi ortalıkta bir sis tabakası var.

23 Nisan krizinin hemen ertesinde gerek bu köşede gerek bazı televizyon kanallarında şu yorumu yapmıştık:

Bu kriz, devlet refleksi perdesi kullanılarak ordu içi ayrışma halini gidermek için üretilmiştir.

Umarız yine de durum sanıldığı kadar vahim değildir.

Ancak tüm bu söylentiler fos çıkacak olsa da, şu gerçek değişmiyor: Türk Silahlı Kuvvetleri, ordu içi ayrışmaların yaşandığı 1970'lerden tam 30-35 yıl sonra aynı söylentilerle ele alınıyor.

Komuta kademesi böyle söylentilere ve yorumlara sert tepki veriyor, bunları kendisini yıpratma arayışı olarak kabul ediyor.

Ancak görünen o dur ki, "ordu çeşitli komuta kademelerinin izlediği yollarla siyasetin içine daldıkça kendi kendisini yıpratıyor".

Bu sistem intihar sürecine ne zaman son verecek?


14 Mayıs 2003
Çarşamba
 
ALİ BAYRAMOĞLU
ALİ BAYRAMOĞLU


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED