|
|
İngiltere'nin en önemli think-tank kuruluşlarından Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü (IISS), Strateji Raporu'nda, Türkiye'ye hiçbir ülkeye yer verilmeyen 15 sayfalık özel bir bölüm ayırdı.
"Askerlerin hükümet üzerinde baskı kurmaya çalışacakları" öne sürülen raporda, "Hükümet, radikal bir adım atarsa, Batı'da ne kadar kabul edilemez görülürse görülsün ordu hükümeti devirebilir" denildi. İngiltere'nin saygın kuruluşlarından Uluslararası Stratejik Çalışmalar Enstitüsü'nün yıllık stratejik raporu yayınlandı. Türkiye'ye ayrılan 15 sayfalık bölümde, Türkiye'nin AB üyeliğinin önemli ölçüde gecikebileceği, Washington'a karşı da startejik önemini abartma eğilimi nedeni ile ilişkilerinin zedelendiği belirtildi. Raporda Türkiye'nin, içte ve dışta ciddi gerilimlerle karşı karşıya bulunduğuna da dikkat çekilirken, AK Parti iktidarının TSK ile ilişkilerinin hassasiyetine değinildi. Raporda "bir askeri darbe olasılığından" sözedildi ve TSK alt kademelerinin Genelkurmay Başkanı'nı "sert davranma konusunda" zorladığı öne sürüldü. Darbe ya da erken seçim Önümüzdeki dönemin, Türk iç politikasında AK Parti ile laik cumhuriyetin koruyucusu konumunda ısrarlı Türk Silahlı Kuvvetleri arasında ilginç bir ilişkiye sahne olacağı yorumu yapılan IISS raporunda, özetle şu ifadelere yer verildi: "Askerler, öncelikle yapacakları açıklamalar, bazı hükümet yetkililerine yapacakları ziyaretler ve Milli Güvenlik Kurulu'nda sunacakları tasarılarla belli bir baskı oluşturmaya çalışacaklar. Hükümet, eğer buna rağmen herhangi bir radikal değişikliğe yeltenirse, TSK askeri sokağa çıkarabilir. Hükümet ise darbeye yolaçabilecek bir radikal değişikliğe başvurmaktansa, erken seçime gitmeyi tercih edebilir. Ancak eğer AK Parti askeri dinler ve sadece aşamalı bir değişimi seçer; bu şekilde de daha uzun süre iktidarda kalmayı başarırsa, TSK'nın sert bir tavır almasını zorlaştırabilir. Ancak, halen görevde bulunan Genelkurmay Başkanı, ordunun alt kademelerinden, daha kararlı davranılması için ciddi bir baskı altında görünüyor. Eğer hükümet önümüzdeki birkaç yıl içinde herhangi bir radikal adım atarsa, Batı'da ne kadar kabul edilemez ve ne kadar zıtlaşmayı göze alan bir tavır olarak görülürse görülsün, hükümeti devirebilir." Sezer'in tavrına da yer verildi AK Parti iktidarının 3 Kasım seçimleri sonrası icraatı ve hem iç politikada hem de uluslararası sorunlar karşısındaki duruşu ile Türk Silahlı Kuvvetleri ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in hükümetle zaman zaman ayrışan tavırları da IISS raporunda ayrıntılı örneklerle irdelendi. Raporda, AK Parti'nin de kendi içinde bazı konularda kararsız davranabildiği de öne sürüldü. n LONDRA 'AB için kamuoyu desteği var' IISS'in raporunda, alışılmadık biçimde ve başka ülkeye yapılmayan bir uygulama ile, Türkiye'ye 15 sayfalık özel bir bölüm ayrıldı. Raporda, Türkiye'nin asırlardır süren kimlik arayışının 3 Kasım seçimleri ile yepyeni bir dönüm noktası yaşadığı belirtildi. AK Parti'nin bir yandan İslamcı bir hareketin köklerinden geldiği, bir yandan da bu niteliğini öne çıkarmak istemediği hatta reddettiği vurgulanan raporda bu ikilemin, Türkiye'nin hem iç politikasında hem de uluslararası ilişkilerinde önemli bir etken haline geldiği belirtildi. Türkiye'nin AB üyeliği sürecinin de İslami kimlik sorunundan önemli biçimde etkilendiği, başta Vatikan olmak üzere bazı Avrupalıların, bir Müslüman ülkeyi tam üyeliğe kabul etmek konusunda çekincelerinin seslendirildiği ancak bazılarının da bu konuda farklı düşündüğü anımsatıldı. AB üyeliği için gerekli reformlar konusunda Türkiye'de büyük bir kamuoyu desteği bulunmasına rağmen, özellikle insan hakları sorunları ve bu çerçevede AİHM'nin aldığı bazı kararların Ankara ile AB arasındaki ilişkilerde yeni sancılar yarattığı vurgulanırken, Kıbrıs sorununun çözümsüzlüğünün de "Türkiye'nin AB'ye üyeliğini çok daha uzak bir ihtimal haline getirdiği" yorumu da raporda yer aldı. ABD'nin Türkiye'nin AB üyeliğine önemli bir destek verdiği hatırlatılan raporda ABD'nin bu güçlü desteğinin Fransa ve Almanya gibi ülkeleri rahatsız edecek boyutlara ulaştığına dikkat çekildi. Türkiye'nin stratejik önemi arttı
2002 yılının başında, son 10 yılın en güçlü düzeyine ulaşan Ankara-Washington ilişkilerinin, ABD'nin "Türkiye'ye Ortadoğu'da model bir İslam ülkesi" gözü ile bakması nedeni ile çok iyi olduğu belirtildi. Irak harekatına karar veren ABD'nin gözünde, Türkiye'nin stratejik ve propaganda değerinin arttığına değinilen raporda, bunun harekat öncesi pazarlıklarda Türkiye tarafından olduğundan daha fazla algılanmasının sorun yarattığı vurgulandı.
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |