AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Yaşa hocam!

Yazıya taltifle başladık ama, sağı solu belli olmuyor Hıncal Uluç'un. Bir vakitler "Hıncal usta" diye kendisine serenad yapan Ahmet Hakan'ı haşlamıştı.

Anladığım kadarıyla tanımlanmış, kategorize edilmiş, "başka dünyalara ait olduğu varsayılan" insanlardan hoşlanmıyor.

Benden hoşlanmasını da beklemiyorum.

Benim de aman aman ondan hoşlandığım, siyasal görüşlerini kabul edilebilir bulduğum söylenemez.

Fakat doğruya doğru, iyi bir yazar, birinciye gelen spor (futbol değil) yorumcularından biridir, kim ne derse desin...

Anlatmasını da, dinletmesini de biliyor.

Öyle de güzel anlatıyor ki. Futboldan anlamayanlar konsorsiyumunun "91. Dakika" geyiği örneğin... Pazartesi günlerini iple çekiyorum. (Hıncal Uluç da, Haşmet Babaoğlu da, hatta Kenan Onuk da futboldan anlamazlar; ama öyle güzel bir program ki, izlemeye doyamazsınız.)

Neyse...

Hıncal Uluç'un, "hocası" Deniz Baykal'ı silkelediği yazısından sözetmek istiyordum.

Son yıllarda okuduğum en güzel Baykal ve CHP eleştirilerinden biri.

Hele, septik CHP'lileri bir makaraya sarışı var ki, ölünür.

Okuyalım:

"CHP'liler, 'İşçiler 7 gün içinde 24 saat kesiksiz izin yaparlar' lafından, 'Bunlar cumayı tatil yapmak istiyorlar' sonucu çıkarmış. A benim uyanık (!) kardeşlerim, işçinin 24 saat haftalık izni ile, resmî hafta tatilinin ne ilgisi var? Bunlar, konuları çok ayrı iki şey değil mi? Ne deselerdi yasada? 'İşçi her Pazar, 24 saat kesintisiz tatil yapar.' Eee? Pazar günü çalışmak zorunda olan binlerce işçi ne yapacak? Ben AKP'lilerin yerinde olsam, bu düşünce özürlü CHP'lilere 'Peki' derdim, sonra yasaya 'Pazar' lafını koyardım. 'İşte millet' derdim, 'bu ülkenin en eski partisinin kafası, kafa yapısı bu.' İnsanın 'Şükür Allah'a ki, bunlar iktidara gelemediler' diyesi geliyor."

Bitmedi...

Devam ediyor Uluç:

"Kızılay, Kan Haftası dolayısı ile Meclis'te kan merkezi açmış. Kan önemli. İyilik yapayım derken felakete sebep olabilirsin. Bu yüzden kan toplayan kurumun sıfır riskle çalışması gerek. Başlangıç olarak vericiye bir anket sunuyorlar: 'Son bir yıl içinde eşcinsel ilişkiniz oldu mu, yabancı uyruklu biri ile ilişkiniz oldu mu, kuduz aşısı oldunuz mu, akapunktur, dövme yaptırdınız mı?' falan filan... CHP Lideri Deniz Baykal soruları hakaret kabul edip, yanıt vermemiş. Bunlar eğer tıp gereği bilimsel soru değil de, gerçekten aşağılama ise, millete niye soruluyor? Zat-ı ali, haşmetpenahilerinin halktan hangi farkı vardır da, ona sorulan sorunun size yöneltilmesi hakaret oluyor? CHP halkçı parti, solcu parti. Ama lideri ayrıcalıklı, zadegan. Örnek olacağına, yaptığı ucuzluğa bakın. Halkı aşağılamaya bakın."

Uzun bir alıntı oldu.

Çünkü kesmeye kıyamadım.

Uluç, haklı olarak, "bin yıllık deneyimli" Deniz Baykal'ı muhalefette "başarısız" buluyor.

Sadece başarısız değil.

Gereksiz de...

Örneğin, Cem Uzan'ın Meclis'te tek temsilcisi yok ama, hem muhalefet görevinde CHP'ye duman attırıyor, hem de "bu işin nasıl yapıldığını/yapılacağını" gösteriyor.

İyi de, asıl sorun şurada:

CHP, bildiğimiz muhalefet partilerinden değil!

CHP, "demokrasi"yi "devlet düşmanlığı" olarak algılayan bürokrat totaliterliğin kendisini ifade ettiği özel bir siyaset kanalıdır ve Cumhuriyet tarihi boyunca muhalefete düştüğü görülmemiştir.

Sayısal çoğunluğun muktedir olmaya yetmediği ülkemizde, muhalefet görevi de ister istemez iktidar partisine (AK Parti'ye) ve tabii Cem Uzan'a düşüyor.


14 Mayıs 2003
Çarşamba
 
MEHMET E. YAVUZ


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED