|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Gülhane'den Sirkeci'ye inen tramvay yolunun sol cenahında bir tekke vardır: Aydınoğlu Tekkesi. Salkımsöğüt diye bilinen mahaldeki tekkeden geriye birkaç mezar ile bir küçük taş türbe kalmıştır. Bu türbede medfun olan zat Halvetiye'nin Şabaniye kolundan Şeyh Hasan Ünsî Efendi'dir. 1643 senesinde Taşköprü'de doğan Hasan Ünsî Efendi Üsküdar'da Şeyh Karabaş-Veli Ali Efendi'den hilafet almış, IV. Mehmed, II. Ahmed, II. Mustafa ve III. Ahmed devirlerini görerek 1724 senesinde vefat etmiştir. Müridi İbrahim Hâs'ın kaleme aldığı menakıbı Mustafa Tatçı tarafından yayımlandı: Menâkıbnâme-i Hasan Ünsî (Kültür Bak. Yay. 2002). Devrin sade ve güzel Türkçesi ile yazılmış menakıptan konumuz ile ilgili bir bölümü okuyucularla paylaşmak için aşağıya alıyorum. "Çün bundan akdem Temeşvar kal'asında sâkin olan meşhûr Selîm Dede Hazretleri ki, sâhib-i hâl ve sâhib-kemâl ve sâhib-i keşf ü kerâmât ve mâlik-i sırr-ı ma'ânî idi. Ve riyâzât ve mücâhede ile dâim ve müstecâbü'd-du'â bir zât-ı mükerrem idi. Tâ şöyle şöhret-şi'âr olmuş idi ki, Devlet-i Osmâniyye'de ve kefere kralları beyninde kemâlât ve kerâmât ile ma'rûf idi. Temeşvarlı Selîm Dede diye meşhûrdur. Şöyle ki, anı bilmez yoğ idi. Ve evsâf-ı şerîfleri el'an şâyi'dir. Bir vakitde Selîm Dede Hazretleri İstanbul'a geldi. Kavm-i İstanbul Selîm Dede gelmiş, görelim ve kimi görüşelim diye halk, biribirine girdiler. 'Azîm tecemmü' oldu. Bu esnâda, Selîm Dede Efendi Hazretleri, yakîn dervîşlerinden birine eyitdi: "Sen Şeyh Hasan Ünsî Efendi Hazretlerine var, benden selâm eyle, varıp dîdâr-ı şerîfleriyle ve ziyâretleriyle şeref-yâb olmak ve bir mikdâr sohbetleriyle feyz-yâb olmak murâdımdır, izn-i şerîfleri olur mu? diye, ol dervîşi Hazret-i Şeyh'e gönderdi. Ol dahi Şeyh Hazretlerine gelip dest-i şerîflerin bûs edip Selîm Dede'nin selâmını tebliğ edip, Selîm Dede'nin maksûdunu nakl eyledi. Hazret-i Şeyh buyurdular ki, "Selîm Dede Efendi'ye selâmlar ederiz. Hâtırların su'âl ederiz. Lutf edip ve kerem buyurup teşrîf etmesinler. Anlara i'zâz ve ikrâm etmekde taksîrât olunur. Eğer ki, takdîr olur ise, bir gayr mahalde görüşürüz. Kerem buyursunlar, incinmesinler, lutf ederler," diye ol dervîşi geri Selîm Dede Hazretlerine gönderip men 'ile cevâb buyurdular. Çün bu haber Selîm Dede Hazretlerine erişdikde tekrâr Hazret-i Şeyh'e selâm gönderip 'özür buyurdukları cân ile makbûlümüzdür, dedi. Bu vakitde Selîm Dede'nin yanında bulunan ehibbâsı eyitdiler ki, "sultânım, 'âlem, cenâbınız ile görüşelim diye pâre pâre olurlar, dîdârınızı görmeğe teşnedârlardır; ne 'aceb Hasan Ünsî Efendi cenâbınız ile mülâkat istemez," dediler. Hazret-i Selîm Dede eyitdi ki, "Şeyh Ünsî Hasan Efendi Hazretleri'nin bizim ile görüşmediği bizden ibâ etmek değildir. Anların murâd-ı şerîfleri ma'lûmumuzdur. Anlar, bir büyük zât-ı mükerremdir. İnzivâ üzere kâimdir. Anın elinden gelen bizim elimizden gelmez! Biz fâş olmuşuzdur, deyip hüzn ile girye sûretin göstermişlerdir. Gerek bu fakîr ve gerek sâ'ir dervîşân, Hazret-i Şeyh'in, Selîm Dede Hazretlerini men' ve def' buyurduklarına tahayyürde kaldık. Olmadı bu hâleti bir kâlıba ifrâğ edemedik. Ki sebeb ne idi. Çün bir nice müddet mürûrundan sonra, bir gün bu fakîr Hazret-i Şeyh'in huzûr-ı sa'âdetlerine vardım. Hazret-i Şeyh tenhâ idi. Bir takrîb ile Selim Dede siz Efendimize geleyim dedikte anı gelmekden men' buyurduğunuza hikmet ne idi. Kimse bilemediler ve bir ma'nâ veremediler," dedim. Buyurdular ki, "Selîm Dede, 'ârif-i Hakkânî, makâm-ı cem'ü'l-cem'in sâhibi, kemâlât ve kerâmât ile ma'rûf bir kimsedir. Anın gibi az bulunur. Temeşvarlı Selîm Dede diye meşhûrdur. Anı bilmez yokdur. Eğer Selîm Dede buraya geleydi, Selîm Dede Hasan Efendi'nin ayağına varmış diye bu halk-ı 'âlem bize i'tibâr ederler. Ve ba'zı şey teklif ederler. Ve şöhret verirler. Neuzubillah, şöhret âfet olduğu ma'lûmdur. İ'tibâr ve şöhretden terk-i diyâr etmek lâzım gelir. Bu ihtiyârlığımda kanda gideyim. Lâkin Selîm Dede, kâmil ü kâşif ve zevk ü vicdân sâhibi bir zâtdır. Ne içün men' eylediğimi bilir," diye buyurdular."
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |