ZEKİ DİLEK: "Ben 01 Mart 1970 doğumluyum. 01 Nisan 1988 tarihinde sigortalı olarak bir esnafın yanında işe başladım. Aralık 1989 tarihinde SSK hastanesinde böbrek ameliyatı oldum ve böbreğimden taş alındı. 01 Mart 1990 tarihinde askere gittim. Askere gittiğim güne kadar sigortam devam etti. Askerde geçen 15 ay sonunda tekrar aynı böbrekten ameliyat oldum ve bu defa sol böbreğimi alarak bana çürük raporu verdiler. Askerlik dönüşü aralıklarla değişik işlerde sigortalı olarak çalıştım. Bu arada Kronik Bronşit, bel fıtığı gibi rahatsızlıklarım da oldu. Eylül 1998 tarihinde bir kamu kuruluşunda özürlü kontenjanından Hizmetli Memur olarak işe başladım. Halen Emekli Sandığına bağlı olarak bu işe devam etmekteyim. Halen, SSK + Askerlik Borçlanması + Emekli sandığı toplam prim gün sayım 3200 gün civarıdır. Bildiğiniz üzere sağlam olarak çalışanlar 25 yıl+5000 gün prim ile, sakatlar ise 15 yıl+3600 gün prim ile emekli olabilmektedirler. Benim emekliliğime esas tutulacak tarih Nisan 1988 tarihi mi, yoksa Eylül 1998 tarihi midir?"

Okuyucumuzun halen Emekli Sandığı iştirakçisi (sigortalısı) olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği gibi Emekli Sandığı sigortalıları fiili hizmet süresi dikkate alınarak emekli olabilirler. Bu nedenle okuyucumuzun gönderdiği mailde bildirmediği prim ödeme gün sayısı ne kadar ise bu süre Emekli Sandığı hizmetine eklenebilecektir. Yani okuyucumuzun sigortalılığı, Eylül 1998 tarihinden sözkonusu prim ödeme gün sayısı kadar önce başlatılacaktır. Eğer okuyucumuz SSK sigortalısı olsa idi, eğer bir gün bile prim ödemesi varsa, sigortalılık süresi, –18 yaşını doldurduktan sonra sigortalı olduğu için- 01 Nisan 1988 tarihinden itibaren hesaplanacaktı.

MUSTAFA YILMAZ (İzmir): "Kasım 1997 tarihinde özel bir şirkette işe girdim, 2001 yılında da istifamı vererek ayrıldım, nema ödemeleri gündeme gelince, şirketi arayıp Ziraat Bankası'na başvurmak için bana gereken numarayı almak istedim (nema numaramı). Muhasebe personeli bana özel şirketlerin nema ödemelerinin (yükümlülük olarak) 1998 yılında sona erdiğini, bu süreye kadar en az iki yıl çalışmış olmak gerektiğini (nema alabilmek için), benim o tarihte 2 yılı doldurmadığım için nema hak etmediğimi, ayrıca nema numaralarının Çalışma Bakanlığı'ndan öğrenildiğini bildirdi, televizyonlarda yapılan yayınlarda nema sürenin (şirketlerin nema ödeme süresi) 2000 yılına kadar olduğunu duymuştum, ayrıca numaralarında şirketlerin verdiğini duymuştum, çalıştığım şirketin çalışanlarına karşı birçok yalan beyanına birçok defa şahit olduğum için size sormak istedim, gerçekten nema hakedemiyor muyum acaba? Beni bu konuda aydınlatırsanız çok sevinirim."

Okuyucumuza çalıştığı firma tarafından Ziraat Bankası'na açtırdığı hesap doğrultusunda Tasarrufu Teşvik Hesabına ilişkin kimlik kartı verilmeliydi. Bu kartta hesap numarası da bulunacaktı. Ancak okuyucumuzun yazdıklarından böyle bir kartının olmadığı anlaşılmaktadır. Çalıştığı firma tarafından ücret bordrosunda tasarrufu teşvik hesabına kesinti yapılmışsa, bu kesinti ile birlikte işveren payı da eklenerek her ay açılacak hesaba yatırılmış olacaktı. Okuyucumuzun bütün bilgileri elimizde olmadığından nema hakedişi olup olmadığını yorumlama imkanımız yok. Ancak Mayıs 2003 ayında yapılan ödemelerin nema olmadığı açık. Yani anapara ödemeleri yapılıyor. Yani Mayıs 2000 sonuna kadar yatırılmış bulunan (ücretten yapılan kesinti+işveren katkı payı+devlet katkısı toplamı olan) anapara toplam tutarının Ziraat Bankası'ndan talep edilmesi mümkündür. Okuyucumuzun anapara hakedişine ilişkin bilgileri, o dönemdeki ücret bordrolarına dayanılarak değerlendirilmelidir. Eğer ücretlerden sözkonusu kesintiler yapılmışsa, firma yönetimince Ziraat Bankasına yatırılmalıydı. Yatırılmışsa anapara tutarının talebi mümkündür. Kesinti yapılıp ta bankaya yatırılmamışsa sözkonusu bankanın yapacağı bir ödeme sözkonusu değildir; ancak bu kesinti tutarlarının yasal faiz talebiyle birlikte İş Mahkemesinde dava açılarak takibi gerekmektedir.

TAHSİN SINAV

Künye

Temsilcilikler

AboneFormu

MesajFormu