AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

K Ü L T Ü R
Ebrunun 'efsun' çiçeği

Ebru sanatçımız Hikmet Barutçugil, geleneksel sanata getirdiği yeniliklere bir yenisini daha ekledi. Dünya ebru literatürüne 'barut ebrusu' tarzını kazandıran Barutçugil'in teknesinde, şimdi de efsun çiçeği açıyor.

  • HALE KAPLAN ÖZ
    En eski geleneksel sanatlarımızdan olan ebru, usta sanatçı Hikmet Barutçugil'in teknesinde yeni evreler kazanarak ilerliyor. Görsel çekiciliği ile birlikte, izleyene manevi hazlar da yaşatan ebru sanatına 'barut ebrusu' tarzını getiren Barutçugil, şimdi de bilinen çiçek türlerine bir yenisini daha ekledi. Hikmet Barutçugil'in, ebru teknesinde çiçek deseni çalışırken tesadüfen bulduğu bu yeni çiçek formu, ebru literatürüne 'efsun çiçeği' olarak geçti. Doğada bulunmayan efsun çiçeği, Necmettin Ebrusu olarak bilinen çiçekli ebrularda daha önce kullanılan, lale, gül, sümbül, papatya gibi formlardan, üç boyutlu ve iki renkli olma özelliği ile ayrılıyor. Efsun çiçeği, Barutçugil'in 10 Mayıs'ta, Bağdat Caddesi üzerinde faaliyete başlayacak Ebristan Galerisi'nde ilk açılacak serginin de tek çiçeği olacak.

    Eşine ithaf etti

    Hikmet Barutçugil, iki yıl önce, atölyesinde çalışırken, eşi Füsun Hanım'ın çalışma odasına yaptığı nadir ziyaretlerinden birinde bulmuş efsun çiçeğini. Elinde çay bardağıyla Füsun Hanım'ı görünce birden heyecanlanmış ve o anda teknede efsun çiçeği açmış. İlhamın kaynağı Füsun Hanım olunca çiçeğin adı da, 'füsun' kelimesinin çoğulu 'efsun' olmuş: "Eşim çok nadiren gelir çalıştığım atölyeye. İşte o gelişlerinden birinde, galiba kendimi beğendirmek için değişik birşey yapayım, hava atayım gibi bir duyguya kapıldım ve öyle çıkıverdi, ilahi bir tecelli yani..."

    Üç boyutlu büyü

    Çiçek ebrular ailesine en son giren motif olan efsun çiçeğinin, metod olarak diğerlerinden hiçbir farklılığı yok. Gelinciğe, laleye, afyon çiçeğine benzeyen çiçek, doğada da bulunmuyor. Çanak şeklinde, farklı renklerde suda beliren çiçeğin bu güne kadar tek boyutlu olan çiçeklerden farkı içinin de görünüyor olması. Daha önce yapılan çiçeklerin hepsinin, tek boyutlu, yandan ya da üstten görünebildiğini belirten Barutçugil, "Efsun çiçeğinin, içi ve dışı, iki ayrı renkten oluştuğundan görülebiliyor. Bu sadece görüntü olarak üç boyut, fiziki olarak bir üç boyutluluk söz konusu, şekil sadece perspektif kazanıyor" diyor.

    Gelenek yenilenmeli

    Barutçugil, geleneksel sanatlar ve tenkit mekanizması geleneğe ayarlı olduğundan, ebruda yaptığı yeniliklerde eleştirilere maruz kaldığını söylüyor. Yenilik yapılmadan sanatın ilerleyemeyeceğini düşünen sanatçı geleneğin tekrar edilmesinin sanatı, zenaate dönüştürdüğü görüşünde.

    Ebrulî İstanbul

    Geleneksel sanatlarda yeniliğin temsilcilerinden olan Barutçugil, ürettiği sanat eserlerinde, yaşadığımız zamanı sanata geçirmeye ve güncelliğe büyük önem veriyor. Minyatürde, hâlâ Kanuni'nin İran Seferi'ni yapmak yerine, içinde Boğaz Köprüsü, ikiz kuleler veya sürat teknesi olan eserlerin yapılmasının gerekliliğine ve bazı sanat akımlarını, gelenekle birleştirmenin de önemine vurgu yapan sanatçı, bu doğrultuda ebru ve minyatür sanatının birleştiği Ebristanbul projesini hayata geçirdi.

    Ebru okulu Ebristan

    Üsküdar'ın İhsaniye semtinde Boğaz'a nazır ahşap bir yapı Ebristan. Her yaştan sanatseverin ebru eğitimi aldığı mekan, yedi yıldır faaliyet gösteriyor. Sultan II. Mahmut'un yaptırdığı 12 evin sonuncusu olan ve Barutçugil ailesince restore edilen Ebristan, sanat, tarih, doğa ve İstanbul'un kucaklaştığı bir yerde, geleneksel sanatların yeni nesil temsilcilerini yetiştiriyor.

    Efsun çiçeği ebruyu anlatıyor

    Hikmet Barutçugil, "Çiçeklere anlamlar yüklenir ya, siz efsun çiçeğine nasıl anlamlar yüklüyorsunuz?" sorumuzu şöyle cevaplıyor: "Efsun çiçeği bence ebruyu anlatıyor. O su üstünde olan şekiller biçimler, anlayamadığınz bir sır. Sonsuzluğu tarif etmek gibi, içinden çıkılmıyor. İçiçe geçmiş bir sonsuzluk nasıl tarif edilmezse, ebru da tarif edilemiyor. Suda olup bitenlerde başka birşeyler var. Belki de Allah, bize yaradılışla ilgili sırlar ifşa ediyor da biz anlamıyoruz. İşte efsun tam yerine oturuyor o zaman."

  •  
    Genç efsane İstanbul'da
    Günümüzün en önemli keman virtüözlerinden olan Maxim Vengerov Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası ile birlikte İstanbul'da konser veriyor. "Dünyanın en heyecan verici kemancısı" olarak tanınan, Batı Sibirya doğumlu 28 yaşındaki Vengerov, bu akşam Lütfi Kırdar Konser Salonu'nda saat 20.00'de, yarın ise Kadıköy Halk Eğitim Merkezi'nde saat 20.30'da öğrencisi Özcan Ulucan'la birlikte konser verecek.
    Kültürün 'ruh'a etkisi
    Dr. Kemal Sayar'ın "Kültür ve Ruh Sağlığı" adlı çalışması Metis Yayınları arasından çıktı. Kültürel psikiyatrinin, içinde yaşadığımız kültürün ruhsal rahatsızlıkların oluşumunda, biçimlenmesinde ve dışavurumunda etkili olduğu tezinden hareket eden kitap, bu çerçevede yazılmış önemli makeleleri bir araya topluyor. Bilgi tel: 0 212 245 45 09
    Ah bir hazine bulsam!
    İbrahim Kılınç, Selis Kitaplar'dan çıkan "Saklı Umudun Peşinde"de, Anadolu'nun bağrındaki saklı umutların peşinden koşanların hikayesini roman formatında anlatıyor. Babasının "hazinecilik" mesleğini ömür boyu sürdüren yazar hazine arayışını cinler, efsaneler ve hazine haritalarının yol arkadaşlığıyla aktarıyor. Bilgi tel: 0 212 520 05 57
    Kur'anî deyimler için
    Mehmet Yaşar Soyalan'ın Kur'ân üzerine düşünenlere ve araştırmacılara yardımcı olmayı amaçlayan kitabı "Elmalılı Tefsirinde Kur'anî Terimler ve Deyimler", Ağaç Yayınları'ndan çıktı. Bine yakın deyim ve terimi alfabetik sırayla sunan kitap, Elmalılı M. Hamdi Yazır'ın Hak Dini Kur'ân Dili tefsiri esas alınarak hazırlanmış. Bilgi tel: 0 212 513 30 30
    Ezeli hikmet ile dinler
    Hüseyin Yılmaz'ın, aralarında Geuenon, Coomaraswamy, Schuon ve Seyyid Hüseyin Nasr'ın da bulunduğu Gelenekselci Ekol'un öncelikli olarak din anlayışları ve buna bağlı konulardaki çeşitli eğilimlerini değerlendirdiği kitabı "Ezeli Hikmet ve Dinler" İnsan Yayınları arasından çıktı. Bilgi tel: 0 212 642 74 84
    Modern bilimin sınırı
    Fizik ve biyoloji alanlarında çalışan, bilim-din ilişkisi çalışmalarından dolayı birçok ödüle layık görülen Gerald Schroeder'ın "Tanrı'nın Saklı Yüzü" adlı alternatif bilim kitabı Gelenek Yayınları'ndan çıktı. Modern bilim sınırlarında gezinen yazar bilimin inanç için anlaşılabilir ve pozitif sebepler sağladığını dile getiriyor. Bilgi tel: 0 212 633 46 13
    30 Nisan 2003
    Çarşamba
     
    Künye
    Temsilcilikler
    AboneFormu
    MesajFormu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED