AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Erdoğan söyleyeceğini söyledi!

Ak Parti Grup toplantısının bittiği sıralarda televizyonlar, aynı zamanda MGK üyesi de kuvvet komutanlarının Genelkurmay Başkanı'nın başkanlığında toplantıya başladıkları haberini veriyordu. Her MGK toplantısı öncesinde tekrarlanan bu "rutin"in medyaya özellikle sızdırılmasındaki anlam belliydi. Cihet-i askeriye işi sıkı tutacağını herkesin bilmesini istiyordu.

Başbakan Erdoğan'ın konuşmasını canlı yayında izleyerek toplantıya giren komutanların ne görüştükleri bilinmiyor. Ancak, dünün temposuna damgasını vuran en önemli şey, yine bir "rutin" olan Erdoğan'ın grup konuşmasının satır aralarındaki önemli mesajlar oldu.

Başbakan, açık bir şekilde gerginlik istemediğini ilan ederken bir yandan da halktan aldığı yetkiyi kullanmaktan alıkonulamayacağını da vurguladı.

Uzun bir süreden beri ilk kez bu kadar net ve sınırları belli siyasi mesajlar veren Erdoğan, devletin yeniden yapılanmasından kadrolaşmaya kadar bütün kritik noktalara değindi. Milli Görüş genelgesi hariç, 23 Nisan resepsiyonu ile başlayan tartışmalarda gündeme getirilen bütün hususların gerçekte ne anlama geldiğini uzun uzun anlattı.

Kimse layüsel değil!

Erdoğan'ın konuşmaya 3 Kasım seçimlerini hatırlatarak başlaması dikkat çekicidir. Üstelik bunu, "Türkiye 3 Kasım seçimiyle uçurumun kenarından dönmüştür" diyerek vurgulaması daha da dikkat çekmektedir. İktidarı var eden meşruiyet tabanının hatırlatılması ve bir kez daha tanımlanması anlamlıdır. Bunun yanısıra "sayısal çoğunluğumuza yaslanarak politika yapmayacağımızı söylememize rağmen, bu yokmuş gibi davranılamaz" uyarısı da karşılıklı bir centilmenlik beklentisi olarak kaydedilmelidir.

Başbakan her sözüyle aslında, kendini ait hissettiği gerçek gündemin ipuçlarını ele veriyor. Genel olarak, "özelleştirme, kaynak yaratma ve borç stokunu küçültme" eksenine oturan gündemin dağılmasına da şiddetle reaksiyon gösteriyor. Üstelik, ''AB süreci, Kıbrıs sorunu ve Irak Savaşı gibi üst üste gelen pek çok uluslararası soruna rağmen..." diyerek tanımladığı olumsuz şartlarda sağlanan pozitif ekonomik göstergeleri geri döndürecek siyasi bir istikrarsızlığın maliyetinin de farkındadır.

Ekonomide işlerin yoluna girdiğine dair bilgileri sıralamasının nedeni siyasi istikrarın korunması için herkesin üzerine düşen görevi yapması imasını taşıyor.

Başbakan'ın en önemli cümleleri ise şunlardır: "Devletin en alt biriminden en tepe noktasına kadar kimse layüsel değildir. Kimsenin de Türkiye'yi adalet ve kalkınma arayışından alıkoymaması gerekmektedir, koyamayacaktır da..."

Demokrasilerde de zaten doğru olan budur. Kimse tartışılmaz ve hikmetinden sual olunmaz değildir.

Bir önemli konu da "yolsuzluk ve usulsüzlüklere bulaşanlar sadece siyasiler değildir" ifadesiyle ortaya konulan ölçüdür. Bürokrasinin bir kesimi ayrıca, Türkiye'nin Şubat ekonomik kriziyle girdiği büyük buhranın da en az siyasiler kadar sorumlusu olarak kabul edilmelidir. Dolayısıyla değişmeleri sıradan bir "kadrolaşma" eleştirisiyle izah edilemeyeceği gibi, ülkenin hedefleri açısından gereklidir de.

Üslup ve tavır

Erdoğan ve bakanları bundan önceki toplantılarda olduğu gibi, bugün de Milli Güvenlik Kurulu'na elini kolunu sallayarak gitmeyecekler. Aslında hazırlığın ne olduğundan daha önemlisi kurulda hangi tavrın takınılacağıdır. Bu açıdan bakıldığında Başbakan'ın dünkü konuşması MGK'da nasıl ve hangi üslupla konuşacağı ve ne tür bir tavır sergileyeceğinin ipuçlarını fazlasıyla vermektedir.

Bir kefede Türkiye'nin içinde bulunduğu sorun ve fırsatlar bir kefede de bu şartlar altında siyasi gerilim çıkarmanın marjinal maliyeti bulunmaktadır.

Kimilerine göre, "kritik eşik" kimilerine göre de "bir bardak suda fırtına"nın aşılması, ancak bu iki ağırlık merkezinin arasında denge kurulabilmesiyle mümkündür.


30 Nisan 2003
Çarşamba
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED