Ahmet Güneştekin, bugün Türkiye'nin tanınmış yağlıboya ressamlarından biri. Beyoğlu'nda Asmalımescit'teki atölyesinde birçok akademili öğrenciye ders veriyor. Bugünlere gelmesinde ona omuz veren üç insanın rolü büyük: İdealist bir resim öğretmeni, sanatsever bir kaymakam ve öngörülü bir ressam... Ortaokuldaki resim öğretmeni, onu 'tuval'le tanıştırmış. Batman'a atanan kaymakamın Güneştekin'in yeteneğini keşfetmesiyle birlikte de sanat merdivenlerinde tırmanışa geçmiş. Kaymakam, Güneştekin'in okuduğu lisede boş olan bir dersliğin resim atölyesi olarak tahsis edilmesini sağlamış.

Derslere 2 hafta dayanabildim

Batman'ın yanısıra, Diyarbakır ve Van'da kişisel ve karma resim sergileri açan Güneştekin'in yine bu yıllarda Türkiye'nin en büyük ressamlarından Rahmi Pehlivanlı ile tanışması hayatında bir dönüm noktası olmuş. O günleri şöyle anlatıyor Güneştekin: "Lise son sınıfta iken, Rahmi Pehlivanlı, bir bankanın sponsorluğunda il il dolaşıyor ve resimler çiziyordu. Ben de 'Fırtınalı Atlar' adında bir tablo çizmiştim. Gördüğünde çok şaşırdı ve inanamadı. Çünkü hiçbir eğitim almadan ışığı, gölgeyi, anatomiyi bu kadar iyi kullanmam onu şaşırtmıştı. Bana, 'senin yerin İstanbul' dedi. Cesaretimi toplayıp Mimar Sinan Üniversite'sine geldim ve misafir öğrenci olarak derslere girdim. Disiplinli bir sürece alışık olmadığım için iki hafta sonra Batman'a döndüm."