T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

H A Y A T
Herkese 86 bin 400 dolar kredi

Zaman bankası, hesabımıza her sabah 86 bin 400 saniye yatırıyor. Ama katı kuralları var. Verilen bu sermayeyi iyi kullanamadığın kısmını her akşam hesabından geri çekiyor.

Bir banka düşün. Her gün sana 86 bin 400 dolar kredi veriyor. Günlük borç alacak hesabı tutmuyor. Her akşam, 86 bin 400 doların çekmediğin kısmını hesabından çekiyor. Ne yapardın? Paranın hepsini çekerdin değil mi? Aslında, herkesin böyle bir bankası var. Adı da Zaman. Zaman bankası, her sabah hepimizin hesabına tam olarak 86 bin 400 saniye yatırıyor. Ama bazı katı kuralları var. Sana verilen bu sermayenin, iyi bir şekilde kullanamadığın kısmını her akşam hesabından geri çekiyor. Çektiği bu miktarı artık unutmalısın. Çünkü bu harcanmayan sermaye miktarı senin hanene kayıp olarak yazılıyor. Ona bir daha ulaşamaz ve onu bir daha kullanamazsın. Artık onun üzerinde hiç bir hak iddia edemiyorsun.

Kullanılmayan kredi siliniyor

Ama her şey bitmiş değil. Hâlâ şansın var. Çünkü 'Zaman' bankası sana her gün tam olarak 86 bin 400 saniyelik bir hesap daha açıyor. Sonra da her akşam mesai saati dolunca, hesabında kullanmadığın paranın tamamını yeniden siliyor. Yani hesabına yatırılan miktarın tüm sorumluluğu sana ait. Bir günlük süre zarfında, sana verilen bu krediyi istediğin yatırım alanlarında kullanabilirsin. Ama süre dolunca, her türlü kullanımı sana verilen kredi üzerindeki her türlü hakkın sona eriyor.

Bütün iş size kalıyor

Bu bankadaki kredi sistemi, ileriye ve geriye dönük taahhütlere de açık değil. Yani, senin hesabında dün bulunan paradan bügün yararlanamıyorsun. Benzer biçimde, yarın vereceğim diye bankadan kredi alamıyorsun. Bu banka seni sadece günlük olarak finanse ediyor. Bundan sonra bütün iş sana ve senin yatırım maharetine kalıyor. Herkes gibi sana da sunulan bu kredi olanaklarını iyi değerlendirir, sağlam yatırım araçlarına yönelir ve verimli bir şekilde kullanırsan, hem başarı ve mutluluğu elde edersin hem de sana verilen kaynakları boşa harcamamış olursun.

BİR YIL'ın değerini öğrenmek (kavramak) istiyorsan onu sınavda başarısız olmuş bir öğrenciye sor

BİR AY'ın değerini öğrenmek istiyorsan (eğer) onu erken doğum yapmış bir anneye sor

BİR HAFTA'nın değerini öğrenmek istiyorsan onu haftalık bir gazetenin editörüne sor

BİR SAAT'in değerini öğrenmek istiyorsan onu sevgilisini bekleyen bir âşığa sor

BİR DAKİKA'nın değerini öğrenmek istiyorsan onu treni kaçıran birine sor

BİR SANİYE'nin değerini öğrenmek istiyorsan onu bir kazadan son anda kurtulmuş birine sor

BİR SALİSE'nin değerini öğrenmek istiyorsan onu Olimpiyatlar'da gümüş madalya kazanan bir sporcuya sor.

Sahip olduğun her ana bir hazineymiş gibi değer ver.

Ona verdiğin kıymet arttıkça, zamanını daha çok değer verdiğin insanlarla paylaşırsın.

Unutma ki, zaman hiç kimse için beklemez. Dün tarih, yarın sır, bu gün ise bir armağandır.

 
Japonlar Bakan'a İlhan'ı sordu
Japonya'da ilan edilen 2003 "Türkiye Yılı" Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ertuğrul Yalçınbayır'ın da katılımıyla başladı. Japonlar Yalçınbayır'a İlhan'ı sordu.
Dolly, doldurularak sergilenecek
Genetik kopyalama yöntemiyle üretilen ilk memeli hayvan olan ve 6 yaşında akciğer yetmezliği yüzünden hayatına son verilen koyun Dolly'nin, yapılacak otopsinin ardından doldurularak Edinburgh'daki Ulusal Müze'de sergileneceği açıklandı. Finn Dorset türü bir koyunun hücrelerinden kopyalanan Dolly, geçen hafta veterinerlerin ilerleyen akciğer rahatsızlığını tespit etmelerinin ardından uyutularak "ötenazi" uygulanmıştı. Dolly'nin erken ölümünün ardında, kopyalandığı yetişkin hayvanın hücre yaşını taşıması etkisinin olup olmadığı tartışılıyor.
'Al yazmalı' beşiz doğurdu
Antalya'nın Manavgat İlçesi Beşkonak köyünde Vesile Özdemir'e ait "Al Yazmalı" adlı koyun beşiz kuzuladı. Özdemir, "İki çocuğumla gece gündüz tek geçim kaynağımız olan hayvancılıkla uğraşıyoruz. Bu yıl 20 koyunda 44 kuzu olması bizleri sevince boğdu. Beşizlere ve diğer kuzulara gözümüz gibi bakıyoruz. Geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl doğum sırasında ölümler de az oldu. 6 yıldır hayvancılıkla uğraşıyorum. İlk defa koyunlarımdan biri beşiz kuzuladı" dedi. İki oğluyla birlikte beşizlere baktığını kaydeden Özdemir, "Anne sütü beşizlere az gelince kuzuları biberonla besliyoruz" diye konuştu.
18 Şubat 2003
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED