|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Öfkeyle kalkan başkan "Kavgaya hazırım" dediniz.. Birilerine para verdiğinizi söylediniz. Sadece para değil, bazı gazetecilere evler, arabalar aldığınızı söyleyenler de var. Şimdi çıkıp "Bir spor yazarına" demekle bu işten sıyrılamazsınız.
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, bana göre kendi yarasını kaşımaya ve kanatmaya başladı. İsim vermeden genelleme yaptı. Spor yazarlarını küçük düşürmeye çalışmak, zan altında bırakmakla medyayı kendi içinde bir kavgaya sokmak, doğrusu O'na hiç yakışmadı. İşin bir de yargı boyutu var. Sayın Yıldırım isim ya da isimleri açıklamak zorundadır. Açıklamasında "Bir gazeteci" demesi en azından 2 bin kişiyi kapsıyor. Yöneticisi olduğum Türkiye Spor Yazarları Derneği, net açıklamalarınızın takipçisi olacaktır. Açıkçası biz de para, araba, kat, yat alarak haber yapan gazetecileri aramızda barındırmak istemiyoruz. Ancak gereken temizliği yapma konusunda da kararlı olacağımızı herkesin bilmesini istiyoruz. Bakın sayın Yıldırım, bunları bir öfke sonucu, ya da gözdağı vermek için söylediyseniz zararla oturacaksınız. Zararı sadece siz değil, başkanı olduğunuz Fenerbahçe'de görüyor. Bu saatten sonra ya söylediklerinizin arkasında durup açıklayacak, ya da yargı önünde hesap vereceksiniz. Övdüğü gibi eleştiren bir medya her zaman olacaktır. Şampiyonluğa kanat açmış Beşiktaş'ta sorun yok. İlerde ufak tefek kazalar da olabilir. Ancak, Kara Kartallar'da hedef asla şaşmaz. "Süper Lig'in yenilmez armadası" doğru bildiği yolda emin adımlarla ilerliyor. Ancak bu yolda aynı amacı paylaşan takımların inancı, gözardı edilmeyecek kadar takdire değer. Zaten işin tadı da böyle çıkar. Siyah-Beyazlı takımın İstanbulspor karşısında 2-0'ı yeterli görüp rehavete düşmesi, bundan sonra oynayacağı maçlar için bir derstir. Umarım alınmıştır. "Kesin şampiyon olacağız" diyenlerin, böyle bir lüksü olmadığını her halde en iyi Lucescu bilir. Transferleri cuk oturmuş. Bursa deplasmanından 4 golle 3 puan çıkarmanın keyfini yaşıyorlar. Bu takımı böyle oynatan teknik adamın hakkını da vermek lazım. Ama yine de eleştirenler var. Olsun, bundan sonra da olacak. Teknik bilgisinden, motivasyon ustalığına, futbolcularının hatalarını sahiplenmekten, kulübünün çıkarlarını gözetmeye kadar, eksiksiz bir hoca olduğuna inandığım Terim, bu yarışın en güçlü takipçisi olacaktır. Ayrıca Lucescu ile girdiği yarış lige ayrı bir lezzet katıyor. Sezon başından beri Fenerbahçe'de ilk kez kazanma azmi gördüm. Her zaman mücadele arzusu içinde olanların yanında yer aldım. Maç kaybetmeleri ve nedenleri her zaman ikinci planda kalmıştır. Ancak bu nedenler arasında oyuncuların öne çıkan kaprisleri ve kendilerini gösterme çabası varsa, takım için ihanet kabul ederim. Futbolun bir takım oyunu olduğu gerçeği her futbolcu tarafından bilinmelidir. Fenerbahçe'yi Gaziantepspor karşısındaki olumlu futbolu ile alkışlıyorum. Süper Lig'i nerede bitirirlerse bitirsinler önemli değil. Yeter ki, Fenerbahçe her maçını böyle oynasın. Gidene güle güle, kalan sağlar bizimdir. İçeride dışarıda ayırım yapmadan, sessiz ve derinden yollarına devam ediyorlar. Geçenlerde Ankara'dan yazarımız Güray Soysal'ın ropörtajı Gençlerbirliği gerçeğini tüm çıplaklığı ile ortaya koydu. Yönetiminden tesislerine, transferlerinden oynadıkları futbola kadar herkesin imreneceği bir konumdalar. Taraftarı büyük takımların onları izleyip örnek almaları gerekiyor. Ulaşacağı her başarı Gençlerbirliği'ne yakışıyor. HAFTANIN YORUMU
|
|
|
|
|
|
|