AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ

Y A Z A R L A R
Çanakkale ve askerler

-Acaba son Çanakkale tartışmasının arkasında askerler var mı, ya da ne kadar var?

"Çanakkale'yi irticacılar ele geçirmek istiyor. "İrticacı rehberler" Anıtkabir'e karşı Çanakkale'yi çıkarmak, Atatürk'ün adını unutturup, Çanakkale'nin manevi yardımlarla kazanıldığını halka telkin etmek için çalışıyorlar."

Bu iddia ilk önce Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'in, Çanakkale Belgeseli'nin yapımcısı olan oğlu Tolga Örnek tarafından seslendirildi. "Askerle ilgi" kurulursa, böyle kurulabilir.

Bir de Atatürkçü Düşünce Derneği ve Emekli Subay ve Astsubaylar Dernekleri, bu iddiayı bir kampanya hüviyetinde kamuoyuna duyurdu. Bu dernekleri, genelde verilen intiba o olduğu için, askeri hassasiyetlerin sivil sözcüleri olarak gördüğümüzde de, konunun "askerle ilgisi"nden söz edebiliriz.

Ben, doğrusu, konunun bu sunuluş biçimiyle askerle asla ve kat'a ilgisi olmaması gerektiğini düşünüyorum. Hatta askerin mukabil bir tavır sergileyerek, Çanakkale ve Atatürk gibi konuların böylesine acaip tartışmalar içerisine çekilmesine karşı olduklarını açıklamalarının sağlıklı olacağını belirtmek istiyorum.

Çünkü Çanakkale'yi manevi atmosferinden soyutlamak ve Atatürk'ü de götürüp, o maneviyatsız dünya içine yerleştirmek, öncelikle Çanakkale'nin halkta nasıl yaşadığını bilmemek, kendi maneviyatsız dünyasını Çanakkale'ye giydirmeye çalışmak ve Çanakkale'nin halk şuurundaki derin izlerinden kopmak demektir. Bunu yapanlar, kendileri halkın dünyasından uzaklaştığı gibi, sahiplenir göründüğü her şeyi de ayaklarından tutup halkın dışına çeker. Halktan koparır.

Çanakkale manevi dünyadan koparılarak anlaşılabilir mi?

Bunu Atatürk'e sorsalardı, gerekli cevabı alırlardı.

Çünkü iyi bir asker olan Mustafa Kemal Paşa, maneviyatsız bir insanın savaşamayacağını bilirdi.

"Maneviyatsız bir Çanakkale ve ona monte edilmiş bir Atatürk profili" bizzat Atatürk'ün seveceği bir profil mi olurdu?

Hiç sanmıyorum.

Çünkü böyle bir profilin halk şuurunda hiçbir karşılığının bulunmayacağını ve bu profilde sunulmanın "halktan koparılmak"la eş anlama geldiğini bilmek için çok derin bir siyaset, strateji veya askerlik bilgisi bile gerekmezdi.

Şehid nedir?

Biyolojik ölüm ötesinde "şehid"i farklı kılan nedir?

"Şehidler ölmez"in Allah inancı, Ahiret inancı ve Kur'an bilgisi dışında oturduğu bir zemin var mıdır?

"Şehid"liğin ebedi bir hayata uzanan anlamlı bir ölüm tanımını çıkardığınızda kimi canından vazgeçmeye ikna edebilirsiniz?

Bütün bunlar Türk askerinin sıradan bilgileri arasındadır. Çünkü Türk askeri en az bin yıldır "Allah Allah" diyerek savaşa başlar. Bu, onun yürek tınısıdır. "Maneviyatsız Çanakkale"den "Allah Allah" seslerini de silmek gerekir.

Açık söyleyelim: Bunları silenleri de halk siler.

Türkiye'de zaman zaman veya yer yer böyle bir süreç yaşandığı biliniyor.

"Çanakkale kumpası" dediğim şey, bunun son versiyonu oldu.

Konuyu dün yazdığım halde bugün "askerle ilgi"yi özel olarak gündeme getirmeyi gerekli gördüm.

Çünkü bu tür kumpaslar, halkın milli meselelere, milli kurumlara ve milli şahsiyetlere yönelik duygularını yaralıyor. Çanakkale ile Atatürkü birbirinden ayırmaksa, bunun asıl, Çanakkale'yi ya da Atatürk'ü maneviyattan koparmaya çalışmakla gerçekleşeceğini unutmamak gerekiyor.

Kendilerini "Kemalist" diye tanımlayan siyasi oluşumlar var, neden halktan binde bir bile oy alamıyorlar? Çünkü halkın manevi dün yası ile ilişkileri negatif.

"Atatürkçüyüz" diye ortaya çıkan, ancak halkın hassasiyetleriyle alay eden kimi simalarla yanyana gözükmemek için, halk kimi milli konularda duyarlı hareket etmemeye başladı; bunları görmek gerekiyor.

Bir ara Ege Ordu Komutanı Org. Hurşit Tolon "halkla ilişkiler" çalışması başlatmıştı. Belki halkla ilişkiler çalışmasında ilk ele alınması gereken husus, halkın manevi değerleriyle uyum konusunda problem varsa onun giderilmesidir.

Çanakkale tartışması, dilerim ucundan kıyısından bile olsa maneviyata tavır alıcı biçimde askerle ilişkilendirilmez.


10 Ağustos 2004
Salı
 
AHMET TAŞGETİREN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED