AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
T E L E V İ Z Y O N
Küfürbaz spor medyası futbol terörünü tetikler mi?

"Futbol terörü" tartışmaları, "stadlardaki durum konusunda sloganist ve küfürbaz spor medyasının hiç mi suçu yok?" sorusunu gündeme getirdi. Spor yorumcularının kimisi "evet, var", bazısı da "malzeme bu, başka ne konuşabiliriz ki" diyor.

  • HANDAN KAZANCI
    Geçtiğimiz haftalarda İstanbul İnönü Stadyumu'nda 16 yaşındaki Cihat Aktaş'ın, bir taraftar tarafından bıçaklanarak öldürülmesinin ardından bir kez daha gündeme oturan futbol terörü, "ölmeye ölmeye geldik" gibi bir sloganı literatüründe barındıran futbol fanatizmi ve bu fanatizmin ardında yatan sebepleri bir kez daha sorgulamaya itti spor camiasını ve medyayı. "Fearplay" olması gereken futbol oyununun şiddete davetiye çıkaran bir "gladyatörler" arenasına dönüşmesi hakkında, ekrandaki ve gazete sütunlarındaki tartışmalardan çıkan sonuç ise, stadlardaki mevcut durumun oluşmasında spor medyasının da rolü olduğu hakkındaydı. Buna göre kanaat önderi konumunda bulunan, dolasıyla şiddet eğilimi olduğu öteden bu yana bilinen taraftarı, centilmenlik ve spor barışı konusunda yönlendirmesi gereken medyanın üstüne düşen görevi hakkıyla yerine getirmediği, en az bir holigan kadar küfürbaz ve sloganist bir jargonu tercih ettiği, dolayısıyla, stadlardaki şiddet olayları konusunda en az kulüpler ve toplumsal faktörler kadar kabahatli olduğu konusundaydı.

    Futbol terörü konusunda spor medyasının işlevi hakkında görüşüne başvurduğumuz Kanal D'de yayınlanan 3. Devre'nin yorumcusu Ahmet Çakar, bunu kabul etmiyor ve "diziler de mafyayı özendiriyor, önce onları kaldırsınlar" diyor. 3. Devre'nin bir diğer yorumcusu ve spor yazarı Osman Tamburacı ise, spor gazetecilerinin ellerinde sadece kavga, küfür ve isyan olduğunu söylüyor ve ekliyor: "Emniyet müdahale etsin." CNN Türk'teki Santra'da futbol yorumlarını sürdüren Yiğiter Uluğ ise, durumdan spor medyasının bir parça da olsa sorumlu olduğunu kabul ediyor ve "Yazılarıyla bu tür şiddeti körükleyen meslektaşlarım var" diyor. Zaman spor yazarı Ahmet Çakır ise, stadda birisini bıçaklamanın statü göstergesi olduğunu söylüyor.

    BİRİNİ BIÇAKLAMAK STATÜ SEMBOLÜ

    Zaman Gazetesi spor yazarı Ahmet Çakır spor programlarında boş konuşulduğunu ve teknik değerlendirmelere ve bilimsel denilebilecek yaklaşımlara kulak asılmadığını söylüyor. Futbol terörünü "kaçınılmaz" olarak değerlendiren Çakır, "Toplum şiddet kültürüyle yaşıyor. Futbol olayının çevresinde kaos ve karambol var. Yasal kurallar işlemiyor" diyor. Stadlarda fanatikler arasında birisini bıçaklamanın 'statü' sembolü sayıldığını söyleyen Çakır, güvenlik güçlerinin olaylara yeterince etkin şekilde müdahale etmemesinin de bir diğer sıkıntı olduğunu belirtiyor.

    DİZİLER NEYİ KÖRÜKLÜYOR?

    Kanal D'deki 3. Devre'nin yorumcularından Ahmet Çakar, spor programları ve "futbol terörü" arasında binde 1 bağlantı olduğunu söylüyor. "Son yaşanan toplumsal cinayetti. Stad terörüyle ilgisi yok" diyen Çakar, "Mafyayı özendiren diziler var. Onlar neyi körüklüyor" diye soruyor.

    VAROLANI EKRANA GETİRİYORUZ

    3. Devre'nin diğer yorumcusu Osman Tanburacı, TV'de "taraftarda zaten var olan kavga ve isyanın" gazeteciler tarafından yansıtıldığını söylüyor. "Gazeteci olayın gerçek yüzünü verir" diyen Tamburacı, terörü engelleme konusunda kendisine düşeni yapmaya hazır olduğunu söylüyor.

    KULÜP AVUKATI GAZETECİLER VAR

    CNNTürk'teki Santra'nın yorumcusu Yiğiter Uluğ ise "Ekrandaki tartışmaların seviyesizleşmesi, argo deyimlerin kullanılıyor olması, gergin kalabalıkların fitilini ateşleyen bir şey" diyor. Yazılarıyla "futbol terörü" konusunda uyarılarda bulunduğunu söyleyen Uluğ, "Meslektaşlarım arasında takdir ettiğim olduğu gibi şiddeti körüklediğini düşündüklerim de var" diyor. Mesleki aidiyet duygusunu yitirip kulüp avukatlığına kayan gazeteciler olduğuna dikkat çeken Uluğ, durumu değiştirmek için gazete patronları ve genel yayın yönetmenlerine iş düştüğünü ifade ediyor.


    Haber Başlık

    Haber Metin Haber Metin Haber Metin Haber Metin Haber Metin Haber Metin Haber Metin Haber Metin Haber Metin Haber Metin Haber Metin Haber Metin Haber Metin Haber Metin Haber Metin Haber Metin Haber Metin Haber Metin Haber Metin


    FİLMLERDEN SEÇMELER

    Bir Kadının Portresi
    Anne ve babasını kaybedince büyük bir servetin sahibi olan İsabel Archer, Lord Warburton'un evlenme teklifini reddederek bir Avrupa seyahatine çıkar. Peşinden İngiltere'ye kadar gelen Caspar Goodwood adlı bir Amerikalı'nın taleplerini de reddeden genç kadının tek yakın dostu kuzeni Ralph'tır.
    Orijinal Adı: The Portrait of A Lady Yön: Jane Campion Oyn: Nicole Kidman, John Malkovich, Barbra Hershey, Viggo Mortensen, Mary-Louise Parker (1996/Dram)
    TV8 / 20.30

    Bir Adamın Ruhu
    Yapımcılığını Martin Scorsese'nin, rejisini ise yedi usta yönetmenin üstlendiği , PBS yapımı olan "The Blues", bu müzik türünün dünyanın dört yanındaki insanları nasıl etkilediğini araştıran yedi filmden oluşuyor. Yapım, Afrika'dan Mississippi Deltası'na kadar süren yolculuk boyunca Blues sevenler için klasik bir koleksiyon olma niteliği taşıyor.
    Orijinal Adı: The Blues/The Soul Of A Man Yön: Wim Wenders Yapım Yılı: 2003
    Cnbc-e / 22.00

    Çaylaklar Ustalara Karşı
    Amerikan futbol takımı olan Washington Sentinels, 4 maçından üçünü kazanmak zorundadır. Ligin en iyi oyuncusu Eddie'ye sahip olan kulübün başkanı Edward'ın planları, oyuncuların greve gitmeleri sonuucu bozulur. Edward, takımın başına bir futbol koçu olan Jimmy'i getirir ve oyuncular yerine başkalarını bulmasını ister. Jimmy'i zorlu bir iş beklemektedir.
    Orijinal Adı: The Replacements Yön: Howard Deutch Oyn: Keanu Reeves, Gene Hackman, Brooke Langton
    ATV / 23.10

    Uğurlu Gün
    Bill Reagan piyangodan büyük ikramiyesi kazandıktan sonra birdenbire ortadan kaybolur. Arkadaşı Nora ise polise başvurur ancak sonuç alamaz. Bunun üzerine arkadaşının son saatlerini geçirdiği yerleri araştırmaya başlar. Ancak araştırmaları ilerledikçe Bill hakkında hiç ummadığı gerçeklerle yüzyüze gelecektir.
    (Mary Higgins Clark Mysteries-Lucky Day) Yön: Penelope Buitenhuis Oyn: Amanda Donohoe, Gregor Toersz
    TRT 1 / 01.00

    TV TEL
    TRT: Ank. (312) 490 43 00 İst. (212) 259 72 75 İzm. (232) 463 02 03 KANAL 7: (212) 612 90 90 TGRT: İst. (212) 454 56 00 Ank. (312) 441 34 00 STV: (216) 344 85 60 MELTEM TV: (212) 451 18 50 FLASH TV: (212) 256 81 00 CNN TÜRK: (212) 413 56 00 STAR: (212) 448 90 00 KANAL D: (212) 413 51 11 atv: (212) 354 39 36 SHOW TV: (212) 355 01 01 tv8: (212) 288 51 52 CNBC- e: (212) 335 00 00 NTV: (212) 335 00 00 KANAL A: (312) 318 69 70 RTÜK: Tel: (312) 297 50 50 ALO RTÜK: 178

  •  
    Ekranda bir kötülük ve zulüm öyküsü daha: Villa
    TV filmi Villa'da, zengin bir kadın olan Berna, gençliğini kaybetmenin bunalımını yaşamaktadır. Kadının kötülüğünden uşaklar bir bir evden kaçmaktadır. Dilsiz bir köylü kızı olan Meryem, hizmetçi olarak işe alınır. Ancak villada çalışanlar yaptıkları hırsızlıkları sürekli onun üzerine atmaktadırlar. Meryem, sonunda evden kaçar. Ancak yakalanır ve ağır biçimde cezalandırılır. Meryem artık sonunu görememektedir.
    VİLLA-Yön: Nazif Tunç Oyn: Zerrin Arbaş, Murat Parasayar, Esin Yiğit, Nil Yurtoğlu, Serap Heitzer, Suat Geyik, Ahmet Fırat (Dram/2004)
    KANAL 7 / 20.00

    ABD'den sonra Rusya'yla dostluk mu başlıyor?
    Gazetemiz yazarı Fehmi Koru'nun sunduğu Medya Durağı'nda Türkiye ve Rusya'nın yeni bir eksen oluşturup oluşturmadığı tartışılıyor. Türk-Amerikan ilişkilerinin nereye gittiğinin de konuşulacağı programa, Radikal yazarı Murat Yetkin ve CNN Türk dış politika editörü Semih İdiz katılıyor. Konuklarıyla, AB ile müzakere öncesi Türkiye'nin dış ilişkilerini masaya yatıran Koru, Putin ziyareti sonrası Türkiye'nin Rusya karşısındaki pozisyonunu da tartışmaya açıyor.
    [ 22.30 / TV 8 ]

    Aslı'nın kıskançlığı dergiyi karıştırıyor
    Avrupa Yakası'nda Volkan ve Sertaç paparazzi olmaya karar verirler. İffet Hanım da Volkan vasıtasıyla bir nevi Güzin Abla olarak yazı yazar. Fatoş Paris'te bir defileye gider ve sorumluluklarını Aslı'ya devreder. Aslı dergide değişiklikler yapmaya karar verir. Bu değişikliklerden ilki bir moda çekimidir. Aynı anda mankenle Cem, Volkan'ın paparazzi objektifine yakalanınca Avrupa Yakası'nda kıyamet kopar!
    [ 20.00 / ATV ]
    8 Aralık 2004
    Çarşamba
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
    Bilişim
    | Dizi | Çocuk

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED