İSMAİL ZELVİ-İSTANBUL
Türkiye'nin dünya çapında ilk modern müzesi 'Modern İstanbul' Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından törenle açıldı. Açılış törenine Başbakan Erdoğan'ın yanısıra eşi Emine Erdoğan, Devlet Bakan Kürşat Tüzmen, Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Müzeyi hayata geçiren Eczacıbaşı ailesi üyeleri, ve çok sayıda büyükelçi katıldı.

Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac, Almanya BAşbakanı Gerhard Schröder ve İngileter Başbakanı Tony Blair'in mesaj göndererek açılışını kutladıkları müzede 20. yüzyılın başından günümüze Türk Modern ve çağdaş sanatının seçilmiş eserleri bulunuyor. Türkiye'de siyaset ve kültür dünyasında oluşan kopukluktan ülkemizin zarar gördüğünü anlatan BAşbakan Erdoğan, Türkiye'nin yıllar boyunca yaşadığı sıkıntılarda siyaset kurumunun insan kavramıyla bağını sıkı tutamaması, toplumsal hassasiyetler ile ilişkisini sürekli kılamamasının etkili olduğunu söyledi.

Dünyanın gelişmiş ülkelerinde bulunan sanat etkinliklerinin İstanbul'da yeterince bulunmadığını hatırlatan Erdoğan, Bu müzeler serisine arka arkaya yenilerini ilave edeceğiz. Bununla ilgili çalışmalar devam ediyor. Her neticeyi alışımız, kültür ve sanat noktasında İstanbul'u dünyada şu anda bulunduğu konumdan farklı bir konuma getirecektir. İstanbul Modern, takdir edersiniz ki hepimiz için aslında gecikmiş bir randevudur. Türkiye'nin geleceğinde anıtlaşacak bir eser olacağına inandığım bu güzel eser, inanıyorum ki bu muhteşem şehrin yakasında yeri önceden ayırtılmış bir mücevher olarak yerini alacaktır'' şeklinde konuştu.

Konuşmasında Mevlana'nın "ışık görünmeden renk görünmez" sözünü hatırlatan Erdoğan, Türkiye'yi omuzlayacak olan yeni kuşaklar için müzenin renkleri görünür hale getireceğini söyledi.

Daha yaşanılabilir bir dünya için

Konuşmasında dünyaya da mesaj veren Başbakan Erdoğan, "Dünyayı daha yaşanabilir bir gezegen haline getirecek adımlardan bize düşeni atıyoruz. Türkiye'nin geleceğinde kültür ve sanat gayretinin nimetleriyle zenginleşmeyen tek bir fert kalmasın istiyoruz. Siyasette, ekonomide, eğitimde ve sosyal niteliği olan her alanda kültür ve sanatın ağırlığını hissetmek, daha medeni, daha insani, daha anlamlı bir dünyada yaşamak istiyoruz. Bugün burada karanlıkları sona erdirecek pırıltının nerede olduğunu arayan insanlar olarak toplandık. Dünyaya hükmetmek için değil, o pırıltıyı arayan insanlar olmak istiyoruz. Ve biliyoruz ki o pırıltı, dünyaya hükmetmek isteyenlerin de son ümididir'' dedi.