Bombalar patlamıyor. İşte koca transfer dönemi geldi geçti, bu döneme heyecan katan, taraftarı meraklandıran bomba haberlerden pek bir şey çıkmadı. Biri üşenmeyip saymış, bu mevsim transferi basına yansıyan 67 kişi olmuş. Ne yazık ki transfer olan bir kaç kişi bu listenin içinde değil. Demek ki basın da ipin ucunu kaçırdı.

Bombalar nasıl patlasın?

Kiminin fitili yetişmiyor, kimi ateş pahası.

Finans piyasasındaki arkadaşlarla konuşurken soruyorum "Bizim bankaların toplam parası ne kadardır acaba?"

Benim gibi bu işlerden hiç anlamayan birine gayet açık bir ifade ile şunları söylüyorlar: "Bizim bankaların hepsinde olan parayı biraraya getirsen, meselâ orta boy bir Alman bankası kadar olamaz".

İşte gerçek.

Kriz olmuş, memleket boğazına kadar borca batmış. İyi idare edilmeyen kulüplerimiz neredeyse iflasa gidiyor. Bu durumda taraftarın istediği yıldızlar nasıl alınsın. Eh işte bir iki tane geldi, onlarla idare edilecek. Hem eğri otursak da doğru konuşmak lazım. Bize gelenler eleğin altına düşenlerdir.

Meselâ en çok övülen Alex eğer Avrupa takımlarının içine yarayacak biri olsa idi, onu bize bırakırlar mıydı?

Her neyse.

Trabzon'a çok üzüldüm.

Bu üzüntü Kiev maçından beri sürüyor. Çünkü bu takım bu neticeyi haketmiyor.

Tuhaf kaçacak belki ama tamamen şanssızlık. Sanki takımın üzerinde nazar var gibi. Rumlara elenmeleri tarihi bir kırılma oldu. Takım iyi oynadı, evet rakibi güçlü değildi, ama disiplinli idi. En az 15 pozisyon buldular, bir gol çıkaramadılar.

Yine de bu Trabzon kendini toparlar ve lige asılırsa eninde sonunda hedefine ulaşacaktır. Yalnız bu arada bir şeyi hatırlatmama müsade edin.

Madem Şampiyonlar Ligi'ne gidiyorsun Tolga'yı satmayacaksın arkadaş. Satmak bir yana ne yapıp edip, onun gibi başka adamlar almaya çalışacaksın.

Ayrıca yine yönetimde anlaşmazlıklar olduğu söyleniyor ki, bu hiç iyi haber değil. Trabzon ne çekti ise yönetim kavgalarından çekti.

Gelelim aşkımız Fenerbahçe'ye.

Yine eski tas, eski hamam.

Ancak şu Appiah'ın transferi hayli isabetli oldu. Aurelio ile birlikte orta sahayı toparlayacaklarına inanıyorum. Bir futbolcunun yararlı olması kendisi kadar hocanın tutumuna da bağlıdır. Mesela alalım Anelka'yı. Daum bu futbolcudan %30 verim alamadı. Bakalım bu sezon ne yapacak? Gençlerbirliği genç, dinamik, taş gibi bir takım. Ziya Hoca Fener'i iyi çözmüş. Adam adama oynadı ve maçı kilitledi. Daum bu kilidi açacak formülü bulamadı. Fenerbahçe'nin sadece ilk devrede 30 top kaybı var. Ve koca maçta bir kez organize atak yapabildi. O da Serkan'ın ortalayıp Alex'in atamadığı pozisyon. Fenerbahçe bu hali ile Avrupa'da yine bir şey yapamayacak. Takıma acilen uzun boylu bir santrafor lazım. Ya da Anelka çizgide değil forvette serbest oynayacak.

Eğer Daum Avrupa'da bu yılda iyi bir netice alamaz ise yol göründü demektir.

Sezonun ilk haftası, ilk maçlar, elbette ki takımlar hakkında tam bir fikir vermez. Şöyle 4-5 hafta geçsin ak koyun, kara koyun belli olur. Hadi hayırlısı...

MUSTAFA KUTLU

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan