Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Bugünkü Yeni Şafak
657'liler Ailesi
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Nar-ı Beyza
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Diyarbakır'da yapılan bir namus araştırması, kadınların âşık olmasının, ailesinin istemediği biriyle evlenmesinin ve hatta uzun dilli olmasının bile 'namussuz' damgası yemesine yeterli olduğunu ortaya koydu. Diyarbakır ve Şanlıurfa'da araştırma yapan TBMM Töre ve Namus Cinayetlerini Araştırma Komisyonu üyelerine, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Pskiyatir Anabilim Dali Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aytekin Sır'ın yaptığı bir anket sunuldu. Anket, Diyarbakır'ın şehir merkezinde ve Kürt, Zaza, Arap ile Alevi köylerinde yapıldı. Ankete katılanların çoğunluğunu erkekler oluştururken, eğitim seviyesine bakıldığında ilk sırayı yüzde 24 oranı ile ilkokul mezunları, ikinci sırayı da yüzde 19 ile üniversite mezunları aldı.

'UZUN DİLLİLER' CEVABI

Ankete katılanlardan yüzde 32'si "Namus nedir?" sorusuna' Karım, bacım, annem, ailem' yanıtını verdi. Diğer yanıtlar ise 'Dinin emrettiği', 'Erkeğin şerefi, haysiyeti', 'Kadınların iffeti', 'Kadının bekareti' ve 'Kadının erkeklere itaati' olarak sıralandı. "Namussuzluk nedir?" sorusuna verilen cevaplar ise bölgedeki hakim olan namus anlayışının çerçevesini ortaya koydu. Verilen yanıtların yüzde 48'lik çoğunluğunu 'Zina' oluştururken, diğer yanıtlarda 'kadınların yapmaması gerekenler' şöyle ifade edildi: "Kadının bekaretini kaybetmesi, âşık olması, erkeklerle konuşması, ailesinin istemediği biriyle evlenmek istemesi, izinsiz dışarı çıkması, dilinin uzun olması." n DİYARBAKIR.

Geri dön

Yazdır

Yukarı