T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 25 ARALIK 2005 PAZAR | ||
|
Birlikte öğrenmesini bilenler, yarınlarını bugünlerinden daha aydınlık kılmasını da bilirler. Birlikte öğrenmenin amacı, hem kişisel, hem de toplumsal boyutlarıyla hayatı zenginleştirmektir. Bunun için de, toplumun bütün kesimlerinin birlikte öğrenmesini ekonomik ve kültürel hayatın vazgeçilmez bir parçası haline getirmeleri gerekir. Birlikte öğrenmesini başaramayan toplumlar, rasyonel üretseler de, irrasyonel tüketmekten kendilerini kurtaramazlar. Tek tek kişiler gibi, toplumların da gücü, ürettikleri tükettiklerine bölünerek hesaplanır. Tükettiklerinden daha fazlasını üretenler, toplumlarını güçlendirirken, daha azını üretenler de zayıflatırlar. Toplumlarına güç kazandıranlar, üretim hızlarını, tüketim hızlarının üstünde tutmasını bilenlerdir. Onlar birlikte öğrenmenin kazandırdığı coşkuyla, yüzyıllarca yaşayacakmış gibi üretirken, günlerce yaşayacakmış gibi de tüketirler. Bütün hayatını öğrenme ve öğretmeyle dolduran Dr. Müh. Nuri Gökalp'ın kısa zamanda ikinci baskısını yapan "Yarınlar Kimin" isimli kitabında vurguladığı gibi: "Okumak bilgilerin şifrelerini çözmektir." Öğrenmek için okumak, uygulamak için de anlamak önemlidir. İnsanlığın birikiminden yararlanmak ve bütün boyutlarıyla hayatı kolaylaştırmak için, Gökalp gibi, öğrenirken öğretmeyi, öğretirken de öğrenmeyi ömür boyu devam eden bir sürece dönüştürmek gerekir. Dünyanın, bütün ülkelerin pay kapmaya çalıştığı büyük bir pazara dönüşmesi, kişilerle birlikte kurum ve kuruluşları, yönetim ve işletme fonksiyonlarında yenilik yapmak için, birlikte öğrenmeye zorluyor. Artık geleneksel öğrenme ve öğretme yöntemleriyle, çığır açıcı yenilikler yapmak mümkün değildir. İletişimdeki gelişmelerle, eğitim kurumlarının üzerindeki zaman ve yer baskısı büyük ölçüde ortadan kalkmıştır. Eğitim kurumları ile toplum arasındaki duvarlar, dünyanın her yerinde yıkılmıştır. Her kurum ve kuruluş, ister öğrenen, isterse öğreten olsun, toplumla bütünleşmeden, ekonomik, teknolojik ve kültürel çevrede ortaya çıkan değişmelerin hızına yetişemez. Birlikte öğrenmeyle gelen canlılık, kuruluşların ömrünü uzatma yanında onları dönüştürücü yeniliklerin de öncüsü yapar. Girişimciler ve işletmelerine üstünlük kazandıran, birlikte öğrenmenin sağladığı bilgi ve tecrübe birikimidir. Kişilerle birlikte kuruluşları da başarılı kılan, sahip oldukları stratejik bilginin zenginliğidir. Birlikte öğrenmenin lokomotifi bilgidir. Bilgi tarihin her döneminde üstünlük kaynağı olmuştur. Birlikte öğrenmede bilgi, paylaşıldıkça güç, değer ve etkinlik kazanır. İster tarım, ister sanayi, isterse de bilgi toplumu olsun, bilgiye yapılan yatırım, getirisi her zaman en büyük olan yatırımdır. Güçlü kuruluşlar, birlikte öğrenmeye önem veren kuruluşlardır. Ürettikleri ürün, hizmet ve bilgileriyle, her ülkede aranan kurum ve kuruluşlar, birlikte öğrenmesini bilen, öğrenme özürlü olmayanlardır. Bu yüzden, liderlik ve işletme yönetiminde en çok tartışılan alanların başında Peter Senge'nin geliştirdiği "Öğrenen Kuruluşlar" yaklaşımı gelmektedir. Bir kuruluşta birlikte öğrenmenin doğurduğu bilgi hacmi, çalışanlarının her birinin bilgisinden hem çok daha büyük olduğu gibi, hem de çok daha etkilidir. Birlikte öğrenmenin önemini yitirdiği kuruluşlarda herşey anlamıyla birlikte değerini de yitirir.
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |