Önceki gün Uygur kardeşlerin "Bizi niye yazmıyorsun, Star'daki Ha babam De babam adlı programımızı beğenmiyor musun" diye sorduklarını, yazmıştım. "Ben övmen değil, eleştirmenim, demek ki eleştirecek bir şey bulamamışım" cevabı vererek sıyrıldığımı belirtmiştim.

Tülay ŞAHİN adlı okuyucumuz bir mail atmış.

"Sayın Hazar, keşke Uygur kardeşlere çocukları çıkarıp şarkıcıların taklitlerini yaptırmaktan ne zaman vazgeçeceklerini sorsaydınız, hem de devletin kanalında" diyor.

Ha babam Uygurlar, ne diyorsunuz? Arayın beni... Cevabı verin "De babam" yapın da yazalım...

Kazım Kılınç okul arkadaşımdır, televizyoncudur, bir de internet sitesi var "Haber1.com" diye. O sitede yayınladığı bir haberi bana göndermiş. "Konuşan köpek için tıklayın" diyordu, tıkladım. Karşıma bir görüntü geldi. Bir televizyon programında kadın kucağındaki köpeğe "I love you" diyor, köpek de İngilizce aynısını söylüyor. Hatta "I love" dedikten sonra "Youuuuu" diye uzun uzun uluyor. İlginçti.

"Sayın Bekir Hazar, okuyucularınıza 'Yani sizin anlayacağınız.' şeklinde hitap ediyorsunuz. Bu şekilde bir ifade kullanmamanız konusunda televizyon sayfası editörü vasıtasıyla sizi sık sık uyardım. 'Yani sizin anlayacağınız.' demek, 'Hani sizin anlama özrünüz var.' demekle eş anlamlıdır. Saygılarımla. Hüseyin Movit."

Hüseyin Movit aynen böyle diyor benim anlayacağım dille...

Biz o cümleyi espri olsun diye, daha sıcak geldiği için kullanıyoruz. Eyy okuyucular sizin anlama özrünüz var diye aklımızdan bile geçmiyor. Ama Hüseyin Movit bu.. Öyle anlıyorsa ve öyle diyorsa öyledir nitekim. Benim anlayacağım budur.

Sezai Yıldırım adlı okuyucumuzun mailindeyiz şimdi de;

"Ahmet Çınarın, ben bir kaymakamım kitabında okudum. 90'lı yılların başında Turizm Bakanı Atilla Koç Siirt'te valiymiş, berberde traş olurken, berber yağdanlık olsun diye sayın valim çok yakışıklı oldunuz demiş. Tabi vali ne kadar yakışıklı olduğunun farkında, "Yalancının anasını, avradını" demiş... Hazır cevaplık oradaki vatandaşın da hoşuna gitmiş, kitapta belirtildiğine göre sevilen bir valiymiş sayın bakan. Değerli fedakar(!) sanatçıların bakandan çekecekleri var."

Kartelle ilgili bilimsel bir mail aldım; İşte o; "İletişim Fakültesinden aklımda kalan ender noktalardan biridir kartelin oluşması konusu. Biz izleyiciyi daha da bir kalıba sokar, daha zor objektif bilgi alırız ve çok seslilik değil aslında tekdüzelik bizi sarar. Ama hissettirmeden haaa.

Medyadaki gruplar arasında kutuplaşma daha da artar, reklamverenin işi daha da zorlaşır. Pazarlamadaki kanal egemenliği artık daha da bir karteldedir.

Daha çok ne verirsek gider mantığı gelişir. Diyeceğim şudur. Kanal D'ye bir de Star eklendi. CNN gibi. Dream Tv gibi. Hürriyet, Milliyet, Radikal, Referans, Posta, Gözcü gibi. Tempo gibi. Radyo D ve Foreks gibi. Cnn Radyo gibi. Kalıba daha da girdim. Daha da istedikleri gözlükleri taktım. Daha da ne verirlerse almaya hazırım. Hazır kıta vatandaş Engin Erhan"

BEKİR HAZAR

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan