AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Toprak altındaki servetlerimiz

Attila İlhan'ı severdim. Yazdıklarını okur, televizyondaki konuşmalarını dinlerdim. Ancak onu okumak veya dinlemek için özel bir çaba sarfetmezdim. Sadece rast geldiğim programları seyreder, vaktim olursa okurdum.

Bu gün ise, her fırsatta değil, bilhassa onu okumaya ve seyretmeye gayret gösteriyorum. Bu duygunun ölülere karşı olan saygıdan ileri geldiğini söyleyenler olabilir. Ancak hissediyorum ki bunun sebepleri çok farklıdır.

Dünyada birçok şehirleri, müzeleri, tarihi yerleri gezip görmek nasip oldu. Bir şehre gittiğim zaman ilk yaptığım iş, bir turist bürosuna gidip tur yapmak olurdu. Sonra bu gördüğüm şeyleri orada yaşayan dostlarımla konuşurken tespit ettiğim bir şey vardı: Onlar kendi oturdukları yerleri biz yabancılar kadar tanımıyorlardı.

Bir parlamenter arkadaşım eşi ve kızıyla Türkiye'ye gelmişti. Onunla İznik'i gezmeye gittik. Oranın bilinen yerlerini gezdikten sonra, elindeki kitapta resmini gösterdiği bir kiliseyi ziyaret etmek istedi. Bunun nerede olduğunu rastladığımız kimselere sorduk. Kimse bunu duymamıştı ve yerini bilmiyordu. Uzun çabalardan sonra nerede olduğunu öğrenebildik. Oraya kötü bir toprak yoldan giderek ulaştık.

Bu bize anlatıyordu ki, üzerinde yaşadıkları yerleri, başka yerleri tanıdıkları kadar bilmiyorlar. Bunu sebepleri arasında merak etmemek değil ve fakat nasıl olsa bir gün giderim diye ihmal etmek duygusu vardı.

Bu gözle baktığımız zaman, Attilla İlhan yaşarken nasıl olsa bir fırsat bulur onunla tanışırız, bir fırsat bulur kitaplarını, yazılarını okuruz diye bir duyguya kapıldığımızı ve fakat bu günden sonra bu fırsatları kaçırdığımızı görüyorum. Bu duygu sadece onun için değil, kaybettiğimiz her kimse için içimizde var olmadı mı?

Hafızalarımızın erozyonu

Şu kısa ömrümüzde kimlerle tanışmadık ki… Bunlar içerisinde nice bilge kişiler, nice şairler, ilim adamları vardı. Onlardan aldığımız şeyler sadece birkaç hatıra, birkaç güzel örnekten ibarettir. Bu hatıralarımızı da her gün erozyona uğrayan hafızamıza emanet etmişiz.

O bilge insanları da, bildikleri, tecrübeleriyle toprak altına gömmüşüz. Atilla İlhan geride çok eser bırakmış olmasına rağmen, yazdıkları bildiklerinin yüzde kaçıdır?.

Aslında bizim asıl hastalığımız, servetlerimizi altına çevirerek toprak altında saklamamız değildir. Asıl hastalığımız, insanlarımızı bilgisi, tecrübesi ile gerisinde bir şey bırakmadan toprağa gömmemizdir.

Daha önce, "Bit Pazarının Senyörleri" isimli bir inceleme yazımızda bu konuyu işlemiş ve şu cümleyi kullanmıştık:

"Batı dünyası ile bizim aramızda şu fark vardır. Batıda insanları, hayatta iken sahip oldukları kıymetli şeylerle toprağa gömerler. Bizde ise, bilgileri, tecrübeleri ile toprağa gömeriz. Bir gün gelir, batıdaki mezarlar açılıp kıymetli şeyler çıkarılıp müzelere yerleştirilir. Bizim toprağa gömdüklerimizin geri gelmesi mümkün değildir."

Türkiye'de atasözü haline gelmiş ne deyişler vardır. Bunlardan birisi, "biz bazı insanları darağacında asar, sonra onun dibinde ağlarız" deyimi bunlardan bir tanesidir. Çok manalı bir deyişimiz daha vardır: "Biz zengin toprakların fakir bekçileriyiz"

Bu sözle, toprak altındaki madenlerimizin, petrolümüzün, tabii gaz yataklarının kastedildiği açıktır. Ancak biz, bu sözü, toprak altındaki maddi servetler için kullanmıyoruz. Biz, geride bir eser bırakmadan yaşarken kıymetini bilmediğimiz insanların bize bıraktığı manevi serveti kastediyoruz.

Toprak altındaki uluların küçük bekçileri

Atilla İlhan'ın kaybı bizi bu konuda düşünmeye sevk eden sadece bir vesiledir. Gözümüzü kapayıp düşündüğümüz zaman neleri toprağa gömdüğümüz bir sinema filmi gibi gözlerimizin önünden geçmektedir.

Türkiye hakkında kafa yoranlar bir hususu anlamakta güçlük çekerler: Türkiye'nin ekonomisi berbat, neye el atsanız elinizde kalıyor. Böyle bir ülkenin ayakta kalması mümkün olmaması gerekir. Hâlâ ayaktayız. İşte bunun sırrı, toprak altına gönderdiğimiz kıymetlerin uluların, bilgelerin bize bıraktığı manevi mirastır.

Biz hakikaten zengin toprakların fakir bekçileriyiz.


31 Ekim 2005
Pazartesi
 
CEVDET AKÇALI


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya
| Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Ramazan
| Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED