AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
'Bursa'da Ramazan-2005'

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından ilki geçen yıl "Ramazan eğlenceleri" adı altında organize edilen ve sergilenişi bakımından Ramazan'ın mânevî iklimini yaraladığı gerekçesiyle dînî hassasiyetini 'koruyan' çevreler nezdinde tepki toplayan, deyim yerindeyse 'panayır' gösterileri, bu yıl 'eğlence' vurgusu törpülenmeye çalışılarak, "Ramazan şenlikleri" başlığıyla yeniden tertiplendi.

Anlaşılan o ki; kültür/sanat faaliyetlerine ziyadesiyle önem veren Bursa Büyükşehir Belediyesi, bu alanda kimi yeniliklere imza atmayı bir vazife biliyor. Eski adıyla "Ramazan eğlenceleri", yeni adıyla "Ramazan şenlikleri", Bursa Belediyesi'ne göre, "Kültür-sanat" odaklı faaliyetlerden sayılıyor.. Bence de sayılmalı: Yakışır! Belediye, Bursalıların Ramazan'ı illâ bir 'eğlence', bir 'şenlik' havasında geçirmesini arzuladığından (Bursalılar, içinde bulunduğumuz bu 'oruç ayı'nda, 'eğlence' ve 'şenlik' hususunda ne kadar 'arzulu' ve bunun 'ihtiyacı' içindeler, kendi payıma bilmiyorum! Oysa, hiç kuşkum yok; Bursa Büyükşehir Belediyesi bunu biliyordur, etüt etmiştir!) olacak; "Klasik kültürümüzü en iyi anlatan" iddiasıyla, kendi çapında, bu faaliyetleri gururla hayata geçiriyor. Aman ne güzel, ne hoş, ne âlâ! Bravo Belediye'ye!..

Böylece, Bursa'da son iki yıldır, "Popüler eğlence-tüketim kültürü"nün hayat damarlarına, "Ramazan eğlenceleri-şenlikleri" adı altında yeni bir varyant şırınga edilmiş oldu. Değil mi ki, "halk bunu istiyor", "halk bunu izliyor", "halk bunu benimsiyor" ve "halk bunu alkışlıyor"; kimse hayâle kapılmasın: Türkiye'de bu damar asla kurumaz azizim!..

Öte yandan, geçen yıl âdeta bir 'sirk atmosferi'ne sokulan o tuhaf eğlence tarzı karşısındaki tepki ve uyarılar dikkate alınmış olacak ki; bu yılki "Ramazan şenlikleri", salt bir 'süflî' eğlence (O yön yine vardı elbette; Kambersiz düğün olur mu?) serisi olmasının önüne geçilmek adına, insanların 'mânevî' dünyalarıyla kalplerine de hitap eden klâsik mûsiki, Mevlevî âyini, sema gösterisi ve sohbetlerle zenginleştirilmiş bir içerikle sunuldu. Ramazan'ın rûhuna biraz daha yakışan ve yaklaşan söz konusu yenilik ve değişim, ben öyle sanıyorum ki, belediyenin tepe noktalarında bulunanlardan ziyade, BURFAŞ'taki arkadaşların 'hassasiyet'leri neticesinde uygulama alanı buldu! Bu bağlamda, aynı çerçeveye ve kalıba dahil edilmekle birlikte, salt 'eğlence' güdümlü olanlarıyla karşılaştırıldığında, esasen akla kara gibi birbirinden tamamiyle farklı eğilim ve algı biçimlerini yansıtan ve gerek Tayyare Kültür Merkezi'nde, gerek Yeşil İslâm Eserleri Müzesi'nde gerekse Şehir Kütüphanesi'nde 'seviye' ve 'nitelik' arz eden kimi programlar, sözünü ettiğim hassasiyetin bu yılki örneklerindendi.

Ama gelin görün ki; geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da mantalitesinden yaklaşım üslûbuna, dekorundan eğlence formatına… Sultanahmet'teki Ramazan gecelerini taklit eden ve dolayısıyla hiçbir orijinalitesi olmayan, dahası geçtiğimiz günlerde Anıtlar Yüksek Kurulu tarafından tarihî/kültürel dokuyu engelleyip körelttiği gerekçesiyle kaldırılması istenen Orhangazi Parkı'ndaki 'kitsch' yapılaşmayı içinde barındıran 'eğlence alanı' (Canım adı da pek güzel, pek dokunaklı: "Ramazan sokağı"!) ve bu alanda halkın beğenisini kazanmak adına kotarılan çoğu program, özellikle gecenin ilerleyen saatlerinden itibaren, bana göre tam bir 'gürültü kirliliği' ve dahası taşıdığı ve ilettiği içerik -daha doğru bir deyişle "sululuk"- bakımından 'kepazelik' anlamı taşıyordu.

Ne gam! Belediye bundan vazgeçecek değil.. Seneye, benzeri tablolar yine bizi bekliyor!

Aslında, bu işler için seçilen yer, "Bursa'da başka yer mi kalmadı? Bula bula burasını mı buldunuz?" dedirtecek türden. Düşünebiliyor musunuz?: Gerek Ulucami'de, gerekse Orhan Camii'nde teravih namazlarını edâ eden mü'minler, camiden çıktıkları andan itibaren, daha teravih namazının mânevî coşku ve heyecanıyla dolu bir hâl içindeyken, birden o eğlence atmosferinde buluyorlar kendilerini.. Bağıranlar, çağıranlar… kıyamet kopuyor! Ne oluyor? Ne olacak; halkımız Büyükşehir Belediyesi eliyle "Ramazan şenliği"nin tadını çıkarıyor! Oysa, sözünü ettiğim 'kirliliğe' bulaşmamak için teravih namazını Ulucami'de kılmaktan imtina edenler bile mevcuttu.

Doğrusu, kurul kararı çıkınca, sevinmiş ve şöyle düşünmüştüm: Pakistan'da o büyük deprem felâketinin acıları hâlâ dinmemiş ve Müslüman kardeşlerimiz bizlerden daha fazla ilgi ve yardım beklerken, hazır böyle bir karar da ortadadır, Bursa Büyükşehir Belediyesi yepyeni, diğer belediyelere de örnek teşkil edecek bir 'hassasiyet' sergiler ve "Orada (Pakistan'da) bir neslin ortadan kalktığı söyleniyor, insanlar aç ve açıkta, dağ başlarında, o dondurucu soğukta yaşama savaşı verirken, bizim burada, bu mübarek Ramazan ayında insanları bu kertede eğlendirmemiz doğru olmaz" diyerek, Orhangazi Parkı'ndaki o tuhaf yapılaşmayı ortadan kaldırır ve bir ucu âdeta soytarılığa dönüşen 'eğlence' faslını nihayete erdirir..

Ama nerdeee? Hiç tınmadı, oralı bile olmadı Belediye!

'Eğlence'yi, bir "Kültür-sanat şöleni" olarak algılayan/anlayan ve anlamlandıran bir belediyecilik zihniyeti..

Ne güzel! Ne hoş! Ne âlâ!..

Vallahi, bu popülist zihniyet karşısında diyeceğim şudur: Aman ha, sakın ola ki, kültür ve sanata dair yüksek kalite ve estetik donanım vaat eden bu 'ulvî', bu 'sahih', bu 'hassas' bakışınızı değiştirmeyin! Zira…

Söylemeye ne hâcet: Bursa sizinle gurur duyuyor!..


31 Ekim 2005
Pazartesi
 
İHSAN DENİZ


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya
| Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Ramazan
| Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED