EVİN GÖKTAŞ/ ANKARA
Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında oluşan Yüce Divan gerginliği, kısmen giderildi. Anayasa Mahkemesi'nde dün yapılan ant içme törenine katılan Yargıtay Başkanı Osman Arslan, Başkan Tülay Tuğcu ve Başkanvekili Haşim Kılıç'ın gönlünü almaya çalıştı.

Anayasa Mahkemesi'ne, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından bir süre önce seçilen 3 asıl üye Serruh Kaleli, Osman Paksüt ve Şevket Apalak, ant içerek görevlerine başladılar.

Törene, Cumhurbaşkanı Sezer ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra, Başbakan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Yargıtay Başkanı Osman Arslan, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok ile askeri ve sivil yüksek yargı organlarının başkan ve üyeleri ile davetliler katıldı.

Arslan, çay teklifini kabul etti

Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu ile Başkanvekili Haşim Kılıç, Adli Yıl'ın başlaması nedeniyle Yargıtay Başkanı Arslan'ın verdiği resepsiyona katılmamışlardı. Ancak, Osman Arslan, Anayasa Mahkemesi'ndeki ant içme törenlerine katılarak, gerginliğin giderilmesi yönünde adım attı.

Tülay Tuğcu ve Haşim Kılıç tarafından karşılanan Osman Arslan'ın Anayasa Mahkemesi'ne gelişi sırasında foto muhabirleri ve kameramanlar arasında izdiham yaşandı. Tören salonunda Danıştay Başkanı Ender Çetinkaya ile yan yana oturan Arslan, daha sonra Başkan Tülay Tuğcu'nun çay içme teklifini kırmadı. Tören sonrası Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte Tülay Tuğcu'nun makamında giden Osman Arslan, Anayasa Mahkemesi'nden ayrılırken soruları cevapsız bıraktı.

45 trilyonluk destek istedi

Cumhurbaşkanı Sezer, törenin ardından Anayasa Mahkemesi'nden ayrılırken Erdoğan, Gül, Şahin, Arslan ve diğer bazı davetliler Başkan Tuğcu'nun makamına çıktılar. Tuğcu ile makamında bir süre sohbet eden Başbakan Erdoğan ve diğer davetliler, daha sonra Anayasa Mahkemesi'nden ayrıldılar. Sohbet sırasında Tuğcu'nun, Anayasa Mahkemesi'nin yeni binasının yapımı ile ilgili Başbakan Erdoğan'a bilgi vererek, mali konularda destek istediği, Erdoğan'ın da 45 trilyon liraya malolacak binanın yapımı ile ilgili her türlü mali desteğin verileceğini söylediği belirtildi. Arslan ve Tuğcu, gazetecilerin konuyla ilgili sorularını cevapsız bırakırken, Arslan'a, açıklamaları nedeniyle en sert tepkiyi gösteren Haşim Kılıç da bu konuda daha fazla konuşmak istemediğini ifade etti.

'Cerrahın işini bevliyeciye yaptırır mısınız?'

Adli yılın başlaması nedeniyle düzenlenen törende yaptığı konuşma ile Anayasa Mahkemesi'nin yetkilerini tartışmaya açan Yargıtay Başkanı Osman Arslan'a destek Yargıtay Başkanvekili ve Ceza Genel Kurul Başkanı Osman Şirin'den geldi. Ceza Hukuku konusunda Yargıtay'ın ihtisas sahibi olduğunu ifade eden Şirin sözlerini bir örnekle süsleyerek şunları söyledi: "Bir beyin ameliyatına ihtiyacınız var. Hastanızı hastaneye götürdünüz, gün aldınız. Gidiyorsunuz hastaneye, bakıyorsunuz beyin cerrahı yok. Başhekim, 'beyin cerrahımız yok ama bevliye cerrahımız var, ona ameliyat ettirelim' diyor. Siz beyin cerrahının yapacağı ameliyatı bir bevliyeciye yaptırır mısınız? Herhalde yaptırmazsınız. Ceza yargısı da böyle ihtisas isteyen bir konu. Yargıtay da, ceza yargısının ihtisas yeri". Osman Arslan ise yanı yöndeki sorulara, "Ben konuşacağımı konuştum, yorum serbest. Ben konuşmamda konuları madde madde sordum. Kim cevap verecekse madde madde cevaplandırsın" diye cevap verdi.

Türk ulusu önünde sadakat yemini

Ant içme törende konuşan Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu, töreninin, tarih ve Türk ulusu önünde Anayasa'ya sadakati simgeleyen bir tören olduğunu vurguladı. Tuğcu, hukuk devleti ilkesinin gerçekleştirilmesi için onurlu ve sorumlu bir görev üstlenen yeni üyelerin anayasa yargısının dışında, mahkemenin diğer görevlerini de mesleki deneyimleri ışığında en iyi şekilde yerine getireceklerine inandığını belirtti. Apalak, Kaleli ve Paksüt'ün bilgi birikimleri ve erdemli kişilikleri ile Anayasa Mahkemesi'ne güç katacaklarını ifade eden Tuğcu, daha sonra her üç üyenin özgeçmişlerini okudu ve yeni görevlerinde başarılar diledi. Sırayla ant içen Kaleli, Paksüt ve Apalak'a cübbeleri Başkan Tuğcu tarafından giydirildi. Serruh Kaleli'nin, CHP ve SHP'den istifa eden milletvekillerinin DSP'ye katılması için Anayasayı delmek amacıyla "hülle" olarak kurulan Solda Katılım Partisi'nin Genel Başkanlığını yaptığı ortaya çıkmıştı.

Ok ve Çetinkaya: Kavgada bitarafız

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, Yargıtay ile Anayasa Mahkemesi arasında başlayan "Yüce Divan" tartışmasında ortada kaldı. Yüce Divan'da da "iddia makamı" olarak kamu adına görev yapan Ok, Yargıtay Başkanı Osman Arslan'ın konuşmasına ilişkin olarak, "Bu konuda ben taraf değil, bi-tarafım" dedi. Danıştay Başkanı Ender Çetinkaya da, ''Ben iki yargı organının arasına girmem, taraf olmam" demekle yetindi.

İlk tartışmayı 1991'de Ocakçıoğlu başlattı

Tartışmayı ilk kez 1991 yılında eski Yargıtay Başkanı Dr. İsmet Ocakçıoğlu gündeme getirdi. Ocakçıoğlu, Yüce Divan görevinin Yargıtay'a verilmesini istedi. Yüce Divan görevinin, 1961 Anayasası ile Anayasa Mahkemesi'ne, 1982 Anayasası ile de isabetli bir kararla Yargıtay'a verildiğini hatırlatan Ocakçıoğlu, daha sonra bu görevin Milli Güvenlik Konseyi tarafından yeniden Anayasa Mahkemesi'ne devredildiğini kaydetti. Ocakçıoğlu, "Bu değişiklik yanlış olmuştur. Bu yanlışın mutlaka düzeltilmesi gerekir" dedi.

Eski Başkan Bumin talebe karşı çıkmıştı

Anayasa Mahkemesi adına ilk resmi görüş, eski Başkan Mustafa Bumin tarafından dile getirildi. 41. kuruluş yıldönümü töreninde Bumin, "Yüce Divan yargıçlığı sadece bir ceza yargıçlığı da değildir. Bu görev, ceza hukuku bilgisinden daha çok anayasa ve idare hukuku bilgi ve deneyimi gerektirir. Yüce Divan görevinin Anayasa Mahkemesi'nden alınarak Yargıtay Başkanı'nın başkanlığında Yargıtay Ceza Dairesi başkanlarından oluşan bir kurula verilmesi yönündeki görüşlere katılmamaktayım" demişti.