AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
S P O R

Kader ânı

Kader her an bizimle, ama biz farkında değiliz. Meselâ her nefes alış-verişimiz kaderde var ise devam eder, yok ise kesilir. İşte nefesin kesildiği yer farkında olduğumuz "kader ânı"dır.

Meselâ bir apartımanın saçak altından geçiyoruz. Yerinden oynamış bir kiremit tek adım, tek saniye ile başımıza düşebilir de, düşmeyebilir de.

Elli almamız lazım gelen sınavdan 49 alırız. Kurşun şakağımızı yalayarak geçer. Vapuru kaçırırız. Çocuğumuz olur. Bir gün, bir yerde menekşe gözlü biri ile karşılaşabiliriz.

Hayatımızı etkileyen, değiştiren; bizi bazen yıkan, bazen yapan kaderin alışkın olduğumuz için ensemizde dolaşan nefesini hissedemeyiz.

Ancak kırılma noktaları bizi uyandırır.

Kaleci penaltı kurtarır, dışarı çıkıyor sandığımız top falso alıp içeri girer.

Can Bartu bir hatırasını anlattı: Bir maçta rakip kale önünde, kale çizgisinin üzerinde vurmuş topa, top dışarı çıkmış. "Olmaz böyle bir şey" diyor. Havaya atılan taşın havada kalması gibi inanılmaz.

Fenerbahçe'nin Milan ile oynayacağı karşılaşma bir "kader ânı"dır. Ben Fener'in bu maçta Milan'ı yeneceğini sadece Ahmet Çakar'dan duydum.

İnanılmaz bir şey söylüyor, söylediği şeyin karşısındakileri nasıl şaşırttığını görüp gülümsüyordu.

Eğer Fener bu maçta Allah saklasın 5-6 gol yiyip dönerse feleği şaşar. Daum da biter, lig de biter.

O nasıl söz canım tek maçla bu kadar çöküş olur mu derseniz cevabım şudur: Nasıl Türkiye 3 Ekim'de AB ile masaya oturmaya angaje oldu ise Türkiye'nin, camianın, yönetimin, Daum'un, futbolcuların, taraftarların Milan maçından bir beklentisi oluştu. Bu beklenti "galibiyet" olmayabilir. Bir-sıfırlık bir yenilgi veya beraberlik olabilir. Bütün bunların yıkıcı etkisi olmaz.

Ama 5-6 gol yiyip dönerlerse o zaman yandı gülüm keten helva.

Fark yememek, beraberlik almak, hatta -belli olmaz, top yuvarlaktır bir galibiyetle dönmek- için Fenerbahçe Milan karşısında 4-4-1-1 tertibi ile oynamalıdır. Anelka, Alex ve Nobre'den biri kulübede kalmalıdır. Oynarsa eğer Tuncay ile Aurelio defansa yardım etmelidir. Volkan kendisine aşırı güven duyarak o dengesiz çıkışlarını yapmamalıdır.

Ve tabi bence bu maç Anelka'nın maçı olmalıdır.

Biz onu bu maçlarda oynasın diye aldık ve bu güne kadar bekledik. Eğer bekleneni veremez ise satalım gitsin.

Ankaraspor maçına bakarsak Anelka hazır gibi. Ama hâlâ arkadaşları ile ver-kaçlar, organizasyonlar yapamıyorlar. Dikkat ederseniz bu maçın golleri dahi takım oyunundan değil kişisel becerilerden geldi.

Fener eğer bu maçı alırsa inanın Beşiktaş derbisinin bir mânası kalmaz. Alelâde bir havaya bürünür ve muhtemelen Fener kaybeder. Kaybetsin be!

Milan'ı yenmiş bir Fener'in Beşiktaş'a vereceği puanlar şimdiden helal olsun.


13 Eylül 2005
Salı
 
MUSTAFA KUTLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED