AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
K Ü L T Ü R
Ortaçağ karanlığı
hayali çıktı

Doğu Batı dergisi son sayısında 'Ortaçağ karanlığı'nı masaya yatırdı. Dergide ortaçağ karanlığı diye nitelendirilen dönemin aydınlık yönleri ortaya konuluyor. Yeni Şafak'a konuşan bilim adamları va aydınlar bu kavramı tartıştılar.

  • ABDULLAH MURADOĞLU
    Yargıtay Başkanı Osman Arslan'ın Adli Yılın açılış törenlerinde yaptığı konuşmasında "Türkiye'yi Ortaçağ'a döndürmek isteyenler" şeklinde bir tabir kullanması yeni bir tartışmayı başlattı. "Doğu Batı" dergisi son sayısında Ortaçağ'ı masaya yatırdı... Derginin başlığı "Ortaçağ Aydınlığı". Dergide Ortaçağ'ın aydınlık yönleri ortaya konuluyor. Buna göre Rönesans ve Reform hareketlerinin temelleri ortaçağda atıldı. Yeni Şafak'a konuşan bilim adamları ve aydınlar bu çok tartışmalı tabiri ve arkaplanını açıkladılar.

    ORTAÇAĞ 'ORTA MALI' DEĞİLDİR

    Doğu Batı dergisinde bir yazı kaleme alan Dr. Mehmet Ali Kılıçbay, sözkonusu tabirin yanlış kullanıldığını savundu. Yeni Şafak'a konuşan Dr. Kılıçbay, "Bir kere Ortaçağ, batıya özgü bir şey. İlk olarak Rönesans döneminde İtalyan bir rahip tarafından kullanıldı. Rahip, kendi yaşadığı çağ ile Antikite arasında yer alan bu dönemi, hatta olmaması gereken bir dönem olarak görererek ona Medio Evo yani Ortaçağ adını verdi. Türk tarihinde, İslam tarihinde ise bir Ortaçağ yoktur" dedi. Ortaçağın karanlık olmadığını ifade eden Kılıçbay, "Ortaçağ sanıldığı gibi antik dönem uygarlığına son veren bir barbarlık dönemi değildir. Tam tersine, kendi öz bunalımlarını aşamayan Antikitenin yerine ikame olan sağlıklı bir çözümdür. O dönemde Papa'yı takan da yoktur. Papa'nın sözü, kendine ait, Papalık devletleri dediğimiz topraklar üzerinde geçer sadece. Hıristiyan şeriati laik ve profan ortamlarda geçerli değildir. Kısacası dünya tarihinin en dindar dönemi olarak nitelenen Ortaçağ, dinin etkisini en fazla kıran bir dönemdir, hatta modern dünyanın ön açıcısıdır" dedi.

    Aşk bile Ortaçağ'da icat edildi

    "Ortaçağ karanlığına dönmek" gibi ibarelerin yanlış olduğunu vurgulayan Kılıçbay, "Bu tabiri kullananların yanlışlığı kendi kafalarının karışıklığından kaynaklanıyor. Bilmeden konuşuyorlar" dedi. "Ortaçağ, yüce değerler olarak nitelediğimiz demokrasi, insan hakları, sözleşme, parlamento gibi değerlerin projesinin ortaya çıktığı bir çağdır" diyen Kılıçbay, "Aşk bile ortaçağda icat edildi. Aşk, hiristiyanlıkta da İslamlıkta da Allah'a olan sevgiyi ifade eder. Bir insanın bir insana aşık olması Ortaçağ'ın ürünüdür" şeklinde konuştu.

    'Aydınlanmacılara göre kötüdür'

    Çağların sınıflandılmasının modern zamanlara ait olduğunu ifade eden Ali Bulaç, "Ortaçağ kavramı Aydınlanma'yla ortaya çıktı. Geleneksel zaman ve tarih anlayışı çok farklıdır, 'insanlık altın çağını yaşadı, artık geriye, kötüye doğru gidiyor' diye düşünülürdü. Aydınlanma ile bu tersine döndü. Ortaçağın karalanması meşruiyet arayışıdır. 'Yapmakta olduğumuz iyidir, önceki dönem çok kötüdür' gibi basmakalıp bir düşüncedir" dedi.

    Ortaçağ karanlığı propaganda

    Ortaçağ'ın Aydınlanmacılara göre karanlık bir çağ olduğunu belirten Bulaç, "Ortaçağ öyle tasvir edildiği gibi değildir. O dönemde dini değerler, aile daha güçlü, yardımlaşma daha yaygındır. Bugünle mukayese edersek daha iyi durumda değiliz" dedi. Ortaçağın eleştirilecek çok tarafları olduğunu belirten Bulaç, şöyle devam etti: "Ama toptancı hareket edilmemeli. Önceki dönemleri kötülemek bizde de yapıldı. Her iyi şey Cumhuriyetle başladı, ondan önce hiç iyi bir şey yoktu denildi. Müslümanların bir ortaçağı ise yoktur. O çağda İslam dünyasını temsil eden Abbasiler kemal noktasındadır. Bilim, tefekkür çok gelişmişti. Keza Osmanlı bir büyük medeniyet kurdu. Hukukta, mimaride, sanatta, yönetimde çok ilerideydiler. Bugün bile bazı alanlarda Osmanlı'nın gösterdiği başarıya ulaşabilmiş değiliz. Özetle söylersek, Ortaçağ kavramının kendisi propagandadır."

    'RönesansIn temeli Endülüs'tür'

    Ortaçağ 'ın göreceli bir kavram olduğunu belirten Prof. Niyazi Öktem ise "Batı için bir karanlıktan söz edilebilir. Şöyle bir durum da var, Kilise babaları yeni fikirler üretmişler. Bu halka ve alt düzeydeki rahiplere yansımamış" dedi. "İslam alemi için Ortaçağ karanlığından söz edilemez. Endülüs'te halka yansıyan bir entelektüel ortam vardı. Batı da oradan almıştır çok şeyi. Rönesansın temeli Endülüstür" diyen Prof. Öktem, "Abbasilere, Selçuklu'ya dönersek, Batı ile karşılaştırılırsa yine karanlık bir ortaçağdan söz edilemez. Ne var ki bu tabir oturdu. Birçok yanlış şey oturdu. Ben de kullanabilirim. Ama biri tutup, "bir düşün, doğru mu söylediklerin?" dese şimdi söylediklerimi söylerdim" şeklinde konuştu.

    'Ortaçağ karanlığı pozitivistlerin bir yaftasıdır'

    Ortaçağ karanlık çağ değildir, başka bir çağdır. Bu, aydınlanmacıların ve pozitivist düşüncenin bir yaftasıdır. Batı'nın ortaçağı ile İslam dünyasının ortaçağı çok farklıdır. Ortaçağ onlar için bir çöküş, bizim için doruktur. Sonra onlar doruğa çıktı, biz çöküşe geçtik. Ortaçağ karanlığına dönmek tabiri doğru değil. Her çağın karanlıkları, aydınlıkları var. Şu çağ karanlıktır, şu devlet çok aptaldır, Çorumlular şöyledir demek gibi bir şey. Böyle şey olabilir mi? Ortaçağ Hristiyan dünyasında da pırıltılar vardır. Müslüman dünyanın Rönesans'a önemli katkıları olmuştur. Eski Yunan'ı biz saklamışız. Batı, eski Yunan'ı bizimle tanıdı. Ama görmezden gelirler bunu.

    'Her çağın iki yüzü vardır'

    Ortaçağ tabirinin olumsuz manada kullanılmasının yanlış olduğuna değinen Prof. Mehmet Altan "Ortaçağ'ın da iki yüzü vardır. Her çağ, bir önceki çağı, bir öncekini kötüler" dedi. "Ortaçağ karanlık mıdır değil midir tartışmaları, Hrıstiyanların eski Roma'yı kötülemeleri gibidir" diyen Prof. Altan, "Aydınlanmacılar bir yerde Ortaçağın olumsuzluklarını abartarak kendilerinin propagandasını yaptılar. İlk endüstri devriminin Ortaçağ'da gerçekleştiğini de unutmamak gerek" şeklinde konuştu. Türkiye Mimarlar Odası Başkanı Oktay Ekinci ise, "Anadolu'da bir Ortaçağ yoktur. Ortaçağ Batı'da karanlık bizde ise aydınlıktır" dedi. Türkiye'yi Ortaçağ'a döndürmek gibi ibarelerin yanlış olduğunu da kaydeden Ekinci, "Ben bu gibi tabirlerin kullanılmasını yıllardır eleştiriyorum. Bu, Türk aydınının kendi tarihini bilmemesinden kaynaklanıyor" şeklinde konuştu.

  •  
    73. Dil Bayramı'nda ses bayrağımızı gençler taşıyacak
    Türk halk müziğine yeni ses yeni soluk
    Türk Halk Müziği'in yeni seslerinden Nurgül Onat, ilk albümü "Var mı İtirazı Olan" ile dinleyenlere merhaba diyor. Türküleri çok seven Tokat'lı bir ailenin kızı olarak İstanbul'da yaşama adım atan Nurgül Onat, babasının desteğiyle küçük yaşta müzik yaşamına giriş yaptı. 8 yaşında Yavuz Top Saz Merkezinde bağlama dersleri alarak müzik eğitimine başlayan Onat, İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Musikisi Devlet Konservatuarı Ses Eğitimi Bölümü'den mezun oldu. Önemli hocalardan ders alarak ilk albümü "Var mı İtirazı Olan"ı çıkaran Onat, hedefini asırlardır elden ele geçen türkü meşalesini başarıyla taşımak ve gelecek nesillere aktarabilmek ve yurtdışında çok geniş bir orkestra ile batı ve etnik enstrümanların yer aldığı konserler yaparak türküleri dünyaya sevdirmek olarak belirliyor .
    'İnkişaf'dan bir dinlerarası diyalog muhasebesi
    Üç aylık ilim ve fikir degisi "İnkişaf" dördüncü sayısında müslümanların diğer din ve ideolojilerle münasebetlerinin nasıl olması gerektiğini manşete taşıyor. Dergide, Ebubekir Sifil, 'Diyalog ve Misyonerlik Faaliyetleri' yazısıyla dinlerarası diyaloğun kökenine iniyor. Mustafa Özcan'ın "Bedüzzaman ve Diyalog" başlıklı yazısı dikkat çekiyor. Din alimlerimizden Emin Saraç Hocaefendi ile yapılan söyleşi de ise Osmanlı'nın ilmi birikimi yad ediyor ve günümüz sorunları ele alınıyor.
    Dergah bu ay şiirseverleri sevindiriyor
    Ayda bir yayınlanan edebiyat, sanat ve kültür dergisi 'Dergah' şiire geniş yer veren yeni sayısıyla şiir meraklılarına hitap ediyor. Derginin bu ayki şairleri arasında İbrahim Tenekeci, Cevdet Karal ve Murat Menteş gibi isimler var. Yıldız Ramazanoğlu'nun ve Abdullah Harmancı'nın nefis hikayelerinin bulunduğu derginin orta sayfa konuğu ise Osman Özbahçe.
    24 Eylül 2005
    Cumartesi
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Online İlan

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
    Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
    Sağlık | Arşiv | Bilişim | Dizi

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED