AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
G Ü N D E M
Anılarda 'suçlama' kaldı

Geçtiğimiz aylarda vefat eden tiyatro yazarı Bilginer, "Üç İktidar, Üç Hayal Kırıklığı" isimli kitabında Devlet Tiyatroları yönetcilerini ağır bir dille suçlayarak, gösterilerin tiyatro olarak yutturulduğuna dikkati çekiyor.

  • ALİ SALİ
    Tiyatro yazarı merhum Recep Bilginer, vefatından on gün sonra piyasaya çıkan "Üç İktidar, Üç Hayal Kkırıklığı" isimli anı kitabında, Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü yöneticileri ve oyunları sahnelenen tiyatro yazarlarını ağır bir dille suçlayarak, Devlet Tiyatroları ve Şehir Tiyatroları'nda kimilerinin "uyarlama, kolaj adı altında, devşirme, şurdan burdan toplama oyunlar oluşturma" yoluna gittiklerine yer verdi. Görevden alınan Genel Müdür Lemi Bilgin'i de suçlayan Bilginer anılarında, "Tiyatroların kadrolu elemanları, kimi rejisörleri, kimi yönetici dostları, bir çeşit tiyatro yutturmacası olarak, gösteri niteliğindeki yapıtları, tiyatro diye piyasaya sürdüler" diye yazdı.

    "Ne hak var ne hukuk"

    Devlet Tiyatroları yöneticileri için "Tıpkı otoriter iktidarların insan haklarını çiğnemesi gibi, Devlet Tiyatroları, benim yazarlık hakkımı da çiğnedi" değerlendirmesi yapan Bilginer, kitabında şunları kaleme aldı: "Ne hak, ne hukuk, ne bunca eseri oynamış deneyimli bir yazara gösterilmesi gereken insani ilişkiye saygı gösterildi. (...) Devlet Tiyatroları'nın bazı yöneticileri, beni kin ve düşmanlıklarının selinde boğma çabasındadırlar."

    2004 yılında Devlet Tiyatroları'nın birdenbire kendisine düşman kesildiğini yazan Bilginer, Türkiye'de tiyatro yöneticilerinin yazarı arka plana ittiğine, kendi başına gelen gibi dışladıklarına dikkat çekti. Bilginer, şunları yazdı: "Ödenekli tiyatrolar içinde, gerek Devlet Tiyatroları'nda ve gerekse Şehir Tiyatroları'nda, kimileri - yazarlık yeteneği olanları saymıyorum -uyarlama, kolaj adı altında, devşirme, şurdan burdan toplama oyunlar oluşturma yoluna gittiler. Tiyatroların kadrolu elemanları, kimi rejisörleri, kimi yönetici dostları, bir çeşit tiyatro yutturmacası olarak, gösteri niteliğindeki yapıtları, tiyatro diye piyasaya sürdüler. Ådeta, televizyonların cinsiyeti belli olmayan dizileriyle rekabet edercesine, piyasayı kapladılar. Küreselleşme hayranları da yenilik adı altında bu tür gösterileri desteklediler."

    'Tiyatro rant kavgası'

    Bugünkü Devlet Tiyatroları yönetiminin (Lemi Bilgin yönetimi) Türk dilinin arılaşmış örnekleriyle güzel söylemini sağlamak yerine, gelişigüzel seçilmiş oyunlar sergileyen bir tiyatro havasına büründüğünü savunan Bilginer anılarında, "Türk tiyatrosunun çağdaş dünya tiyatrosu düzeyine ulaşmak endişesini bırakmış, kadrosunun bir bölümüyle, yazarlarla 'rant!' kavgasına düşmüştür. Yazarları tasfiye ederek 'Biz yazarız, biz kabul ederiz, biz sahneleriz, biz oynarız ve rantını da biz alırız' zihniyetiyle tiyatro yönetmektedirler. Tiyatro yazarı düşmanlığı ve tiyatro yazarlarını dışlanma akımı böyle başlamıştır" değerlendirmesini yaptı.

    'KENAN IŞIK İHANET ETTİ'

    Recep Bilginer anılarında, Kenan Işık'ın Şehir Tiyatroları'nda Genel Sanat Yönetmeni olduğu dönemde "Savaştan Barışa Aşktan Kavgaya Mustafa Kemal" isimli oyununu Ankara Devlet Tiyatrosu'nda kapalı gişe oynamasına rağmen, Şehir Tiyatroları'na verdiğini belirterek, seçici kurul tarafından kabul edildiğini, fakat Işık'ın "Atatürk sağ olsaydı, bu piyesi beğenmezdi", "Ben zaten daha baştan bu piyesi beğenmemiştim. Yaşlı bir yazarın eseri olduğu için seçici kurulda kabul ettik" gibi mazeretlerle oyununun aleyhine bir kampanya başlattığını ileri sürdü.



  • 26 Eylül 2005
    Pazartesi
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Online İlan

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
    Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
    Sağlık | Arşiv | Bilişim | Dizi

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED