AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
El Kaide ile ateşkes mi!..

Harvard Üniversitesi'nden bir Prof. Mohammad-Mahmoud Ould Mohammedou'nun "El Kaide ile konuşma zamanı mı?" başlıklı yazısının The Boston Globe'da yayınlanmasıyla ateşli bir tartışma başladı: ABD El Kaide ile ateşkes yapar mı? İslam dünyasına yönelik saldırgan politikasını değiştirir mi?

Özelde ABD'nin genelde Batı'nın terörle mücadele ve El Kaide'nin yok edilmesi adı altında yürüttüğü savaşı kazanma şansı olmadığının anlaşıldığı belirtilen yazıda, öncelikle bu savaşın daha 1996'larda planlandığı gerçeğini ortaya konuyor. 11 Eylül saldırılarından sonra Usame Bin Ladin ve Eymen Zevahiri'nin 18 açıklama yayınladığı, üç talepte bulunduğu, bunların; ABD saldırılarının durdurulması, İsrail işgaline desteğin kesilmesi, yolsuz Arap rejimlerine desteğin kesilmesi olduğu, bu taleplerin Batılı aydın ve siyasetçileri şaşırttığı, çünkü onların El Kaide'yi hep fundamentalism ve nefretle tanımladığı, oysa taleplerin stratejik talepler olduğu belirtiyor.

"Terörle savaş"ın örgütü daha da güçlendirdiği belirtilen yazıda, bu savaşın İslam dünyasında ABD'ye yönelik nefretin kontrol edilemez noktaya taşıdığı belirtiliyor. El Kaide'nin ABD'ye karşı taktik zafer kazandığına, ABD'nin terörle savaş stratejisinin iflas ettiğine işaret edilerek, bunun sorgulanması gerektiğinin üzerinde duruluyor. Savaşın bu şekilde sürdürülmesinin örgütü daha da güçlendireceği, ABD'nin kayıplarının artacağı ifade ediliyor.

Yine New York Üniversitesi'nden Allen J. Zerkin imzalı "El Kaide ile ateşkes mi?" başlıklı bir başka yazıda, askeri seçeneği oluşturan "A Planı"nın iflas ettiği belirtilerek, siyasi seçeneği içeren "B planı"nın uygulanması isteniyor. Şöyle:

"ABD ve müttefikleri, El Kaide'yi yok ederek Batı'yı saldırılardan kurtarmayı başaramayacak. Irak işgaliyle Londra saldırıları arasındaki bağlantının gösterdiği gibi, ne biz kazanacağız ne de teröristler. Şimdi en büyük risk, El Kaide'nin er ya da geç, biyolojik ya da nükleer bir silahla vurması. Demokratikleşme, ekonomik destek ve kamuoyu çalışmalarıyla Müslümanların kalbini kazanma yöntemi yeterli değil.

Peki B planı olabilir mi? El Kaide'nin 4 Ağustos'taki son açıklaması siyasi bu seçeneği ortaya koyuyor. Zevahiri ve Bin Ladin'in Nisan 2004'te Avrupa'ya yaptığı; Müslümanlara yönelik saldırıyı durdurun çağrısı kabul görmedi. Çünkü Avrupalılar El Kaide ile konuşulacak hiçbir şeyin olmadığına inanıyor. ABD Dışişleri eski Bakanı Colin Powell da, terörle müzakereyi kesin ifadelerle reddetti.

Ancak şimdi yeni bir bakış açısı zamanı…. Terörle müzakere edebiliriz. İngilizler IRA ile, Cezayirliler FLN ile pazarlık yaptı. ABD'liler Iraklı direnişçilerle masaya oturdu. Er ya da geç, El Kaide ile ateşkesin dışında çok az seçeneğimiz kaldığını göreceğiz. Bu gerçeği görene kadar Amerikalı, Avrupalı, Mısırlı, Suudi, Iraklı daha çok trajedi göreceğiz. Bunlar olurken pozisyonumuz daha da zayıflayacak. O zaman, A planının hiçbir işe yaramadığı net bir şekilde ortaya çıkacak ve biz çaresiz kalacağız. El Kaide ile doğrudan görüşmeyi önermiyorum. Ama dolaylı yollardan Bin Ladin'in, yapacağımız politika değişikliğine karşı, Amerikalıların öldürülmesine yönelik fetvasını geri almasının yollarını aramalıyız…"

Boston Globe'daki yazıya ilişkin görüşleri alınan Fransız uzman Francois Burgat, AFP'ye yaptığı açıklamalarda, El Kaide'ye yönelik küresel müdahalenin yeni aşamasında öncelikle düşmanın anlaşılması gerektiğini, Batılıların bunu başaramadığını belirtiyor. Burgat, bütün güvenlik önlemlerinin mantığının değiştirilmesi gerektiğini, Londra saldırılarının en korkunç güvenlik önlemlerinin bile işe yaramadığını gösterdiğini belirtiyor.

Chicago Üniversitesi'nden Robert Pape, terörizmin motivasyonunun dini fanatizm olduğuna ilişkin yaygın inancı yerle bir eden çarpıcı tespitler aktarıyor. Pape, kendisini çok şaşırtan bir araştırmanın sonucunu söyle aktarıyor:

"1985'ten bu yana dünya genelinde yapılan intihar saldırılarının yüzde 95'ine karşılık gelen 463 intihar saldırısında temel motivasyon din değil. Sebep, açık ve net biçimde stratejik gerekçeler. Hepsi, askeri birliklerin belli bölgelerden çekilmesi için modern demokrasileri zorlamayı amaçlıyor."

CIA'nın Bin Ladin Ünitesi'nde çalışan ve şimdi Bush yönetimine şiddetli eleştiriler yönelten Michael Scheuer, Harb Akademisi'nde yaptığı konuşmada, "Militan olan ve olmayan Müslümanlar Amerika'dan nefret ediyor. Demokratik inançlarımız ve medeni düşüncelerimizden dolayı değil, İslam dünyasında yaptıklarımız için" diyor. (İmaj düzeltmek için Türkiye'ye gelen, başörtüsü, nazar boncuğu ve bir çocuğu kucağına alma ile bunu başarabileceğini sanan, bir dost gibi değil; Üçüncü Dünya ülkesine giden sömürgeci karakter gibi davranan Karen Hughes ders alsın!)

Batılı aydın ve akademisyenler arasında başlayan "El Kaide ile müzakere", "El Kaide ile ateşkes" tartışmaları ilginç bir süreç başlatacak gibi. Bin Ladin'in muhatap alınması Amerika'da tabu olmaktan çıkmış. Bütün dünyayı El Kaide ile, terörle mücadele safsatalarıyla cepheye süren George Bush yönetimi bakalım akademik çevrelerin bu tartışmasına ne diyecek?


30 Eylül 2005
Cuma
 
İBRAHİM KARAGÜL


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Sağlık | Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED