AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
AB'nin 'Kızıl Elmacı'ları

Ortaçağ'da Galile 'dünya dönüyor' dediği için kilise tarafından yargılanmış ve mahkum edilmişti. Yaşadığımız yüzyıldan baktığımızda dünyanın döndüğünü, Ortaçağ'ın çok gerilerde kaldığını, 'Taş devri'ndeki Fred Çakmaktaş'ın yaşadığı maceraların sadece televizyonlarda bir film konusu olduğunu sanıyorduk. Ama yanılmışız, Orta Çağ hala devam ediyormuş. Galile'yi, Kopernik'i mahkum eden, Sokrates'e baldıran zehiri içiren Orta Çağ zihniyeti hala çok yakınımızdaymış...

'Taş devri'ne ya da 'Yontma taş devri' zihniyetine sahip olmak için Türkiye'de ya da Avrupa Birliği'nin göbeğinde yaşamanız hiç farketmiyor. Mesela Türkiye'de yaşayıp, farklılıklara düşmanlık yaparak, düşünceye yumurta ve domates atarak tıpkı Ortaçağdaki ilkel zihniyete mensup olabileceğiniz gibi, Brüksel'de, Strasbourg'ta, Viyana'da, Paris'te yaşayıp farklı düşüncelere, farklı dinlere düşmanlık besleyerek 'Haçlı zihniyeti'nin arkaik bir kalıntısı da olabilirsiniz.

Nasıl mı?

Önümüzde henüz yeni çekilmiş iki fotoğraf var. Birincisi, uzun süredir Türkiye'nin gündemini meşgul eden "Ermeni konferansı." Bu konferansın öncesinde ve gerçekleşme sürecinde yaşananlar, kelimenin tam anlamıyla Ortaçağ görüntüleri. Doğrusu, düşünceye tahammülsüzlüğün bu kadar yakınımızda ilkel bir görüntü sergilemesi gerçekten hüzün verici...

Bütün öfkelere ve tahammülsüzlüklere rağmen, özgür düşüncenin kazanması, hepimiz için yeni bir "umut sayfası"nın açılması anlamına geliyor.

İkinci fotoğraf, Türkiye fotoğrafından daha aydınlık değil. Mesela, önceki gün Avrupa Parlamentosu'nda yaşanan Türkiye tartışmaları başka bir Ortaçağ zihniyetinin resmi geçidi gibiydi sanki...

Çok açık söyleyemeseler de, Hristiyan Demokrat parlamenterler, AB'nin bir "Hristiyan Klübü" olması gerektiği konusunda kararlılar. Avrupa Parlamentosu'ndaki Hristiyan temsilcilerin, 'Türkiye' ve 'İslam' kelimelerini teleffuz ederken yüzlerine yansıyan o "nefreti" ve "ırkçı hiddeti" görünce, "İşte Galile'yi, Kopernik'i, Sokrates'i mahkum eden Ortaçağ'ın karanlık yüzü" diye düşündüm.

Gördüğünüz gibi, 21. Yüzyıl'ın Fred Çakmaktaşlar'ı her yerde... Onlar bir gün İstanbul'da, bir başka gün, Avrupa demokrasisinin 'ana kumanda merkezi' olan Avrupa Parlamentosu'nda düşüncenin, inançların, kimliklerin özgürce ifade edilmesinin önünde barikat kurabiliyorlar.

Kısacası, yaşadığımız yüzyıl bize gösterdi ki, İstanbul'da yakalarında "Kızıl Elma rozeti" taşıyanlarla, Brüksel'de "AB rozeti" takanlar aynı "ırkçı" söylemde buluşabiliyorlar. Yani, Avrupa Parlamentosu'nda da bol miktarda "Kızıl Elmacı" var...

Dolayısıyla, Hristiyan Demokrat Grubu lideri Hans Gert Poettering'in, etrafa tükürük kabarcıkları sıçratarak, Türkiye'nin Müslümanlığı üzerinden sergilediği "ırkçı kabadayılıklar" ve Ortaçağ'a ait "kilise ağzı" bizi hiç şaşırtmıyor. Ayrıca, Poettering'in benzerleri bizde kilo ile var.


30 Eylül 2005
Cuma
 
MEHMET OCAKTAN


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi
Dünya | Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon
Sağlık | Arşiv | Bilişim | Dizi
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED