AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
Başbakan referanduma gider mi?

Başbakan Erdoğan'ın Yeni Şafak'a verdiği bir demeç herkesin çok ilgisini çekti. Başbakan, "gerekirse referanduma giderim" diyerek iç politikada uzun süredir hakim olan sessizliği bozdu ve yeni senaryolara da cesaret verdi. Referanduma gidecek olmak; hem erken seçim hem de cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilişkilendirildi.

Peki, gerçekten Erdoğan yolun bir yerinde rest çekip referanduma gidecek mi? Yani, yeni bir sandık desteğine müracaat edecek mi? Yaklaşık iki hafta kadar önce, 26 Mayıs Perşembe günü bu köşede "Ak Parti'nin iki seçeneği" başlıklı bir yazı yayınlandı ve o yazı geçen cuma günü Başbakan'la yaptığımız sohbette manşetlere çıkan o, "gerekirse referanduma giderim" cümlesinin işaret ettiği konuları anlatıyordu.

Yazıda, Ak Parti'de gelecek döneme ilişkin iki ana eğilim bulunduğunu belirtmiş ve özetle bunları şöyle tanımlamıştım.

"Birincisi düşük profilli bir gidiş. Ana konulara dokunmadan daha dengeci bir politikayla seçime kadar gitmek… İkincisi, parti yönetiminde taraftarı olan bir görüş ise reform konularını bir paket haline getirip referandumu göze alan bir siyaset izlemek. YÖK, 2B, kamu reformu, cumhurbaşkanlığı görev süresini kısaltmak (5 yıl) ve 25 yaşa seçilme hakkı veren madde gibi gündemdeki konuları içeren bu paketi halkın önüne getirmek… Bu konuda karar, sonbahara bırakıldı… Erdoğan birinci seçeneğe daha yakın duruyor…"

İşte bu bilgiye dayanarak Başbakan'a, "Epeyidir bekleyen reform konularını ne yapacaksınız. Bunlar ve başörtüsü dahil çözüm için takviminiz nedir?" sorusunu yönelttim. Sorum aynı zamanda, o yazıya teyid aramak gibi bir şeydi. Erdoğan ise, herkesi yeniden hesap yapmaya yönelten şu cevabı verdi:

"Kesin bir takvimimiz yok. Biraz atmosfer ve zemin olayı. Bunlar Anayasa değişikliği gerektiren konular. Anayasa değişikliğiyle netice alıp alamayacağımız referandum yolunun denenip denenmeyeceği... Bunlar aramızda tartışılan konular. Paket olarak referanduma gidilir gerekirse. Ancak başörtüsü Anayasa konusu değil. Farklı bir konu. Burada biz toplumdaki bütün hassasiyetleri düşünerek adımlar atıyoruz. Onun için şu saatte bunu yapacağız diye bir şey yok. Zemin ve atmosfer elverirse adımı atarız. Yoksa bunu erteleyebiliriz de. Bizim parametreleri kaybetmememiz lazım. Ekonomik öncelikleri gözetmemiz lazım."

Başbakan bu cevabı verirken "arkadaşlar üzerinde çalışıyor" da dedi. Bu söz önemli çünkü, Ak Parti'de bazı önemli kararlarda parti yönetiminin ciddi katkısı görülüyor. Mesela, TCK'nın yasa dışı eğitim kurumları hakkında cezayı düzenleyen 263'üncü maddesinde Erdoğan bir çözüm bulunması talimatını verdi ama modeli ve cümleyi MYK buldu. Referandum konusunda da fikir ağırlıklı olarak MYK'da gelişiyor, bu yaklaşımın parti yönetiminde taraftarları bulunuyor. Ama referanduma gitmek, Başbakan'ın kafasında kesinleşmiş bir politika değil.

Temkinli konuşması, şartlar, gerekçeler belirtmesi de bundan.

Elbette, yüzde 50'yi aşacak bir desteği bulmak heyecan verici ama sözgelimi; yüzde 49 oy alınsa bile eldeki iktidar gücü de riske atılmış olacak. Yüzde 49 (hatta yüzde 40) oy, normal bir seçimde tarihi bir zafer olabilecekken, referandumda yenilgi anlamına gelecek.

Elinde kalem kağıt gelecek hesabı yapanların referandum ihtimaline yüksek puan vermemelerinde fayda var.

ABD ZİYARETİ

THY UÇAKLARI ERCAN'DAN DİREKT UÇABİLSİN

Bugün Washington'dayız… Çok uzun bir süreden beri Türkiye-ABD ilişkileri üzerinde esen sert rüzgarların dindirilmesi için önemli bir fırsat. Gerçi, yarın Beyaz Saray'da ABD Başkanı Bush'un konuğu olacak Erdoğan'a göre "üst düzey iişkilerde hiçbir zaman bir sorun yaşanmadı" ama son dönemdeki tablo, iki ülke arasındaki ilişkilerin iyi bir fotoğrafa ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Erdoğan'ın gündeminde bilinmedik konular yok. Kıbrıs-KKTC, Irak-PKK, Ortadoğu, endüstri bölgeleri, Avrupa Birliği…

Bu görüşmede, KKTC'yi ziyaret eden heyetten dolayı ABD yönetimine teşekkür edilecek. Ve, THY uçaklarının Ercan Havaalanı üzerinden ABD'ye uçuşunun sağlanması istenecek.

Bu ziyarette atılacak veya atılamayacak adımlar Kıbrıs konusunda AB ile ABD arasındaki inisiyatif dengesini ciddi bir şekilde değiştirecek.



7 Haziran 2005
Salı
 
MUSTAFA KARAALİOĞLU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED