|
|
Paranın fendi bilek gücünü yendi
Başbakanlığa bağlı birimler arasında başlayan futbol turnuvasında, "Mevzuat" güzel maçlar çıkarırken, "Maliye" takımı "Koruma" takımını yenince ilginç yorumlar yapıldı.
Futbolda ligler, milli maçlar derken heyecan sona erdi ama Başbakanlık'ta futbol aşkı depreşti. Başbakanlık'ta düzenlenen futbol turnuvasına her birimden bir takım katılınca ortaya çekişmeli ve zevkli maçlar çıkmaya başladı.
Mevzuatı Geliştirme ve Yaygınlaştırma Genel Müdürlüğü takımı, adı uzun olmasına rağmen taraftarlarınca "Mevzuat, mevzuat" diye desteklenirken, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü de "Arşiv buraya, arşiv buraya" diye destekleniyor.
13 takımın katılımıyla başlayan turnuvada da ilginç sonuçlar alınmıyor değil. Atletik, sportif ve kondisyonlu duruşları her hallerinden belli olan Koruma Müdürlüğü, ilk iki maçında 24 gol atıp 6 puan alınca herkesin favorisi durumuna gelmişti. Ancak karşılarına İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı çıktığında roller değişti. Koruma Müdürlüğü maçı 4-2 kaybedince, yenilgi Başbakan Erdoğan ile ABD'ye giden korumaların eksikliğine bağlandı. Ama yapılan yorumlar arasında Başbakanlık mali işleriyle uğraşan takımın kazanması üzerine "Paranın gücü polisleri yıktı" yorumlarına da neden oldu.
Teftiş Kurulu Başkanlığı, Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü, İdareyi Geliştirme Başkanlığı, Bilgi İşlem Başkanlığı, Personel Prensipler Genel Müdürlüğü, Savunma Sekreterliği, Basımevi Döner Sermaye, Mevzuatı Geliştirme ve Yaygınlaştırma Genel Müdürlüğü, Koruma Müdürlüğü, Kanunlar ve Kararlar Genel Müdürlüğü, İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı, Acil Durum Yönetimi Genel Müdürlüğü, Güvenlik İşleri Başkanlığı arasında geçen kıyasıya maçların sonunda şampiyon ay sonunda belli olacak.
Bak bakanın rozetine
Kabine değişikliği oldu, üç bakan koltuklarını haleflerine devredip, köşelerine çekildiler. Zeki Ergezen ile Sami Güçlü, görevi devrettikten sonra ilk hafta Meclise uğramazken, Güldal Akşit milletvekili sıralarında yerini aldı. Kadın milletvekillerinin Akşit'in etrafını çevirdiğini görünce, kulak kesildik ama ne konuştuklarını duymak mümkün olmadı. Fakat, ne yaptıkları Yeni Şafak'ın çalışkan foto muhabiri Murat Çetin'in gözünden kaçmadı. Milletvekili de olsa, kadın her yerde kadındı. Kadın vekiller önce Güldal Akşit'in yakasındaki milletvekili rozetine baktılar, sonra Gaziantep milletvekili Fatma Şahin'in rozeti ile bir kıyaslama yaptılar. Sonra fotoğraflarının çekildiğini farkedince, objektife bakıp gülümsediler. Ne diyelim; hep gülün ve milleti de güldürün e mi...
Siyasette 24 saat uzun bir süredir
Siyasette 24 saat çok uzun bir süredir. AK Parti İstanbul Milletvekili Nimet Çubukçu da bunu bizzat yaşayarak öğrendi. Kabine değişikliğinden bir gün önce Meclis kulisinde Çubukçu ile Gülseren Topuz hafta sonu ve yaz tatili için planlar yapıyordu. Topuz, bu hafta sonunu İstanbul'da ailesiyle birlikte geçireceğini söyleyince, Çubukçu da ona katılarak, "Ben de hafta sonu kimsenin ulaşamayacağı bir yerde kafamı dinlemek istiyorum" dedi. Ancak sohbete katılan arkadaşımız Bilal Çetin, "Siyasette ne olacağı belli olmaz. Umulmadık birşey ortaya çıkar tatil planlarınız yatabilir" diye uyarınca, Çubukçu ve Topuz da gülerek, "Haklısın yine birşeyler çıkar tatil yapamayız" dediler. Bu konuşmanın üzerinden 24 saat geçmişti ki Erdoğan kabine revizyonunu açıkladı ve Nimet Çubukçu'yu Devlet Bakanlığı'na getirdi. Tatili unutan Çubukçu, hafta sonu Bursa'da yapılan belediye başkanları toplantısına katıldı.
Gardaşım Ali...
Sanayi Bakanı Ali Coşkun'un ilginç bir yaşam öyküsü var. Anasının ördüğü yün çorapla okula yazdırılıp, "çobanlık"tan bakanlığa uzanan bir hayat hikayesi. Gazeteci Yavuz Donat, Ali Coşkun'un Erzincan'ın Eğin'den (Kemaliye) başlayan öyküsünü yazınca, bakanın telefonları susmamış. Coşkun'u ilk arayanlardan biri de 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel olmuş. "Çoban Sülü", Çoban Ali'ye "Gardaşım Ali" demiş, "Çoban Ali'yi Bakan, Çoban Sülü'yü ise Cumhurbaşkanı yapan cumhuriyetin faziletidir."
Baykal 'yasak'ları karıştırdı
CHP lideri Deniz Baykal'ın son günlerdeki sözlerini dinleyenler "Acaba yasakları mı karıştırıyor?" diye düşünüyor. Baykal, Cumhurbaşkanı eşinin başörtülü olması tartışmalarını değerlendirirken, "Biz gelecekte kadınların her türlü demokratik haklarına sahip olduğu, baskı altında olmadığı, özgürce başlarının açık olduğu bir ülke istiyoruz" dedi. Baykal'ın bu sözlerinden yola çıkılırsa Türkiye'de "başörtüsü" yasağı diye bir sorun yok. Aksine "başını açma" yasağı var.
|
|
13 Haziran 2005
Pazartesi
| 
|
