"İslam'da kişisel gelişim" konusunu irdeleyen 'Kişisel Gelişim Medeniyeti, İslam Medeniyeti'nin Kişisel Gelişim Dinamikleri' isimli kitap Armoni Yayıncılıktan çıktı. Kişisel gelişim nedir, günümüzde iş ve özel hayatında mutlu olmak isteyenlerce altın çağını yaşayan kişisel gelişim ne kadar sağlıklıdır, bir doğası ve yöntemi var mıdır, kişisel gelişim kavramlarını ve tavsiyelerini, inancımızla ve kültürümüzle bağdaştırmak mümkün müdür gibi sorulara cevap arayan kitap Turgay Şirin'in imzasını taşıyor.

Önsözde "Bu kitap, medeniyetimizde yer alan kişisel gelişim anlayışını ortaya koymak ve bu konuda başka araştırmaları teşvik etmek amacıyla yazılmıştır. Amacımız aynı zamanda ilmî mirasımızda bulunan zenginlikleri ortaya koymaya çalışarak, dinî ve millî kaynaklarımızdan beslenen bir kişisel gelişim anlayışının imkânını göstermektir." diyerek alanını ve amacını belirten Şirin kitabında, İslam medeniyetinin sahip olduğu zengin birikimin büyük bir kaynak olduğunu söylüyor.

Dört bölümde kişisel gelişim

'İslami kişisel gelişim anlayışı'nın iskeletini çizen kitap, dört bölümden oluşuyor, 'Medeniyet ve Kişisel Gelişim' başlıklı ilk bölümde kişisel gelişim bağlamında Batı ve İslam medeniyetlerini karşılaştırılıyor. İkinci bölümde, 'Müslümanlarda Başlıca Kişisel Gelişim Kurumları' konusu irdelenirken, geçmişte büyük başarılara imzalar atan ecdâdın, zirve dönemlerini yaşamasına da ön ayak olmuş müesseselerine ve anlayışlarına farklı bir yorum getiriliyor. 'İslam Medeniyetinin Kişisel Gelişim Yöntemleri' konusunun incelendiği üçüncü bölümde ise bu alanda farklı çalışmalar yapmak isteyen araştırmacılara bazı ilgi çekici yöntemlerden bahsediliyor.

'İnsan-ı kâmil'e ulaşmak

Yazar, kitabın son bölümünde asıl hedefin neresi olduğunu anlatıyor. 'İslam Medeniyeti'nin Öngördüğü İnsan Modeli İnsan-ı Kâmil' ismini taşıyan bölümde Şirin, İslam medeniyetinin 'kâmil insan' anlayışını kişisel gelişim gözüyle irdeliyor. İnsanda bulunması gereken özelliklerin bir bir sayıldığı ve incelendiği bölümde 'Ruhsal Bilinç' başlığı dikkat çekiyor. Kişisel gelişim için gereken kudretin geçmişimizde ve inancımızda saklı olduğunu belirten Şirin ruhsal bilinci şöyle tarif ediyor: "Ruhsal bilinç aslında, Tasavvuf'un yüzlerce yıldır yapmaya, insanlarda uyandırmaya çalıştığı, insanın özünde saklı bulunan bir bilinci, ruhsal bir yeteneği ifade etmektedir. Bu bilinç, ruhumuzun derinliklerinden bizi yöneten, kainatın Yaratıcısıyla buluşmamızı, kendi sınırlı gücümüze değil, bizimle olan sınırsız güce dayanmamızı sağlar. Bu mekanizmayı kullanabilen bir insan için kainatta isteyerek başaramayacağı şey yoktur. Mutlak mutluluğun, huzurun ve başarının yolu bu bilinci kazanmaktan geçer denebilir."