Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
kadını hedef almış durumda
HALE KAPLAN ÖZ
Ağır bir propaganda yapılıyor "Saldırgan, işgalci politikalarla örtüşen, en az birincisi kadar ağır, otoriter ve rencide edici ikinci oryantalist dalga da kadını odağa alıyor. Batı dışındaki dünyanın aslında ne kadar güvenilmez, yola getirilmesi gereken bir dünya olduğunu kadın hayatı üzerinden karşımıza çıkarıyor. 11 Eylül'den sonra Afganistan kadınını burkadan kurtarma, ortadoğu coğrafyasındaki ezilen kadını özgürleştirme maharetiyle ortaya çıktı ve maalesef bir sürü kadın çalışmasını da gölgeleyen çok ağır bir propaganda dönemi başladı. Bu coğrafyadaki kadınların bu ağır propagandadan kurtarılması gerekiyor. Kadınlar birbirleriyle iletişim içinde bir çıkış yolu bulabilir. Bu organizasyon bu açıdan çok önemli." Kadın olmanın müziğini keşfet Konuşmasını 'kadın olmak' üzerine kuran Shiva Arastui bireyselliğe önem verdiğini söyleyerek feminist politikalarını eleştirdi: "Feminizm bizi erkeğe benzetmeye çalışıyor ve mutfağımızı elimizden alıyor. Doğu kadınları Batı'dan ithal düşüncelere karşı uyanık olmalı. İçsel dünyamızı bırakmamalı, kadın olamanın ritmini ve müziğini keşfetmeliyiz." Konuşmasına Doğu'nun zengin hayal kültürünü anlatarak başlayan Mısırlı romancı Miral Al Tahawi de yazılı olmayan kültürde kadın şiirinin önemine dikkat çekti. Lübnanlı yazar Hoda Barakat ise kadının şiddet dolu dünyada ne yapacağını bilmediğini düşündüğüne değindi. Örnek kadın Hz. Hacer, çünkü... Ortadoğu topraklarının tüm milletler için önemli olduğunu anlatan Yıldız Ramazanoğlu ise şöyle konuştu: "Bu bölgenin halkı ağır bir yük taşıyor çünkü vahiy süreci burada yaşandı. Hz. Hacer, bizim için önemli bir örnek. Zenci, köle ve kadın olduğu için dünyevi niteliklere göre, sıralamanın en altında yer almasına rağmen Allah ona öyle bir öncelik tanıyor ki, o şu anda Kabe'nin avlusunda yatan tek 'insan'. Bir şehir kuran Hacer'e ve vahiy sürecinde bulunan kadınlara bakarak bizler de kurucu özneler olabiliriz." Doğu, kadın ve sinema
Dün Alin Taşçıyan'ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen 'Aynaya Yansıyan Ne?' başlıklı panele Maysoon Pachaci, Haifa Al Mansour, Hala Al Khalil ve Leyla Hatami katıldılar. Suudi Arabistan'ın tek kadın sinemacısı Haifa Al Mansour, sinemanın Suudi Arabistan'da 80 sonrasında belgesellerle başladığını anlattı ve hem tepki hem takdir toplayan Gölgesi Olmayan Kadınlar adlı filmiyle ilgili olarak şöyle konuştu: "Suretten korkan, ataerkil bir toplumda kadın olarak bu işi yapmak çok zor. Ama cesur olmak lazım. Benim filmim diyalektik bir tartışmaya başlattı." İranlı sinema oyuncusu Laila Hatami ise, İran'daki sınırlamaların İran sinemasını farklılaştırıp zengileştirdiğini anlattı. Hatami "Dünya merak ettiği İran toplumunu sinema yoluyla tanıdı. İran Sineması devrim öncesinde de güçlü bir sinemaydı." dedi. Iraklı sanatçı Maysoon Pachaci ise Irak'taki Film Eğitim Merkezinin bugün hizmet veremediğini çünkü öğrencilerin can güvenliği nedeniyle okula gelemediklerini anlattı. Festival kapsamında bugün Maysoon Pachaci'nin 'Journey to İran-Return of the Land Of Wonders' ve Hala Khalil'in 'Beatiful Times' filmleri saat 14.00 ve 16.30'da ücretsiz gösterilecek. Gösterimlerin ardından yönetmenler konuşacak.
|
|