AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
S A Ğ L I K
Saldırgan çocukları
ne yapmalı?

Özellikle ergenlik dönemindeki çocukların anne-babaya saldırgan davranması veya şiddet uygulaması oldukça sık görülen ancak hakkında fazla konuşulmayan bir durumdur. Anne-babaya yönelik şiddet; küfürlü konuşma, korkutma, tehdit etme, anne ya da babaya fiziksel zarar verme (itme, tekmeleme, eşyaları üzerine fırlatma, vurma), eşyalara ve eve zarar verme ya da bıçak vb silahla tehdit etmeyi içerebilir. Anne-babaya yönelik şiddet ister bir kere yaşanmış olsun, isterse sürekli bir tutum olsun, mutlaka üzerinde durulması gereken bir durumdur. Memorial Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Ayten Erdoğan çocukların anne ve babasına karşı neden saldırgan bir tutum sergilediğini anlattı.

Çocuklar anne-babaya karşı çeşitli nedenlerle saldırganlık gösterebilir. Bu nedenlerden hiçbiri saldırganlık ve şiddet tutumunun hoş görülmesini gerektirmez, ancak özellikle de ergen çocuğunuzun neden böyle davrandığını anlamanıza yardımcı olabilir: Özellikle de öfke duygularını kontrol etmeyi ve doğru bir şekilde ifade etmeyi henüz öğrenememiş olabilir ve bu nedenle de hiçbir öz disiplin uygulamadan hareket edebilir. Yetişkinlerin öfkesini kontrol etmeden, birbirlerine şiddet uyguladığını görerek büyümüş olabilirler. Bu durum, bu şekilde davranmanın normal olduğunu düşünmelerine neden olabilir. Başka insanlara veya eşyalara değer verme ve saygı göstermeyi yeterince öğrenememiş olabilirler. Uyuşturucu veya alkol kullanımı, arkadaşından ayrılmak gibi nedenler de saldırgan tutumu tetikleyebilir. Anne-babalarını zayıf ve güçsüz görüyor olabilir, ya da kadınlara bu şekilde davranılması gerektiğini düşünüyor olabilirler.

Onu iyi gözlemleyin

Hangi konularda taviz verebileceğinizi ve hangi konularda kesinlikle taviz veremeyeceğinizi belirleyin. Tartışma çıktığında neler olduğunu düşünün. Saldırgan davranışın sinyalleri nelerdi? Bu sinyalleri gördüğünüzde mutlaka birbirinizden uzaklaşın. Gerekirse evden çıkın ve şiddete maruz kalmamaları için küçük çocuklarınızı da yanınıza alın. Her ikiniz de sakinleştikten sonra gerekli konuşmaları yapın. Ne kadar mantıksız gelirse gelsin, konuyu çocuğunuzun gözünden görmeye çalışın. Hangi tutum ve sözlerinizin, istemeseniz de, bu durumun yaşanmasına katkıda bulunuyor olabileceğini belirleyin.Çocuğunuz bu tutumu yeni sergilemeye başladıysa, son zamanlarda olan bitenleri düşünün. Örneğin, okulda ders veya öğretmenlerle ilgili bir sorun mu yaşıyor? Arkadaşları ile ilgili bir sorunu mu var? Aileniz ya da çocuğunuz son zamanlarda yeni biri ile görüşmeye başladı mı? Bu kişi ile ilişkilerde neler oldu? Ergen çocuğunuz bir depresyon mu geçiriyor? Çocuğunuzun iyi davranışlarına dikkat edin ve bunları fark ettiğinizi ve takdir ettiğinizi ona belirtin. İzin verdiği ölçüde, onun sevdiği şeyleri yaparak birlikte zaman geçirmeye gayret edin. Ergenlik dönemindeki çocuğunuzun artık "çocuk" olmadığı gerçeğini kabul edin ve buna uygun davranın. Sınırınızın ne olduğunu ve bu sınırı aşarsa ne yapacağınızı net bir şekilde belirleyin ve çocuğunuza da belirtin. Sınırı aşması halinde yapacağınızı söylediğiniz şeyi mutlaka yapın. Örneğin böyle bir durumda ergen çocuğunuzun evden çıkmasını isteyebilir ya da polis çağırabilirsiniz. Tüm bunları yapmak mutlaka ki size çok zor gelecektir. Sağlam bir tutum belirlemek ve uygulamak ne kadar güç olsa da, bunu yapmanız çok önemlidir. Şiddete eğilimli çocuk engellenmemesi ve öfkesini ifade edecek başka yöntemler öğretilmemesi durumunda, hayat boyu sorunlar yaşayacaktır.

ANNE-BABALAR KORKMAYIN!

Anne-babalar çocuklarının saldırısına uğramaktan korkabilir, kendilerini güçsüz, yalnız, başarısız hissedebilirler ve utanma ve suçluluk duygularına kapılabilir ve ailede kontrolü kaybetmiş gibi hissedebilirler. Öncelikle, çocuğunuzla ilişkinizde ne yaşamış olursanız olun, şiddetin hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini asla unutmayın. Kendinize olan güveniniz sarsılmış olsa dahi, bazı zor kararları almak için hazırlıklı olun. Ailenizde belli ölçüde de olsa kontrolü yeniden sağlamanız gerekir. Ergen çocuğunuzun bu davranışını değiştiremeyebilir ya da sona erdiremeyebilirsiniz, ancak yine de önceden belirlediğiniz kararınızı savunmanız gerekir. Özellikle de evde bu ortamdan dolayı korkmuş ve size sığınma ihtiyacı hissedebilecek daha küçük çocuklarınız varsa bunu yapmanız önemlidir. Tartışmaların çoğunlukla hangi konulardan kaynaklandığını düşünün.


 
Doktorun
'oymacılık' tutkusu

Tokat'ta kalp ve damar cerrahi uzmanı operatör doktor yaşar Metin Aksoy, ortaokul yıllarında merakla başladığı ahşap oymacılık sanatının tutkuya dönüşmesi nedeniyle muayenehanesini atölyeye çevirdi.
Doğru zamanda doğru oyuncak seçin
Çocuklar da bunalıma girer
Depresyon yaşayan çocuk daha mutsuz oluyor, neşesi kaçıyor, gündelik yaşantısında isteksiz veya verimsiz oluyor. Uzm. Dr. Ahmet Çevikaslan çocukların geçirdikleri depresyon konusunda anne bebeları uyardı. Çevikaslan, "Çocuklar hem ekonomik, hem de sosyal açıdan ailenin kontrolü altında olmaları nedeniyle, üstelik yaşı küçük olanların kendilerini ifade etmelerindeki güçlükleri nedeniyle, öncelikle anne babaların veya çocuğu yetiştirmekle yükümlü olanların çocukta bir problem olup olmadığı konusunda uyanık bulunmaları gerekmektedir" dedi. Çevikaslan çocukluk çağında geçirilen depresif hallerle ilgili şunları söyledi: "Birçok hastalığın da bilinen başlama yaşı ergenlik çağlarıdır. Anne babalar ve çocuğun yakın çevresi çocuktaki problemi fark etseler bile; yalnızca problemin kendisine odaklanıyorlar; ders çalışmama, tırnak yeme gibi. Tek probleme yoğunlaşmak aile ile çocuk arasındaki çatışmayı daha da arttırıp çocuğu da olumsuz etkileyebiliyor."
Tedavide işbirliği şart
Ergenlik çağındaki bir çocukta gündelik sorumlulukları savsaklama, okuldan soğuma şeklinde tarifler görülebilir. Tabii ki bunlar sınırlı örnekler. Çocuklarda depresyonun tedavisinde bireysel tedaviyle birlikte çocuğun sosyal destek sistemleri üzerinde de çalışılması gerektiğinin altını çizilmesi gerekir. Aile danışmanlığı ve gerektiğinde aile terapisi yöntemleri ile anne babalar ve tüm aile çalışılır; ailedeki diğer bireylerde var olan ruhsal sorunların da tedavisi plânlanır.
14 Haziran 2005
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED