AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
G Ü N D E M
Veliye çok iş düşüyor

Belki yıllardır bu günlerin hayalini kuruyordunuz. Bir gün gelip de, ideallerinizdeki mesleğe en önemli adımı atacağınız üniversite sınavına gireceğinizi düşünüyor, ama bu sınavın bu kadar çabuk geleceğini tahmin etmiyordunuz. İşte o an geldi çattı. Birçok arkadaşımız geride kalan günlerini sabahlara kadar çalışarak geçirdi, bazıları ise çalışmayı hep son ana bıraktı. Elbette tembellik yapan 'ağustos böceği' ile yıl boyu çalışan 'karınca' bir değil, ancak sınav öncesi ve sınav anındaki motivasyonumuzla, hem emeklerimizin karşılığını alabilir, hem de az çalışmış bile olsak, mevcut bilgimizi en üst düzeyde kullanabiliriz.

Sınav tarihi yaklaştıkça çalışmış ya da çalışmamış olsun öğrencilerde "hiçbir şey bilmeme, yeterince çalışamamış olma" düşüncesine oldukça sık rastlanır. Bu düşünce çoğu zaman onun sınav başarısına da yansır. Duygu durumumuz beyin faaliyetlerimizi doğrudan etkiler. Depresyona girmiş bir öğrencinin zihin faaliyetleri yavaşlar, hele anksiyeteye girmişse size ev adresini bile veremeyebilir. Aslında bilgi dağarcığı doludur ama onu kullanamaz. Evet, uzun zamandır çok iyi, ya da değil ama ders çalışmıştır öğrencilerimiz. Farkında olmasalar bile dağarcıkları aslında ciddi anlamda doludur. Ama bazen onlar bunun farkına varamazlar. Hele hele sınav anı yaklaştıkça, yakıcı bir panik başlar. Onu sakinleştirmek, onun masum yüreğindeki fırtınaları dindirmek yine bize düşer. Psikolojide "Kendini gerçekleştiren kehanet" diye bir terim vardır. Örneğin bir genç, kız arkadaşının kendisini terk edeceği hissine kapılır ve paniklerse, o andan itibaren farkında olmadan ve istemeden kızın kendisinden ayrılması için gerekli her şeyi yapar hale gelir. Çırpındıkça yanlışları artar ve genç kız bir süre önce hiç aklından geçmediği halde ondan ayrılır. Bu nedenle, çalışmış bir öğrenciyi "sınavı kazanamayacağım" kaygısıyla baş başa bırakmayacak olan öncelikle anne ve babasıdır.

Anne babaysanız bu testi uygulayın

Şimdi çocuğunuzun sahip olduğu, sınav kaygısı denilen o duyguyu anlayabileceğiniz küçük bir test yapalım. Koltuğunuza oturun gözlerinizi kapatın ve sadece hissedin: Öğlen yemeği yiyorsunuz, göğsünüzde garip bir ağrı, önce çok önemsemiyorsunuz ama sonra çarpıntılar da başlıyor, sonrasını hatırlamıyorsunuz... Bir hastanedeniz. Doktorlar, hemşireler başınızda size müdahale ediyorlar. Neler olduğunu anlamaya çalışıyorsunuz, artık yeni aldığınız arabanızın, ev taksitlerinizin, ya da geceleri uykularınızı kaçıran işlerinizin hiçbir önemi yok. Can yakıcı pekçok teste tâbi tutuluyorsunuz, bir bebek gibi çaresizsiniz. Yoğun bakımdasınız. Vücudunuza takılmış bir sürü alet var. Eşiniz, yavrularınız, gözünüzün önüne geliyor içiniz yanıyor... Buradan çıkınca onlarla ilgili hayatınızda yapılacak pekçok değişikliği planlıyorsunuz. Ameliyat diyorlar size, damarlarınız tıkanmış. Ameliyat, kalp ameliyatı, ya hep, ya hiç... Bu anı iyice hissedin... Böyle bir anda yaşanılan kaygı, yani kalp operasyonlarına hazırlanan kalbi hasar görmüş hastaların kaygı düzeyi, ciddi anlamda yüksektir. Ama bir şey değil. Çünkü sınav öncesi öğrencilerin kaygısı, bu hastaların kaygısından 3 kat fazladır. Sanırım şimdi çocuğunuzu daha iyi anlıyorsunuz.

Bedeninizi ve zihninizi gevşetin

Sınav zamanı yaklaşırken, hiçbir önlem almadan sınav anını beklemek de doğru olmaz. Peki neler yapılmalıdır? Bedensel ve zihinsel gevşeme teknikleri uygulanabilir. Psikolojik danışmanlık merkezlerinde bu uygulamaları yapan uzmanlara başvurulabilir. Pekçok okul ve dershanenin derece gruplarına profesyonel spor kulüplerinin ise sporcularına bu tarz eğitimler verdiği unutulmamalı. Mümkünse diğer öğrencilerin de hazır bulunduğu toplu seanslar yapılabilir. Bir uzmanla çalışma şansı olmayan öğrenciler ise olabildiğince kendileri gevşeme egzersizi yapmalıdır.

Güzel bir gevşeme egzersizi

Öğrenci rahat bir koltuğa oturur, ya da bir yatağa uzanır. Burnundan derin nefes alır, ağzından verir, bunu yaklaşık 20 defa tekrarlar. Son bir nefes alıp bütün gücüyle sağ bacağını kasar, nefesini bir süre tutar. (15 saniye kadar) sonra nefesini verirken bacağını gevşetir. Sonra derin bir nefes alır sol bacağını kasar bunu sağ kol, sol kol ve tüm beden kasları izler. Çocuk bedenindeki gerginliği ve ardından gelen gevşekliği hissederek bütün aşamaları yaklaşık 10 dakikada geçer. Germe-gevşeme bitince, tekrar 10 kez burnundan derin nefes alır içinde tutar sonra ağzından verir. Bu aşamada vücudu iyice gevşemiş ve zihni hayal kurmaya müsait hale gelmiştir. Çocuk sınavın bittiğini ve arkadaşlarıyla ya da ailesiyle tatilde olduğunu hayal eder. Bir sahilde uzun bir yürüyüş yaptığını, sıcacık sohbeti, rüzgarın güzelliğini ayağını ıslatan dalgaları hisseder. Güneşin güzelliğini kumun ıslaklığına odaklanır. Martının uçuşunu seyreder. Bu kurgular çocuk iyice rahatlayıncaya kadar sürer. Bu teknik sağlıklı bir şekilde öğrenilip uygulanabilirse, sadece sınav için değil ömür boyu yararlanılabilecek güzel bir gevşeme egzersizidir.

Aynı saatte yatıp, aynı saatte kalkın

Vücudumuz ve psikolojimiz birbirleriyle iç içedir ve dolayısıyla birbirlerinden etkilenir. Sınav öncesi her ikisini de dengeli ve sağlıklı tutmalıyız. Vücudumuzun bio-ritmine saygı göstermeli; özellikle son iki hafta aynı saatte yatıp, aynı saatte kalkmalıyız. Bunu sınav saatini gözönüne alarak yapmalıyız. Sınav stresi ve yorgunluğumuzu da hesaba katarak B-C vitamini ve çinko-selenyum içeren vitamin takviyelerine en az bir ay önceden başlanmalı. Sınava birkaç gün kala artık alışık olmadığımız herhangi bir yiyecek yememeliyiz. Özellikle sınav günü alışık olmadığımız, bilmediğimiz yiyeceklerle kahvaltı yapmamalıyız.

Sınav ortamını hissedin

Sınavdan birkaç gün önce sınava gireceğiniz okulu ve sınıfı mutlaka görün. Hatta mümkünse gireceğiniz sınıfta ve sırada birkaç deneme çözmeye çalışın. Sınav günü yabancılık çekmemiş olursunuz. Ortama uygun olarak yapılan denemeler size o psikolojiyi yaşatacak ve daha objektif şekilde kendinizi değerlen-dirmenizi sağlayacaktır.



14 Haziran 2005
Salı
 
Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED