AYDINLIK TÜRKİYE'NİN HABERCİSİ
Bugünkü Yeni Şafak
Y A Z A R L A R
G8'in İskoçya uçuşu

Gleneagles (Vadi kartalları), İskoçya'nın Perthshire şehrinin başlıca oteli. Bu oteli meşhur eden ve bu sütuna taşımamıza sebep olan şey, bu yıl 6 ile 8 Temmuz aralığında dünyanın gelişmiş 7 ekonomisi ve Rusya'nın liderlerinin burada toplanacak olması. G8'in 2005 zirvesi, bu otelin ismiyle anılıyor: G8 Gleneagles 2005.

Bu yıl, G8'in gündeminde başlıca üç konu bulunuyor: Afrika, çevre ve Ortadoğu. Ortadoğu konusu gündeme iki başlık altında giriyor. Bunlardan ilkinde Ortadoğu, dolaylı olarak anti-terörizm çabalarının yoğunlaştığı bölge olarak anılıyor. Yine buna bağlı olarak biyolojik, kimyasal ve nükleer silahlardan arınma, daha ziyade "arındırma" diye bir başka gündem maddesi açılmış. İkinci gündem maddesi ise daha doğrudan bölgeyi hedefliyor: Ortadoğu'da reform sürecini desteklemek. Demokratik reformlar, iktisadi kalkınma ve eğitim gibi masum başlıklar altında Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesi yeniden masaya yatırılacak. Ancak Ortadoğu'yu ilgilendiren bu meselelerin hepsi, G8'in gündem maddeleri arasında ancak "diğer hususlar" başlığı altına sokuşturulmuş. Yani büyük ihtimalle bu konularda, en azından kamuoyuna, net bir mesaj verileceğe benzemiyor. Zaten ABD'nin buradaki temel maksadı da, mevcut politikasının altına diğer gelişmiş ülkelerin imzasını almaktan ibaret.

Tony Blair'in "Hoş geldiniz" mesajından anlaşıldığı üzere, Gleneagles Oteli'nde asıl konuşulacak meseleler, Afrika'nın fakir ülkelerinin altında ezildiği dış borç yükü ile dünyayı tehdit eden iklim değişiklikleri olacak. Hatırlanacağı üzere, G7 bundan dokuz yıl önce fakirlik altında ezilen başta Afrika ülkelerinin üzerindeki borç yükünün azaltılması yönünde bir söz vermiş, bu sözünü HIPC Initiative (Aşırı Borç Yükü Altında Olan Fakir Ülkeler İnisiyatifi) başlığı altında yazıya dökmüştü. Ancak o tarihten bugüne bu ülkelerin borçlarının ancak % 10 kadarı tamamıyla silindi. Yani bu yönde ilerleme oldukça cılız.

Zirve öncesi bu konuda inisiyatifi ele almak isteyen ev sahibi İngiltere'nin Başbakanı Blair ve Maliye Bakanı Gordon Brown, bu ülkelerin 40 milyar dolarlık dış borcunun tamamının silinmesi için bir çalışma başlatmışlar ve geçen hafta içinde ABD Başkanı Bush'u da ikna ederek bu süreci başlattıklarını ilan etmişlerdi. İngiltere bundan önce fakir ülkelerin kendine olan borçlarının tamamını silmiş, bu ülkelerin IMF ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlara olan borçlarının kendi paylarına düşen kısmından da vazgeçmişlerdi.

Ancak bu hafta sonu bir araya gelen G8 Maliye Bakanları Toplantısı'ndan bu yönde ciddi bir sonuç çıkamadı. Burada sürecin işleyişini engelleyen iki temel itiraz, alacaklı ülkelerin bu yönde çekingen davranmalarına sebep oluyor.

Her şeyden önce borçların silinmesi, alacaklıların bir şekilde tazmin edilmesini gerektiriyor ve bu ciddi maliyeti de başta Almanya, Fransa ve Japonya hükümetleri koşulsuz kabullenmek istemiyor; özellikle de İngiltere ve Fransa arasında Avrupa Birliği bütçesine İngiltere'nin katkısı konusunda tarafların adım atmaz tutumları sürdüğü müddetçe.

Borçların tamamen silinmesine yönelik ikinci itiraz da, söz konusu borçların silinmesi ve azaltılması sürecinin zaten devam etmekte olduğu, ancak sürecin bu ülkelerdeki kimi sosyal, siyasi ve iktisadi reformlarla birlikte ele alınması gerektiği konusuna odaklanıyor. Zaten ABD de prensipte evet dediği teklifi, bu ülkelerde söz konusu reformların devam ettirilmesi şartına bağlamış durumda. Gelişmiş ülkeler, fakir ülkeleri "ahlak yoksunu" olarak gördükleri için, borçların silinmesi durumunda oluşacak fazlanın "hayırlı" işler için kullanılmayacağı görüşünü savunuyor. İşin aslı, gelişmiş ülkeler borç kartını bu ülkeler üzerinde bazı yaptırımları ve politika uygulamalarını garanti altına almak için kullanıyor.

Gelişmiş ülkelerin bu tutumunu eleştiren "Make Poverty History" (Fakirliği Tarihe Gömün) hareketini isyan ettiren de bu ikiyüzlülük. İngiltere merkezli bu hareket bünyesinde, aralarında İngiltere'de yaşayan Müslümanların da kurduğu, birçok sivil örgütünün desteğini barındırıyor. Batı'nın bu ülkelere yönelik "ahlakçı" tutumunun siyasi bir taktik olduğu ve fakirliğin asıl sebebinin yolsuzluk olmadığı açık bir ifade ile dile getiriliyor bu çevrelerce.

İskoçya'nın Gleneagles Oteli'nden ne tür bir sonucun çıkacağını hep beraber göreceğiz.


14 Haziran 2005
Salı
 
MELİKŞAH UTKU


Künye
Temsilcilikler
Abone Formu
Mesaj Formu
Online İlan

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği
Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Sağlık | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Çocuk
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED