T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 5 NİSAN 2006 ÇARŞAMBA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Vecdi AKYÜZ

Dünya ve Şehitleri

Şehitlik konusunu ele aldığımız yazıların bu sonuncusunda, dünya şehidi ile âhiret şehidi meselelerini inceleyeceğiz.

DÜNYA ŞEHİDİ (HÜKMİ ŞEHİT)

1) Tanımı: Münafık olduğu halde, Müslüman görünen ve Müslümanların yanında savaşırken öldürülen kimseler, "dünya şehidi"dir.

2) İşlemleri: Bunlar da görünüşe bakarak, dünyada yapılacak işler açısından, hakîkî şehitler gibi, yıkanmadan namazları kılınarak elbiseleriyle gömülürler. Ancak, inançları olmayıp sadece dünyevî maksatlar için savaşarak öldüklerinden, âhirette hakîkî şehitlere verilecek ödüllerden yoksun kalırlar. İnsanlar onlara dünyada şehit dese bile, Allah katında şehit sayılmazlar. Gerçek durumlarını ise, sadece Allah bilir.

3) Dünya Şehidi Sayılanlar: Şafîlere göre, sırf ganimet veya gösteriş için savaşa katılan veya ganimet mallarından çalan bir Müslüman da savaş sırasında öldürülünce, yalnız "dünya şehidi" sayılır. Aynı zamanda i'lây-ı kelimetullah (Allah'ın adını yüceltmek) için savaşmış olması, hükmü değiştirmez. Bunun dış görünüşüne bakarak, şehit muamelesi yapılır.

AHİRET ŞEHİDİ

1) Tanımı: Bazı şehitler, yalnız âhiret hükmü yönünden şehit sayılırlar. Hakîkî şehitlerle ilgili altı şarttan birinin eksik olması sebebiyle, diğer ölülerde olduğu gibi yıkanıp kefene sarılan ve âhiret yönünden şehit olanlardır. Kendilerine sadece âhirette şehit muamelesi yapılması/şehit sevabı alması umulur; fakat dünyada kâmil şehit hükmüne tâbi tutulmazlar. Bu şehitler; kâfirlerle veya âsîler ve yolkesicilerle savaşırken yaralandıktan sonra hemen ölmeyip yemek yiyen, su içen, uyuyan, tedavi edilen, çokça konuşan, alışveriş eden, aklı başında (bilinci yerinde ve açık) olduğu halde üzerinden bir namaz vakti geçen veya savaş alanından başka bir yere (çadıra, hastaneye, eve) nakledildikten sonra ölenler; cünüp, ayhali ve loğusa olarak haksız yere zulmen öldürülenler; deli veya çocuk olanlar; öldürülmelerinden dolayı diyet gerekenler(hata yoluyla öldürülenler)dir.

2) İşlemleri: Bu şehitleri, diğer Müslüman ölülerinde olduğu gibi yıkamak, kefenlemek ve cenaze namazlarını kıldıktan sonra defnetmek farzdır.

3) Ahiret Şehidi Sayılanlar: Boğularak, yanarak, bir yıkıntı (enkaz/göçük) veya çığ altında kalarak ölenler, çocukken ölenler, salgın hastalıklar dolayısıyla ölenler, doğum yaparken veya loğusa ölen kadınlar, ateşli hastalıktan ölenler, akrep sokmasından ölenler, aile ve çocuklarının geçimini sağlamak için helal yoldan çalışıp kazanırken ölen kimseler ile Allah katında makbul bir ilim yolunda veya gurbette ölenler, ciğer hastalıklarından ölenler, başağrısından ölenler, Cuma gecesi ölenler de -hadislerde belirtildiğine göre- âhiret yönünden şehittir. (Buharî, ezan, 32, cihad, 30; Müslim, imâret, 164; Tirmizî, cenâiz, 65, fedâilü'l-cihad, 14; Ahmed bin Hanbel, Müsned, 1/22, 23, 2/325, 523; Kütüb-i Sitte Tercümesi, no: 6461-2)

Bu şekilde ölenler, o kadar acıklı ve gerçekten trajik bir şekilde ölmektedirler ki, sonuçta şehit gibi değerlendirilmektedirler.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi