Ana Sayfa
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Aktüel
Spor
Yazarlar
Televizyon
Sağlık
Son Dakika
657'liler Ailesi
Ankara'da Şafak
Bilişim
Çalışanın Sesi
Diziler
Düşünce Gündemi
İzdüşüm
Kültür-Sanat
Okur Sözcüsü
Röportaj
Sinema
Yemek
Zamanda Yolculuk
Bize Yazın
Abone Formu
Temsilcilikler
Reklam
Künye
Arşiv

Yeni Şafak'ta Ara

Meclis'e gönderilen TMK Tasarısı'nda 'tuzak' maddeler bulunuyor. Tasarının en çok tepkiyi 'İyi çocuk' Ali Kaya'nın hapisten çıkmasını sağlayacak, terörle mücadele eden güvenlik güçlerinin 'tutuklanmayacağı' düzenlemesi çekiyor

Bilal Çetin

Meclis'e gönderilen Terörle Mücadele Kanun (TMK) Tasarısı'ndaki bazı maddelerin 'tuzak' olduğu ileri sürülerek, 'terörle mücadele eden güvenlik güçlerinin tutuklanmayacağı' maddesine büyük tepki gösteriliyor. Bu madde Şemdinli'de patlayan bombaların sanıkları olarak tutuklu yargılanan 'iyi çocuk' astsubay Ali Kaya ile astsubay Özcan İldeniz'in cezaevinden çıkmasını sağlayacak. Sanık astsubaylar tutuksuz yargılanacak. İşte milletvekillerinin TMK'nın itiraz ettikleri hükümleri:

CEBİR VE ŞİDDET ŞART OLMALI

Tasarı terörün tanımını değiştirmiyor. Ancak, terör amacıyla işlenen bazı suçlarda 'cebir ve şiddet' şartı aranmamasına itiraz ediliyor. Adalet Komisyonu üyesi ve AK Parti Kastamonu Milletvekili Hakkı Köylü tasarıda düzeltilmesi gereken bazı noktalar bulunduğunu belirtirken, "Örneğin terör amacıyla işlenen suçlar kapsamına Ateşli Silahlar ve Bıçaklar Kanunu da alınıyor. Bunun kapsamında birçok suç var. Silah kaçakçılığı terör amacıyla işlenen suçlar kapsamına alınabilir. Ancak bu düzenlemeye göre evinde veya cebinde bıçak taşıyan bir kişi bile terörist olarak hapse atılabilir" dedi.

BAĞIŞA DİKKAT

Tasarının "Her kim tümüyle veya kısmen terör suçlarının işlenmesinde kullanılacağını bilerek ve isteyerek doğrudan veya dolaylı olarak fon sağlar veya toplarsa, hakkında bir yıldan beş yıla kadar hapis ve yüzelli günden binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur" diyen 8'inci maddesi de tepki çekiyor.

'Doğrudan veya dolaylı' ifadesinde dolaylı kelimesinin muğlak olduğu, 'fon sağlar' ifadesinin ise hukukumuzda yer almadığına dikkat çekiliyor. Bu düzenlemeye dayanarak hayır kurumlarına yardım yapılmasının bile terör finansmanı olark değerlendirilebileceğine dikkat çekiliyor.

AVUKATLARA SIKI KONTROL

Zanlı veya sanığın avukatıyla 24 saat görüşmesinin 'ifade almamak şartıyla' engellenebileceği hükmüne de itiraz ediliyor. Bu düzenlemin savunma hakkını kısıtladığı, ifade alınmamasına rağmen 24 saat avukatla görüşmeye yasak getirilmesinin anlamsız olduğuna dikkat çekiliyor. 'Avukatların terör örgütü mensuplarının örgütsel amaçlı haberleşmelerine aracılık ettiğine ilişkin bulgu veya belge elde edilmesi halinde, hâkim kararıyla, bir görevli görüşmede hazır bulundurulabileceği gibi bu kişilerin birbirlerine vereceklerin belgelerin de incelenebileceği düzenlemesi'nin 1991 yılında Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği düzenlemeyle aynı olduğu hatırlatılarak, bu hükmün Anayasa'ya aykırı olduğu belirtildi.

Keyfi uygulamalar TMK ile kalkacak

Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Terörle Mücadele Yasa Tasarısı'nı eleştirenlerin içeriğini yeteri kadar bilmediğini belirterek, "Tasarı Avrupa Konseyi çerçeve kararına da uygun" diye konuştu. Çiçek, tasarının karmaşık mevzuata düzenleme getirdiğini belirterek, "Keyfi uygulamalar bu tasarıyla ortadan kalkacak" dedi. NTV'nin sorularını yanıtlayan Çiçek, özgürlük ve güvenlik dengesinin bir arada yürütüleceğini söyledi. Çiçek, tasarı hazırlanırken, askeri kanat ve emniyet güçlerinin de görüşlerini aldıklarını belirtti. Çiçek, tasarıyla AB uyum yasalarından geri dönüş olmadığını, özgürlük ve güvenlik dengesinin bir arada gözetildiğini belirterek, tasarıyı eleştirenlerin içeriğini yeteri kadar bilmediğini söyledi. Yasanın Mayıs ayı içinde çıkarılmasının uygun olduğunu belirten Cemil Çiçek, "Yasa karmaşık mevzuata düzenleme getiriyor. Keyfi uygulamalar bu tasarıyla ortadan kaldırılacak" diye konuştu.

Polis ve askere yargı zırhına itiraz

Terörle mücadele eden güvenlik görevlilerinin 'tutuklanmayacağına' ilişkin düzenlemeye itiraz ediliyor. Anayasa Mahkemesi 1991 yılındaki benzer düzenlemeyi iptal ederken "Yaptıkları görev sebebiyle bütün kolluk gücü ilgilileri özel bir meslek tehlikesi altındadırlar. Bu yönüyle kolluk gücü içinde bir ayrım, haklı bir nedene dayanamaz. Yargılamada ve suçluların cezalandırılmasında objektif davranmak gereklidir. Aynı suçu işleyen kişiler arasında temelde hukuksal bir eşitlik söz konusudur" demişti. Milletvekilleri Şemdinli olayları sırasında tutuklanan astsubayların bu yasayla tutuksuz yargılanacak olmasına tepki gösteriyor.

Geri dön

Yazdır

Yukarı