T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
G Ü N D E M 23 OCAK 2006 PAZARTESİ
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Nar-ı Beyza
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Türkiye'nin önü hep aydınlık

Tam 12 yıl önce "Türkiye'nin Birikimi" sloganıyla yayın hayatına başlayan Yeni Şafak, Türkiye'ye çok şey katmanın gururunu yaşıyor. Yeni Şafak, haberciliğiyle, hak, adalet ve özgürlüklerden yana tavrıyla hep ışık oldu ve Türkiye'nin önünü aydınlatmaya devam ediyor.

Tarih 23 Ocak 1995. Türkiye, güne yepyeni bir manşetle uyanıyor: "Türkiye'nin önü aydınlık." Tam 12 yıl önce bu iddiayla yola çıkan Yeni Şafak, 4000. nüshasını okuyucusuyla buluşturmaya hazırlandığı günlerde, farklı haberi, saygın yorumları, bilgi, birikim yüklü gazete ve ekleriyle, her bir sayıda ayrı bir gurur taşıyor. Yeni Şafak'ın kamuoyuna duyurduğu haberler sayesinde daha özgürlükçü, demokratik, ekonomisi güçlü ve adaletin hüküm sürdüğü bir ülke olma yolunda hızla ilerleyen Türkiye'nin önünü aydınlatmaya devam ediyoruz...

HEP DOĞRUNUN YANINDAYDIK

Yola çıkarken Yeni Şafak'ın önünde tek bir hedef vardı: Anadolu insanının değerlerine saygılı, bu değerleri sahiplenen, haberlerinde, bunları referans ve ölçü alan, aynı zamanda Türkiye'ye rehberlik yapacak bir gazete olmak. 12 yıl önce, halktan kopuk rakiplerinin karşısına, son derece kısıtlı imkanlarla çıkan Yeni Şafak, aradan geçen yıllarda "doğruyu ve gerçeği" savunmanın karşılığı olarak yüzbinleri aşan okuyucu kitlesi tarafından sahiplenilmenin onurunu taşıyor.

ARTIK DAHA GÜÇLÜYÜZ

Peki okurlarımız Yeni Şafak'a neden sahip çıktı? Çünkü yaptığı gazetecilikle ülkemizin yüz akı olan Yeni Şafak, gündem belirleyen manşetleriyle hep konuşuldu. 1997 yılında 28 Şubat müdahalesinin kimliğini kritik manşetleriyle kamuoyuna tanıtan nadir gazetelerden biri oldu. Kartel medyası yasaklara alkış tutarken"Başörtüsü" yasağı başta olmak üzere eğitim ve çalışma hayatı gibi konularda yaşanan insan hakları ihlallerine karşı mazlumların yanında hep Yeni Şafak vardı. Güçlü kalemlerin yorumları, Türkiye ekonomisinin geleceğine ışık tutarken, Yeni Şafak ekonomik gidişatı hep en doğru şekilde okuyordu.

MERKEZİMİZ BİLE BASILDI

22 Mart 1997'de "Enerji'de tekel tehlikesi" manşetini atan Yeni Şafak, kirli ilişkileri korkusuzca ortaya çıkararak üzerine gidilmesini sağlarken, temiz kalabilen medya olmayı başarmanın haklı gururunu yaşıyordu. Yeni Şafak, yaptığı ilkeli ve dürüst yayın yayıncılık nedeniyle zaman zaman baskılara ve tacizlere maruz kaldı. 'Örümcek Ağı Operasyonu' ile ilgili hazırladığımız dosyanın yayımı DGM Savcılığı'nın talimatıyla durduruldu. Gazetemizin yaptığı haberlerden rahatsız olan çevreler, gazeteye gelen dosyaları ele geçirerek, yayınlarımızın önüne geçmek için güvenlik güçlerini bile kullanmaya kalktı. Ama yılmadık ve yaptığımız yayınlarla Türkiye'de iş dünyası -siyaset-mafya-medya ilişkilerini ortaya serdi. Derin odaklarca yürütülen 'toplum mühendisliği' çalışmalarının deşifre edilmesinde etkili oldu.

Onlar güç ve emek verdi

Türk medyasının yüzünü ağartan Yeni Şafak, manşetleriyle üstü örtülmek istenen, pekçok yolsuzluğun günışığına çıkmasını da sağladı. Yeni Şafak'ı 23 Ocak 1995'te hayata geçirenler İz Yayıncılık adına maddi desteğiyle Ahmet Şişman'dı. Bir dönem Persan Home Studio'nun sahiplerinden olan Mahmut Kış'a geçen gazetenin son sahibi ise Albayrak Grubu oldu. Yeni Şafak, bugün de Albayrak Grubu'nun maddi ve manevi desteğiyle yoluna devam ediyor. Yeni Şafak'ı bugünlere taşıyan en önemli isimler ise genel yayın yönetmenliğini yürütenlerdi. Gazetemizin halen Genel Yayın Koordinatörlüğü'nü sürdüren Mehmet Ocaktan, Yeni Şafak'ın ilk Genel Yayın Yönetmeni olma ayrıcalığını taşıyor. Yine onlarca saygın yazarımızdan biri olan Akif Emre, Düşünce Günlüğü'nün yönetmeni ve yazarlarımızdan Yusuf Kaplan ve halen Bugün Gazetesi Yayın Danışmanlığı görevini yürüten Selahattin Sadıkoğlu, Yeni Şafak'ta Genel Yayın Yönetmenliği görevini yürüten isimler oldular. Yeni Şafak bugün ise; kuruluşumuzda Yazı İşleri Müdürlüğümüzü ve daha sonraki yıllarda da Ankara Temsilciliğimizi ve yazarlığımızı yapan Mustafa Karaalioğlu'nun Genel Yayın Yönetmenliği'nde daha da gelişerek okuyucusuyla buluşmayı sürdürüyor.

Yeni Şafak'ı yoğuranlar, 12 yılı yorumladı

Yeni bir rüyanın arefesinde

Mehmet Ocaktan (Genel Yayın Koordinatörü)
Yeni Şafak 1995 yılında, benim de içinde bulunduğum Mustafa Karaalioğlu, Yusuf Ziya Cömert, Hakan Albayrak gibi genç ve dinamik bir ekiple işe başladı. Gazetecilik hayatım boyunca, düzeyli ve dürüst bir habercilik rüyasının peşinden koştum hep. Dolayısıyla Yeni Şafak, benim ve birlikte yola çıktığımız arkadaşlar için bu rüyanın ilk adımıydı. 12 yıl sonra geriye dönüp baktığımda, önemli mesafeler alındığını ve şimdi yeni hayallere yelken açtığımızı görüyorum. Elbette zor günlerden geçtik, yelkenlerin rüzgarsız kaldığı zamanlar oldu. Ama her seferinde, 'yelkenler fora' demek için taze nefeslerimiz, yeni rüyalarımız oldu. İşte şimdi de, yeni bir 'rüya'nın arifesindeyiz, Yeni Şafak yarın daha güçlü ve daha taze bir gazete olacak.

Bu manşetleri hiç unutmam

Yusuf Ziya Cömert (Yayın Koordinatörü)
Yeni Şafak, doğru bir amaçla kurulmuştu. Yaptığım işin dışına çıkarak baktığımda, medyadaki 'yabancılaşma'ya, toplumun içinden gelmiş bir cevaptı diye düşünüyorum. Çok işler yaptık. Mesela bazı manşetleri hiç unutamam. 28 Şubat sonrasında 'Yön Cuntası' diye bir manşet vardı. Ama bana göre en şık olanı, Ali Şen'in yönettiği TV programında, Cumhurbaşkanı adaylığına 'ilgisiz kalamayacağını' söyleyen Çevik Bir için attığımız "Ali Şen Başkan, Çevik Bir Şampiyon" manşetiydi. Çok örnekler var. İşine geldiği zaman demokrat, işine geldiği zaman militarist olan geleneği düşünün. Biz hiç bir zaman o geleneğe uymadık. Hiç bir şey yapmadıysak bunu yaptık. Yolsuzlukların, hortumların açığa çıkarılmasından, siyasi linç harekatlarının savuşturulmasına, bir çok işin başarılmasında Yeni Şafak'ın aktif rolü oldu.
Bundan sonra da olacak.

Aklı selimle yola devam

Sabri Yılmaz (Editör)
Türk basını içerisinde geçen yılların tecrübesi, bana Yeni Şafak'ın bugün yürüttüğü aklı selim yayın politikasının yerinde ve doğru olduğunu söylüyor. Yeni Şafak hiçbir zaman kabadayılık yapmadı. Daima aklı başında ve tüm olaylara karşı yaygara koparmadan, derinlemesine analizler yapan tavırlar sergiledi. Bu yayın politikası nedeniyle de Türk basını içerisinde, saygınlığını kazandı ve hak ettiği yeri aldı. Ben insanımızın "gazete" okuma alışkanlığı kazandığı ölçüde Yeni Şafak'ın da çok daha yüksek tirajlara ulaşacağını düşünüyorum. Çünkü bugün belki hak ettiği tirajın gerisinde gibi bir izlenim oluşsa da, "ideal gazete" tanımına Yeni Şafak'ın uyduğunu rahatlıkla söyleyebiliyoruz. Çünkü Yeni Şafak, tabulara bağlı kalmadan, hatta deve kuşu misali kafasını toprağa gömmek yerine yanlış bile olsa toplumun tüm gerçekleriyle yine toplumu yüzleştirerek yeni ufuklar açılmasına ön ayak oluyor. Okulda, işyerinde okuyucusunu habere doyuran ve daha önemlisi hiçbir rahatsızlık duyulmadan evimize götürüp çocuklarımıza okutabileceğimiz bir gazete olmaya devam ediyor.

Gelişerek büyüyoruz

Ali Akel (Yazıişleri Müdürü)
Yeni Şafak'ı bugünlere taşıyan ekip içinde yer almanın en güzel tarafı, haberleri hiçbir kısıtlamaya tâbi olmaksızın okuyucuyla buluşturabilmek ve bilginin verdiği cesaretle temel hak ve özgürlüklerin yanında olabilmek diye düşünüyorum. Kurulduğumuz günden bu zamana kadar çizgimizden hiçbir şekilde sapmada, kısa bir süre önce başlayan yeni dönemde çok daha sıkı bir şekilde sarılacağız. Gelişerek büyüyoruz ve her yeni gün daha iyi bir gazete olma yolunda kararlı adımlarla ilerliyoruz. Bunun belirtileri de yeni eklerimiz ve kültür hizmetlerimizdir. Yeni Şafak, ilkeli bir yayıncılıkla medyanın baş aktörlerinden olmaya devam edecek.

'Türkiye'nin birikimini üretmek' / YUSUF KAPLAN

Yeni Şafak, "Türkiye'nin birikimi" sloganıyla bir fikir gazetesi olarak yayın hayatına atıldı. İngiltere'de The Times, The Guardian'ın ve The Independent'in, Amerika'da The New York Times'ın ve The Washington Post'un, Fransa'da Le Monde ve Liberation'un örneklerini oluşturduğu "quality papers" (nitelikli gazete) formatının Türkiye'de İslâmî kesim'deki karşılığıdır Yeni Şafak. Bu, Yeni Şafak'ın isimlerini zikrettiğim gazeteleri taklit ettiği anlamına gelmiyor; formatları bakımından bu gazetelerle pek çok bakımdan örtüştüğü anlamına geliyor.

DÜŞÜNCEYİ YAŞATAN GAZETE...

"Türkiye'nin birikimi" sloganının ifade ettiği anlam ve gönderdiği anlam dünyası, Selçuklu ve Osmanlı'dan bu yana Yeni Şafak'ın mirasçısı olduğu asıl ve asîl ana damar, elbette ki, bu topraklarda üretilen İslâmî söylem'i temsil eden damardır. Gazetecilikte Sebilürreşad'la başlayan, Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Eşref Edip ve Mehmet Şevket Eygi'lerle varlığını sürdüren bir damar. Modern anlamda Yeni Devir'de ve "eski" Zaman'da ilk tohumları atılan, Türkiye'de İsmet Özel'den Rasim Özdenören'e Ali Bulaç'tan Hayrettin Karaman'a Türkiye'deki çağdaş İslâmî söylemin ilk öncü yazarlarının fikirlerini kitleye ulaştırdıkları bir mecra. Bu noktada, Nabi Avcı ile Fehmi Koru'nun İslâmî söylemi eksen alan, şehirli, okumuş yazmış bir kesime hitap eden modern anlamda asıl öncü gazeteciler olarak Yeni Şafak'ın doğduğu vasatı hazırlayan kişiler olduklarını belirlemek bir kadirşinaslıktır. Bugün Yeni Şafak, işte bu vasata ikinci ve üçüncü kuşak yazarları yetiştirerek katkı yapan ve üç kuşak yazarın aynı anda yazdığı bir mektebe dönüşmüştür. Bundan sonraki süreçte, Yeni Şafak'ın, ikinci ve üçüncü kuşak yazarlarının, modern gazeteciliğin kodlarını ve kurallarını kavramış gazeteci, yönetici ve muhabirlerinin ortaklaşa olarak sahiplenecekleri ve yeni şekillerde geliştirecekleri, tarihin akışını değiştiren Türkiye'nin zengin ve derinlikli İslâmî medeniyet birikimini deşifre ederek gazete diliyle yeniden kodlayıp bu birikimin sunduğu özneleştirici, kuşatıcı, kucaklayıcı ve zihin açıcı medeniyet perspektifini ülkenin özellikle şehirli ve elit kesimlerinin beslenecekleri ve yeniden-üretecekleri, hiçbir kesimin kayıtsız kalamaycağı köklü fikir, haber ve yorum mecralarından biri olmayı başaracağını umuyorum.

Kütüphaneler zenginleşti

Yeni Şafak'ı takip eden okurlarımız, birbirinden değerli eserlere piyasa fiyatının çok altında, pırıl pırıl ciltlenmiş haliyle sahip oldu. Mevlana Celaleddin'i Rumi'nin Mesnevisi, Bediüzzaman Said'i Nursi'nin Sözler'i, İbni Haldun'un Mukaddimesi, İmam-ı Gazali'nin Kimya-ı Saadet'i, İbni Batuta'nın Büyük Dünya Seyahatnamesi, İslam Düşünce Rehberi, Sahih-i Buhari gibi kütüphaneler için önemli kaynak niteliği taşıyan onlarca eser okurla buluşturduğumuz kültür hazinelerinden birkaçıydı... Yeni Şafak, önümüzdeki dönemlerde de birbirinden değerli eserleri okuyucularına armağan etmeye devam edecek.

OKURUMUZLA ÖVÜNÜYORUZ

Yeni Şafak'ı, öne çıkaran en önemli yanlarından biri ise okuyucu kitlesinin niteliği oldu. Gazetemizin kurulduğu günden bu yana okuyan, düşünen entelektüel insanlara hitap ettiğini, dost düşman herkes dile getirdi. Reklam veren kuruluşlar için tarafsız araştırmalar gerçekleştiren BİAK'ın raporlarına göre okurlarımızın yüzde 28'inin üniversite ve üzeri eğitim alanlardan, yüzde 29'unun lise ve dengi okul mezunlarından olması, Yeni Şafak'ın kalitesine dair önemli ipuçları verdi.

Geri dön   Yazdır   Yukarı


 ANKET

ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi