T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 26 ŞUBAT 2006 PAZAR
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Bugünkü Yeni Şafak
 
  657'liler Ailesi
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Okur Sözcüsü
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv
İZDÜŞÜM
Abdullah MURADOĞLU

Hırsız evin içindeyse kilit işe yaramaz

Filistin meselesi 1918'de Osmanlı'nın Birinci Dünya Savaşı'ndan yenik düşmesiyle birlikte başlayan ve hâlâ da kanayan bir yara. Bölgede barış ve istikrarın sağlanamamasında "Filistin" en temel sorun.

Osmanlı Ortadoğu'dan çekildi, bıraktığı boşluk ise doldurulamadı. Türkiye, Filistin'i Yahudilere değil Araplar lehine olmak üzere İngiliz yönetimine terk etti. İkinci Dünya Savaşı'nda Yahudileri kıyıma uğratan Avrupa, bir oldu-bitti ile İsrail devleti kurdurarak, kıyımın bedelini mazlum Filistin halkına ödetti.

Bu gerçeği unutmamak gerekiyor.

* * *

60 yıldır vatansız yaşayan Filistinliler, kendilerine lütfedilen işgal altındaki topraklarda hapis hayatı yaşıyor. İsrail, BM kararlarını hiçe sayarak Batı Şeria ve Gazze'den çekilmedi. Büyük güçlerin müdahalesi ise son kertede İsrail lehinde oldu. Bölgeyi cehenneme çeviren ve on binlerce insanın hayatına mal olan bu savaşın iki tarafı var: İsrail devleti ve Filistin halkı.

Filistin halkı daha önce FKÖ'ye verdiği siyasi temsil hakkını son seçimlerde Hamas'a devretti.Türkiye'nin bölgede akan insan kanını durdurabilmek gibi mukaddes bir vazifeyi üstlenme eğilimini halkımız sevinçle karşılıyor.Ne ki Türkiye'de siyaset etme tarzı, hükümetin iyi niyetli, barışcıl ve olumlu adımlarını sekteye uğratmaya endeksli.Muhalefet partileri ve basınımızın bir kısmı hükümetin ak dediğine kara, kara dediğine ak demeye yeminli görünüyor.

Oysa AK Parti'nin Hamas'la teması, barış için önemli bir adım.

CHP ve Bülent Ecevit de, 1970'li yılların Hamas'ı addedilen FKÖ ve Arafat'la 1979'da görüştü, temsilcilik açma izni verdi.

Türkiye'nin sorunun çözümlenmesinde rol üstlenmesi hem kendi, hem bölgenin ve insanlığın yararına. İsrailliler bile yıllardır Hamas'la el altından görüşüyorlar. Buna rağmen koparılan gürültünün amacı ne?

Barış, Filistin halkının iradesi hiçe sayılarak gelebilir mi?

Muhalefet partileri, basın, aydınlar, Türkiye'nin, savaşan taraflar arasında barış köprüsü kurmasını teşvik etmeliler. Aksi takdirde bölgede 'insan kanı' akmaya devam eder.

Bu vicdanları sızlatmaz mı?

Geçenlerde Şemdinli Olayları ile ilgili TBMM Araştırma Komisyonu'nda bilgi veren bir emniyet yetkilisinin bir sözü vardı, tam bize uyuyor: "Hırsız evin içindeyse kilit işe yaramaz."

* * *

Hamas'la temas ettiği için Türkiye risk altına giriyor da değil. Kaldı ki gerçek barış, riskle gelir. Atatürk, daha cumhuriyet taze iken İtalya, Almanya ve SSCB gibi devletlerin husumetini çekmek pahasına Osmanlı bakiyesi Balkan devletleriyle savunma paktı kurdu. Hatta federasyon kurmak istedi. Balkanlar'ın, bölge dışı güçlerce karışma ve karıştırma konusu olmaktan çıkması için. Atatürk, Fransızlarla savaşmayı göze alıp Hatay'ı da 'milli mesele' haline getirdi.

Şükür savaş olmadı. Türkiye badireyi kazasız belasız atlattı.Bugün de İsrail-Filistin uzlaşmazlığı karışma ve karıştırılma konusu.Türkiye'nin milli çıkarları da Türkiye'nin Müslüman halkının isteği de bu sorunun çözümlenmesi yönünde. Dış politikada 'milli çıkarlar'la insanlığın ortak çıkarları çelişmemeli. Bölgeyi asırlarca yöneten Türkiye'nin taraflar arasında uzlaşma sağlamaya niyetlenmesi, siyasi birikimini devreye sokması kimleri rahatsız eder?

Karışma ve karıştırmayı sevenleri elbet.

Türkiye'nin arabuluculuk rolü üstlenmesi hem herkesten daha fazla hakkı hem görevi.

İsrail'in de, eğer barış istiyorsa, güveneceği ülke Türkiye'dir. Çünkü, Türkiye, engizisyondan kaçan Musevilere kucak açan yegane ülke. 500 yıl hem Museviler hem Araplar Osmanlı yönetimi altında, barış içerisinde yaşadı.

Şimdi de barışın anahtarı Türkiye.

Hem Filistinliler hem İsrail bu şansı iyi değerlendirmeli.

Tabii, bizimkiler de.


Geri dön   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Dizi | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi